Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1658 E. 2018/350 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2014/726 Esas
KARAR NO : 2018/347

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalının davacıya borçlandığını; bu alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını; takibe itiraz edilmesi üzerine de, itirazın iptali davası açıldığını; bu dava sonucunda davalının davacıya borçlu olduğunun tespit edildiğini; davalının, davacıya borçlu olduğunun tespit edilmesi üzerine, kararın icrasına engel olmak amacıyla hukuku ve kanunu dolanarak, davacı hakkında İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün 2012/18606 sayılı dosyasında haksız ve mesnetsiz icra takibi başlattığını; bu takipten gönderilen tebligatın davacının takipten habersiz kalacağı biçimde kesinleştirildiğini; bu dosya üzerinden davacının, davalıdan …… icra müdürlüğünün 2009/12 sayılı dosyasındaki alacağına haciz konulduğunu; davacının, İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğünün 2012/18606 sayılı dosyasında takip konusu yapılan ve borcun kaynağı yapılan çekler ile ilgisinin bulunmadığını, ayrıca takipte istenilen faizin de fahiş olduğunu; bu nedenlerle, davacı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu ………… İcra Müdürlüğü’nün 2012/18606 sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyetli icra takibi başlattığından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin tüzel kişiliğinin bulunmadığını; davacı tarafından davalıya vadesinde ödenmek üzere verilen çeklerin ödenmediğini, bu çeklerin, davalı tarafından meşru hamillere ödendiğini, bu alacaktan doğan alacağın tahsili için başlatılan takibin usulüne uygun kesinleştirildiğini; davacının , takip konusu çekleri ticari ilişki nedeniyle değil şahsi borcu olarak verdiğini, davacı tarafın, taraflar arasındaki alacak borç takasını imkansız kılmak için alacaklı olduğu icra takiplerine konu alacaklarını dava dışı 3. şahıslara temlik ettiğini; davacının faiz itirazının da yersiz olduğunu; bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin; talep etmiştir.
Dava; davalı tarafından, takip dayanağı yapılan çeklerin bedelsiz olduğundan bahisle davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine; ilişkindir.
İstanbul Anadolu…… İcra Müdürlüğü’nün 2012/18606 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 17/09/2012 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun ………. olduğu; takibin borçlu firmaya borç olarak verilen müşteri çekleri bedelleri açıklamasıyla 25.000,00 TL asıl alacak, 21.545,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.545,93 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya 20/10/2012 tarihinde tebliğ edildiği; borçlunun takibe karşı itirazının bulunmadığı; görülmüştür.
Kadıköy ……… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/128 esas, 2012/1104 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı ……….. …………. tarafından, davalı … aleyhine 10/02/2009 tarihinde açılan itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonucunda; mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 21.295,45 TL alacaklı olduğu; davalının, davacı şirket dışındaki kişilere yaptığı ödemelerin davacının alacağından mahsup edilemeyeceği; davacının takipten önce davalıyı temerrüte düşürmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalının …….. İcra Müdürlüğü’nün 2009/12 esas sayılı dosyasına itirazının 21.295,45 TL asıl alacak yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine; asıl alacağın %40’ı olan 8.518,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği; kararın, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine karar Yargıtay …….. Hukuk Dairesi’nin 22/05/2013 tarih ve 2013/3151 esas, 2013/9406 sayılı kararla onanmasına, karar verildiği; görülmüştür.
………. Şubesi’nden gelen 12/02/2015 tarih ve…. sayılı yazı cevabına göre; keşidecisi ……. olan,… nolu 15/03/2009 keşide tarihli, 1.000,00 TL tutarındaki çekin ……tarafından ……. takasa verildiğini ve 16/03/2009 tarihinde takastan bahsi geçen firmaya ödendiğinin bildirildiği; görülmüştür.
