Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1629 E. 2019/163 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-
ESAS NO : 2014/1629 Esas
KARAR NO : 2019/163

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/10/2014
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı ——– maliki, davalı —– poliçesiyle sigortalı bulunan —– plakalı aracın 06/09/2011 tarihinde davalı sürücü ——— sevk ve idaresinde iken———üstünde yaya trafiğinin yoğun olduğu bir anda gerekli dikkat ve itinayı göstermeyip hız sınırlarını ihlal ederek yaya olarak yol kenarında bulunan müvekkiline çarparak yaralanmasına sebep olduğunu ileri sürerek, 100.000.00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000.00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı ——–. vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle;– tarihinde meydana gelen trafik kazasında;—– plakalı aracın —- tarihleri arasında trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını; davacının söz konusu tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketinin değil, —- sorumlu olduğunu; ayrıca, söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını; bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Davalılar ———- vekili; davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirerek öncelikle görev itirazında bulunmuş, ayrıca davacı—- kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğundan bahisle esas yönden de davanın yerinde olmadığını savunmuş, kazanın ardından davalının davacı ile irtibata geçmeye çalıştığını, davalının her türlü yardımda bulunduğunu belirtmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine; ilişkindir.
Başlangıçta; Kadıköy (Kapatılan)—– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/432 esas sayılı dosyasına kaydedildiğini; bilahare dosya, İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- esasıyla yargılamaya devam olunduğu ve davanın sonuçlandığı; 09/09/2014 tarih ve——— sayılı kararı ile “… Somut olayda; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle tazminat talebini zorunlu trafik sigortası poliçesine dayanarak diğer davalılar yanında davalı sigorta şirketinden talep ettiği, bu nedenle de davanın Türk Ticaret Kanununun 1483. vd. maddelerine dayanılarak açıldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir./Açıklanan nedenlerle, davalılar aralarındaki irtibat nedeniyle tefrik edilmeksizin tüm dava dosyasının İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde hüküm kurulduğu; kararın 21/10/2014 tarihinde kesinleşerek tevzien mahkememizin — esasına kaydedildiği ve davanın bu esas üzerinden sonuçlandırıldığı; görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu İstanbul Adli Tıp —-. İhtisas Dairesi’nin 07/09/2016 tarih ve— sayılı raporuna göre; 06/09/2011 günü meydana gelen olayda davacı —- geçici iş göremez kaldığı sürenin kaza tarihinden itibaren (9) aya kadar uzayabileceği, davacının meslekte kazanma gücünde %44 oranında azalma meydana geldiği yönünde kanaat bildirildiği; görülmüştür.
————- İhtisas Dairesi’nin — tarih ve .–sayılı raporuna göre;– günü meydana gelen olayda davacı—- %75 oranında, davalı—— ise %25 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği; görülmüştür.
————–İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen 18/07/2018 tarih ve— sayılı yazı cevabına göre; davacı —- ev hanımı olduğu; aylık gelirinin eşinden kalma 2.000,00 TL olduğu; başkaca bir gelirinin bulunmadığı; 850 TL vererek kirada oturduğu; 3 çocuk sahibi olduğu ve dul olduğu; menkul ve gayrimenkulünün bulunmadığı; tek olarak ikamet ettiğinin bildirildiği; görülmüştür.
————- İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen 01/11/2018 tarih ve — sayılı yazı cevabına göre; davalı —–aylık gelirinin 2.800,00 TL olduğu; ailesinin yanında yaşadığı, kira giderinin olmadığını; üzerine kayıtlı menkul veya gayrimenkulünün bulunmadığının bildirildiği; görülmüştür.
