Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1661 E. 2021/674 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1661 Esas
KARAR NO : 2021/674
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2014
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
—- yargılama yetkisini kullanan bağımsız —- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili —- davalı/borçlu —– tarihinde satım akdi gerçekleştirildiğini, davalı/borçlunun ——— aldığını, davalı/borçlunun herhangi bir ödeme yapmaması üzerine müvekkilinin davalı/borçlu aleyhine——- dosyasında icra takibi başlattığını, takip tarihinden sonra borçlunun kötü niyetli olarak makineyi aldığı tarihten yaklaşık —– sonra malın ayıplı olduğuna dair ihtarname gönderdiğini, —— tarihli ihtarnameye cevaben belirttikleri üzere, ayıp iddiasının kanunda öngörülen süre içerisinde gerçekleştirilmediğini, davalı borçlunun dava konusu borca dayanak makineye ilişkin ayıp ihbarını takip tarihine kadar dile getirmediğini, takip açılışından sonra gündeme getirdiğini, borca konu makinenin satın alındığı tarihten sonra —- sonra bu makine ayıplı denip ihtarname gönderilmesinin davalının kötü niyetli olduğuna başka bir kanıt olduğunu, icra takip kapsamında davalı/borçluya gönderilen ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiğini, davalı/borçlu tarafından —— ve faizine itiraz ettiğini, sayın Mahkeme tarafından müvekkilinin düzenlendiği fatura ve ticari defter kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile, davaya konu alacağın varlığının ve borçlunun itirazlarının haksızlığının ortaya çıkacağını, müvekkil şirketin alacağı muaccel olup; bu hususlar faturaların ve sair kayıtlar da sabit olduğunu, davalının borcunun kesin ve net olmasına rağmen icra dosyasına sunduğu itirazının kötü niyetli ve haksız olduğunu, davalı/borçlunun borcu kabul etmediğine ilişkin itiraz dilekçesini icra dosyasına sunduğunu, borçlunun takibe yapmış olduğu haksız itirazın tahsil sürecini uzatmak ve zaman kazanmak amacında olduğunu, davalı yanın ——– dosyasına suiniyetle itiraz ettiğinden icra takibini durduğundan huzurda işbu davayı ikame zorunluluğu hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının zaman kazanmaya yönelik kötü niyetli olarak borcun tamamına ve faize yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; taraflar arasında satış sözleşmesi olduğu iddiasını kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, taraflar arasında; — adet çanak maske şişirme makinesinin ———bedelli —- makinesinin kurulumu ve çalıştırılması kayıt ve şartıyla eser sözleşmesi yapıldığını, davacı —— yapımı konusunda anlaşılan makinelerin natamam olarak müvekkilin iş yerine getirildiğini, firma yetkilisi —— kurulum için geleceğini belirttiğini, fakat makinenin tüm parçalan gelmesine rağmen davacının makineyi kurarak çalıştırmadığını, müvekkilinin şifahi olarak kendisine makineyi kurup çalıştırması için sürekli taleplerinin bugün yarın denilerek geçiştirildiğini, şifahi ikazlar sonuç vermeyince yazılı olarak makinelerin kurulup çalıştırılmasının aksi halde bunların alınarak ödenen paranın iadesinin talep edildiğini, müvekkilinin noter aracılığı ile çektiği ihtara rağmen, davacının imal ettiği makinelerin teknik ekibi tarafından müvekkilinin işyerine kurulmadığını, kullanma eğitimini de verip teslim etmesi gerektiği halde bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının makineyi kurmadığı ve çalışır hale getirilmediğinden yükümlülükleri yerine getirmediğini ve eser sözleşmesine göre teslim söz konusu olmadığından, davacının zaman aşımı itirazının haksız yersiz ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirket yetkilisi — davacı şirket yetkilisi —- son kez arayarak yasal yollara müracaat edeceğini bildirmesi ve———- ihbarnamesini göndermesi üzerine, davacının müvekkili aleyhine fatura tarihinden itibaren —— yıl geçtikten sonra kötü niyetle icra takibi başlattığını, her ne kadar davacı fatura keşide etmisse de söz konusu makine kurulup çalışır hale gelmediğinden teslimden söz edilemeyeceğini, eser sözleşmesine göre teslim olmadan alacağın talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin, davacı şirket ile —– yapımı sırasında —– bir toz maskesi imalatı için davacı şirketin —teklif verdiğini, bu makinenin imalatı için —– anlaştıklarını, her iki makinenin imalatı için davacı—– toplamda—- ödeme yapıldığın, davacı şirkete müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı ———— bakiyesi mutabakat yazısında cari hesap bakiyesinin — borç verdiğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkil şirketin, davacı şirkete —– alacaklı olduğunu bildirdiğini, davacı şirket yetkililerinin buna bir itirazda bulunmadıklarını, yani davacı şirketin kendi gönderdiği cari hesap mutabakatında davalı müvekkiline—— borcu bulunduğunu kabul ve beyan ettiğini, davacının alacak iddiasının asılsız ve zaman aşımına uğradığını, haksız ve kötü niyetli açılan icra takibi sebebiyle asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzeri icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—– sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçluya ( davalı) yönelik — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam ——– alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —– açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı, faturaya dayalı takibe itirazın iptali gerekip gerekmediği, ayıplı bir teslim söz konusu olup olmadığı hususundadır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli raporda, davacı ticari defterlerine göre —– davalını savunduğu dayanak belgelerden ve kendi bünyesinde tuttuğu ön muhasebe verilerine göre ise —- alacaklı olduğu belirtilmiştir.