……… Beyoğlu Şube Müdürlüğü’nden gelen 28/11/2016 tarihli yazı cevabına göre; keşideci …….nin keşide ettiği 30/03/2008 keşide tarihli, …… seri nolu 6.000,00 TL bedelli çekin ……tarafından 05/02/2008 tarihinde bankaya ibraz edildiğini ve keşideci hesabından 01/04/2008 tarihinde ödendiğini; bu çekin yazı ekindeki fotokopisinin arka yüzünde lehtar …’ın beyaza cirosundan sonra davacı şirketin beyaza cirosu ve son hamili ibraz eden şirket olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler . ……….tarafından müştereken düzenlenen rapora göre; davacı şirketin inceleme sunulan ticari defterlerinde icra takibi ve davaya konu çeklerin giriş ve çıkış kaydının bulunmadığını; davacı yanın …..Şubesi muhataplı olarak keşide edilmiş ……………… seri nolu, 15/03/2009 tarih ve 1.000,00 TL tutarlı çekin davalı tarafından ciro edilerek davacıya verildiğinin görüldüğünü; davalı yan cevap dilekçesinde takip konusu çekleri borç vermek amacıyla davacıya verildiğini belirttiği; bilindiği üzere çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ödenmesine yönelik verildiğinin kabulünün gerekeceği; hal böyle olunca anılan çekin davacıya borç olarak verildiğini iddia eden davalı yanın bu iddiasını usulüne uygun delille ispat etmesinin gerektiğini; bu kapsamda, diğer çeklerle ilgili olarak taraflar arasındaki bir hukuki ilişkinin varlığının tespit edilemediği, yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalının davacıya borçlandığı; bu alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı; takibe itiraz edilmesi üzerine de, itirazın iptali davası açıldığı; bu dava sonucunda davalının davacıya borçlu olduğunun tespit edildiği; davalının, davacı hakkında, İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün 2012/18606 sayılı dosyası üzerinden (7) adet karşılıksız kaşesi vurulmamış bankaya teslim edilip bedeli alınan çeklere dayalı genel haciz yoluyla icra takibi başlattığı; davacıya ödeme emrinin gönderildiği, davacının, ödeme emrine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’nün 2012/18606 sayılı dosyası üzerinden çeklere dayalı olarak yapmış olduğu takibin, davacının, davalı hakkında almış olduğu karara dayalı yürütülen icra takibine engel olmak amacıyla yapılıp yapılmadığı, iş bu davaya konu takibe dayanak (7) adet çekten dolayı davalının davacıdan alacaklı bulunup bulunmadığı var ise alacak miktarının ne olduğu, davalının dayanak çekleri davacıya verilip verilmediği, çek bedellerinin, davalı tarafından ödenerek dava dışı 3. kişilerden geri alınmasından kaynaklı olarak davalının davacıdan alacaklı bulunup bulunmadığının saptanması buna göre yapılan takipte belirtilen miktar kadar alacaklı bulunup bulunmadığı; başka bir anlatımla davacının davalıya bu çekler nedeniyle borçlu olup olmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre; davacı şirketin inceleme sunulan ticari defterlerinde; icra takibi dayanak yapılan ve davaya konu çeklerin kaydının bulunmadığı; davalı yan cevap dilekçesinde; takibe dayanak yapılan çeklerin, davalı tarafından borcuna karşılık davacıya verildiğini; davacıya verilen çeklerin vadeleri geldiğinde bedellerinin davacının vermiş olduğu meşru hamillere ödendiğini; fakat, davacının bu çek bedellerini davalıya ödemediğini savunduğu; bilindiği üzere; çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ödenmesine yönelik verildiğinin kabulünün gerekeceği; hal böyle olunca, anılan çeklerin, davacıya borç olarak verildiğini iddia eden davalı yanın, bu iddiasını usulüne uygun HMK. 200. maddesi uyarınca yazılı delille ispat etmesinin gerektiği; bu kapsamda, [dava konusu (2) çek hariç] çeklerle ilgili olarak taraflar arasındaki davalı lehine bir alacak hakkı doğuran hukuki ilişkinin varlığı ispat edilemediği; ayrıca, Kadıköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/128 esas, 