Davacı vekilince verilen12/06/2018 tarihli ve 23/10/2018 tarihli harcıda yatırılan ıslah dilekçelerinde; maddi tazminat davasının 5.000,00 TL’den 11.501.99 TL’ye çıkartıldığı; maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesinin talep edildiği; ıslah dilekçesinin bir nüshasının davalılar vekillerine davetiye ile tebliğ edildiği; görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yaralandığı trafik kazasının oluşumunda davalı sigorta şirketince sigortalanan; aracın sürücüsünün olayda kusurlu bulunup bulunmadığı; kusurlu ise kusur oranının ne olduğu ile davacının olaydaki yaralanması nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı/sürekli iş göremezlik derecede yaralanıp yaralanmadığı; yaralanmış ise yaralanma derecesi ile ; davacının uğradığı maddi zararın miktarı davalının oluşan maddi zarardan davalı/ işleten ile sürücü ve işletenin sorumluluğunu üstlenen davalı —– sorumlu bulunup bulunmadığı; davalı sigorta şirketinin poliçe limiti kapsamında sorumlu olacağı miktarın saptanması; ayrıca, davacının manevi tazminat talebi yönünden davacının manevi zarara uğrayıp uğramadığı; bu zarardan davalı/ işleten ve araç sürücüsünün sorumluluğunun bulunup bulunmadığı; sorumlu iseler bu kapsamda manevi zararının mahkemece takdiri noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi——– tarafından sunulan 26/12/2016 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı——— Kanunu’nda belirtilen yola birden çıkma, araçlara ilk geçiş hakkı vermemek, yol içinde yürümek asli kusurlarını işlediğinden kazanın meydana gelmesinde etkenlik arz ettiği, kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü ———– ise kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi ———— tarafından sunulan 23/01/2017 tarihli esas ve 16/04/2018 tarihli ek rapor içeriğine göre; davacının 9 aylık geçici iş göremezlik devresinde uğradığı kazanç kaybının 1.394,28 TL olduğu, davacının çalışma gücünde %44 eksilme meydana gelmesi sebebiyle uğradığı maddi zararın 10.107,71 TL olduğu asgari ücrette meydana gelen artış da gözetilerek tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden ve ATK’dan alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; 06/09/2011 günü davalı sürücü —— sevk ve idaresindeki davalı———- işleteni, davalı —– ZMSS’si olduğu — plakalı aracın davacı —-çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, —– tarafından düzenlenen 02/01/2018 tarihli rapor içeriğine göre kazanın oluşumunda davacı —- %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü —- ise %25 oranında kusuru bulunduğu, Mahkememizce kusura ilişkin alınan ilk bilirkişi raporu ile bu rapor arasında mübayenet bulunmadığı değerlendirilmekle; kusur oranına itibar edilmiştir. Adli Tıp Kurumu—. İhtisas Kurulu tarafından kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan ———— İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve (1) numaralı meslek grup numarasına göre düzenlenen maluliyet raporu içeriğine göre davacının %44 oranında meslekte kazanma gücünde eksilme meydana geldiği, geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiş, uygulanan yönetmelik ve ekli cetveli de gözetilerek denetime elverişli rapor üzerinden tazminat hesabı için bilirkişi raporu düzenlenmiştir. Alınan ilk tazminat hesabına ilişkin raporun ardından alınan kusur raporunda, kusur oranının değişmemesine rağmen güncel asgari ücret tutarı üzerinden hesaplanan bilirkişi raporu Mahkememizce denetime elverişli ve bilimsel gereklere uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. Her ne kadar dava dilekçesi içeriğinde maddi tazminat talebine konu olarak bakıcı, yol ve tedavi masrafları da sayılmış ise de talep sonucunun maddi tazminat talebi yönünden Hmk. Madde 119/1.ğ gereği ayrı ayrı somutlaştırılması gerekirken alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talebini ıslah ettiği, yargılamanın geldiği aşama da gözetilerek ıslah edilen talep üzerinden yargılamaya devam edilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi) gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ( Hukuk Genel Kurulunun ———– sayılı kararları ). Kazanın ardından davalının olay yerinden ayrılmadan davacı ile ilgilenmesi, akabinde davacının ivedilik ile hastaneye ulaştırılması, kazanın oluşumunda kusur durumu, tanık anlatımları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu gözetildiğinde Mahkememizce açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile,
Davacı————– uğramış olduğu bedensel zararlar için hesaplanan 1.394,28 TL kazanç kaybı, 10.107,71 TL çalışma gücünde meydana gelen eksilmeden kaynaklı zarar olmak üzere 11.501,99 TL toplam maddi tazminatın davalılar —–06/09/2011 kaza tarihinden itibaren davalı ———- 06/12/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —————- ödenmesine,
Davacı — tarafından, davalılar ————-. Aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
8.000,00 TL manevi tazminatın 06/09/2011 kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılar ———- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı — ödenmesine,
Manevi tazminat davası yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.332,18 TL harçtan peşin alınan 683,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 648,53 TL karar harcının [davalı—————- 785,70 TL’sinden sorumlu olmak üzere] davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca;
a)davanın kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
b)davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılar—————-.’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (m.10) uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ———————-verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı ve 683,65 TL peşin harç toplamı: 704,80 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red (0,83) ve kabul (0.17) oranına göre hesaplanan 338,53 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —————–tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red (0,83) ve kabul (0,17) oranına göre hesaplanan 97,11 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.