—- tarihli ek raporda ise, davalının ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya —- borçlu bulunduğu, belirtilmiştir.
—-tarihli heyet raporunda, davacı şirketin davalı şirketten —-alacaklı olduğu belirtilmiştir.
—– tarihli ek raporda ise, ilgili makinanın hurda değerinin — belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altındadır (HMK 190).
Davacı taraf ——- fatura bedelini almadığından bahisle davalı aleyhine— işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağı için takibe geçmiş, davalı taraf ayıp ve ödeme definde bulunarak takibe itiraz etmiş, davacı taraf bunun üzerine işbu huzurdaki — harca esas değerli —- itirazın iptali davasını açmıştır.
Davalı vekili, —- cevap dilekçesinde, davaya konu —- bedelli —— çalıştırılması kayıt ve şartıyla eser sözleşmesi yapıldığını, makinelerin teslim natamam teslim edildiğini, kurulup çalıştırılmadığını, —— yılında işin tamamlanması için ihtarname gönderildiğini beyan etmiştir.
Davacı taraf yapılan defter incelemesinde takip konusu faturanın ——- davalının borcuna olmak üzere kayıtlı olduğu, yine aynı faturanın davalının defterlerinde de kayıtlı olduğu bilirkişilerce tespit edilmiştir.
Takibe konu fatura tarihi — takip tarihinin — davalının ayıp ihbarında bulunduğu noter ihtar tarihinin ise takipten sonraki ——tarihi olması karşısında davalının ayıp ihbarının kanunen aranan sürelerden sonra olduğu, bu sebeple olayda dikkate alınamayacağı, değerlendirilmiştir.
Davacı şirket yetkilisi —tarihli yeminli beyanında, dava konusu —- bedelli faturaya konu —– nolu —– bedelli faturaya konu ——, çalışır vaziyette teslimi ve kullanımı konusunda çalışanların eğitilmesi konusunda davalı şirket yetkilisi ——- anlaştıklarını, anlaşma gereği bu makineleri çalışır bir durumda teslim ettiklerini, çalıştırılması konusunda gerekli eğitimleri verdiklerini, —— tarafından bu makinaların kurulumunun yapılıp çalıştırılması, aksi halde gelip almanız ve ödenen paranın iadesi hususunda bir teklif olmadığını, —makinanın imalatı sırasında — maskesi imalatı ile ilgili makinenin yapımı konusunda — bir anlaşma yapılmadığını, her iki makine için taraflarına—- ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda bir şey diyememeyeceğini, —- tarihli hesap bakiyesi mutabakat yazısında —- davalı şirkete borçlu olduğum yönünde bir bildirimde beyanda bulunmadığını, davalı şirkete, davalı şirketten — alacaklı olduğuna dair bir bildirim yapmadığını, bu hususlarda mail yazışması yapmadığını, — seri numaralı—– tutarlı fatura tutarını ve ——— almadığını, belirtmiştir.
Bu açıklamalar dairesinde, davacının düzenlediği faturaların davalının defterlerine de işlendiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalının ticari defterlere göre ve yemin beyanına göre davacı şirkete —— borçlu olduğunun tespit edildiği, bu haliyle davacının davalıdan —– alacağı bulunduğu anlaşılmakla, bu alacağa yönelik yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmişitir.
———–
Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği ——- anlaşılmakla, anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ——-
Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla, kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —- dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin —— asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Kabul edilen alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.256,96 TL harçtan peşin alınan 857,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.399,01 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.956,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 883,15 TL harç ile 1.364,70 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 897,51 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 1.700,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 581,97 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2021