2012/1104 karar sayılı dava dosyası içeriği dikkate alındığında; davacı şirketin, davalıdan alacaklı bulunduğu; bu davanın 10/02/2009 tarihinde açıldığı; takibe konu edilen dava konusu çeklerin [dava konusu, davanın reddine karar verilen 2 çek hariç] keşide tarihlerinin bu tarihten öncesine ait bulunduğu; bu davada, verilen kararın, temyizi üzerine Yargıtay …….. Hukuk Dairesi’nin 22/05/2013 tarih ve E:2013/3151 K:2013/9406 sayılı kararında da belirtildiği üzere davalının, davacı şirket dışındaki kişilere yaptığı ödemelerin davacının alacağından mahsup edilemeyeceğinin kesin hükümle de saptandığı; kural olarak; gerçekte, hukukun tüm alanlarında, uygulama niteliğine sahip olan hakkın kötüye kullanılması, özellikle çelişkili davranış yasağı, buyurucu olması nedeni ile hakim tarafından doğrudan gözetileceği; öğreti ve uygulamada tartışmasız kabul edildiği; davalının, işbu davadaki savunması ile kesinleşen davadaki kesin hükmün çelişkili bulunduğu; tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin, takibe dayanak yapılan çeklerden dolayı davalıya karşı borçlu bulunmadığı; dava konusu ………. seri nolu 15/03/2009 keşide tarihli 1.000,00 TL bedelli ve ………. seri nolu 30/03/2008 keşide tarihli 6.000,00 TL çek hakkında muhatap bankalardan gelen yazı cevaplarına göre; bu çeklerin, dava dışı muhatap bankalara, davacı şirket tarafından ibraz edildiği ve bu şirkete ödeme yapıldığı; ciro zinciri dikkate alındığında davalının, iade talebi ile karşılaşacak olan kimse konumunda bulunduğu; bu nedenlerle; ancak, bu duruma ilişkin olarak hatalı değerlendirme yapılarak, bu çeklere yönelik davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verildiği; kural olarak, HMK.m. 298-(2) uyarınca kısa karara uygun gerekçeli karar yazma zorunluluğu bulunduğu; bu nedenlerle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile davalının, İstanbul Anadolu ………. İcra Müdürlüğü’nün 2012/18606 sayılı takip dosyasında takibe dayanak yaptığı (5) adet çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu …. seri nolu 15/03/2009 keşide tarihli 1.000,00 TL bedelli ve …… seri nolu 30/03/2008 keşide tarihli 6.000,00 TL çek hakkında fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı aleyhindeki takipte haksız bulunduğu ancak davalı tarafından kötüniyetli bulunmadığından yasal koşulları mevcut olmadığından davacı yararına İİK.nun 72/5. maddesi uyarınca tazminata hükmolunmasına yer olmadığına; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının,
İstanbul Anadolu ……….İcra Müdürlüğü’nün 2012/18606 sayılı takip dosyasında takip konusu yapılan,
a)22/01/2008 keşide tarihli …….. seri numaralı 3.500,00 TL bedelli,
b)28/12/2007 keşide tarihli …… seri numaralı 3.000,00 TL bedelli,
c)12/01/2008 keşide tarihli ……. seri numaralı 3.500,00 TL bedelli,
d)06/03/2008 keşide tarihli ……seri numaralı 5.000,00 TL bedelli,
e)16/09/2008 keşide tarihli ……. seri numaralı 3.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Dava konusu ……… seri nolu 15/03/2009 keşide tarihli 1.000,00 TL bedelli ve …… seri nolu 30/03/2008 keşide tarihli 6.000,00 TL çek hakkında fazlaya ilişkin istemin reddine,
Yasal koşulları mevcut olmadığından davacı yararına İİK.nun 72/5 maddesi uyarınca tazminata hükmolunmasına yer olmadığına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.229,58 TL harçtan peşin alınan 426,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 802,63 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 426,95 TL peşin harç toplamı: 452,15 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,28 ve kabul 0,72 oranına göre hesaplanan 1.285,63 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .

Davacı Yargılama Giderleri :
Dosya : 0,60 TL
Vekalet harcı : 3,80 TL
Tebligat : 181,20 TL
Bilirkişi Ücreti : 1.600,00 TL
TOPLAM : 1.785,60 TL x 0,72=1.285,63 TL