Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1484 E. 2020/62 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1484 Esas
KARAR NO: 2020/62
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ——– tarihli ————– imzalandığını ve bu sözleşmede davalı tarafın perakendeci, müvekkil davacı şirketin ise tedarikçi olarak adlandırılmış olduklarını, tarafların işbu sözleşme ile tedarikçinin perakendeci davalı tarafından verilen siparişleri belirtilen noktalara süresinde teslimi ile karşılıklı yükümlülükleri belirlediğini,Müvekkil davacı şirketin sözleşme ile üstlenmiş olduğu tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak üzerine düşen yükümlükleri yerine getirmeyen davalı şirket aleyhine———İcra Müdürlüğü’ nün ——- E. Sayılı dosyası ile müvekkil davacı şirketin bakiye alacağı olan ———TL’ nin tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin takibe kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu iddia ederek, davalarının kabulüne ve vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20′ den az olmamak üzere İcra İnkâr Tazminatına hükmolunarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; ——-TL tutarında alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirketin bu alacağını —— tarihli cari hesap bakiyesine dayandırmakta olduğunu, taraflar arasında ——-yılında başlayan ticari ilişkinin ———– yılları için imzalanan tedarikçi sözleşmeleri çerçevesinde devam etmiş olduğunu, Bu sözleşmelerde davacıya ait gıda dışı ürünlerin ——– pazarlanması ve verilecek hizmetin karşılığında; Mal alım ve ödeme koşulları ile ödenecek primlerin( ay sonu primi, performans primi, aktivite primleri, aktivite ıskontoları, vs) açıkça düzenlenmiş olduğunu, söz konusu bu sözleşmelerden görüleceği üzere; —– yılı tedarikçi sözleşmesinde aktivite, ciro, tediye, b2b primleri düzenlemesinin mevcut olduğunu, ———– sözleşmelerinde de aktivite, ciro, tediye primlerinin mevcut olduğu görüleceğini, —– yılında yapılan küçük elektrik ev eşyası için yapılan —– Nolu sözleşmede——– tediye Iskontosu, —–kullanım, koşullu performans primleri mevcut olduğunu, Davacı Şirketin bu nedenle müvekkil şirketçe düzenlenen ——— faturalarını kabul etmemesinin haksız olduğunu, davacı tarafından kabul edilmeyen diğer fatura grubunun ise; ——- günü gibi dönemsel yapılan indirim kampanyalarına ait faturalar olduğunu, bu faturaların içeriği indirimlerin sözleşmelerdeki genel kampanyalara katılım gereğince tüm çalışılan firmalara indirim oranında yarı yarıya bölüştürülmekte olduğunu, bu faturalara da davacının itiraz etme hakları bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından ———tarihinde düzenlenen ———-TL civarındaki Isıtıcı ürünlerine ait koruma faturasının ise, davacı şirketin mailinde belirttiği alış fiyat değişikliği nedeniyle, eldeki stokun maliyet farkının davacıya yansıtılması olduğunu, uyuşmazlık konusu ———– TL’lik faturaya konu ürünlerin İse iade ürünler olup davacı tarafa iade edilmiş olduklarını, davacı tarafla yapılan tedarikçi sözleşmelerinin 3.12. maddesine göre ————- iade etmek istediği malların tümünü iade almakla yükümlü olduğunu, ———— bildirmesine rağmen ———- iadelerini almaması durumunda, ——– iadeleri —— yolu ile ——ye gönderme ve tüm masrafları ———e fatura etme hakkına sahip olduğunu ve Sözleşmede ” Malın——verilmesi —–ve teslim anlamına gelir. ——-bu hususu şimdiden kabul etmiştir. ” düzenlemesinin mevcut olduğunu, haricen öğrendiklerine göre davacı şirketin bu iade ürünleri —— şirketinden teslim almaması üzerine ——- şirketinin hapis hakkını kullanarak ürünleri sattığı ve kendi hakkı olan —– ücretini aldıktan sonra kalan tutarı davacı şirket hesabına göndermiş olduğu, davacı tarafla tamamen bu sözleşmelere uygun bir şekilde çalışıldığını ve Müvekkil Şirketin düzenlediği faturaların bu sözleşme hükümlerine uygun şekilde düzenlendiğini, bu sebeple alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirketin müvekkil davalı şirketten bir alacağı bulunmadığını, toplanan delil ve defter kanıtlarının tetkiki ile davacı tarafa bir borçlarının bulunmadığının sabit olacağını savunarak, haksız davanın reddini, haksız takip nedeniyle %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince verilen cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf ile çalışmaya başlanılan ——yılından bugüne kadar olan süreç içerisinde icra takip tarihi itibarıyla ——- TL alacaklarının hiçbir kuşkuya mahal vermeyecek şekilde açık bir alacak olduğunu, davalı Şirketle —— dan itibaren ————– yıllarında her yıl yapılan tedarikçi sözleşmelerinin her yıla özel olarak tarafların yükümlülüklerini düzenleyen sözleşmeler yapıldığını/sözleşmelerin yenilenmiş olduğunu, yapılan sözleşmelerin ——- yılında ————- yılında ——ve yine davalı tarafa ———-olarak ——- yılında imzalanmış —– numaralı sözleşmeler olduğunu, davalı tarafa ——– yılından günümüze kadar yapılan satışların; ——Yılında ——-Yılında ———— Yılında ———–Yılında ——– TL olmak üzere Toplamda ———– TL’ sı olduğunu, davalı tarafla belirtilen sözleşmelerdeki —- oranlarının yıllara göre — değişken olup, ———Yılında imzalanan sözleşmede prim oranının %6,30, —–Yılında %7,30 ve——- yılında ——– %7,80 olarak düzenlenmiş olduğunu, belirtilen bu prim oranları çerçevesinde davalı şirketten davacı şirketten alması gereken prim alacağının ——–yılı için ——-TL, —- Yılında ———- TL, —– Yılında ——-TL’ nin davalı şirketçe davacı şirkete fatura edilmesi gerekirken VUK.’ na muhalefetle ————— yılı için ———-TL,—– Yılı için ——– TL ve — Yılı için ——— TL prim faturasını sözleşme ve vergi kanunlarına muhalefetle vergi zıyaı eylemine neden olduğunu, bu gerçeğe aykırı prim faturalarının bu nedenlerle aradaki fark kadar olan kısmının müvekkil davacı şirketçe haklı nedenlerle kabul edilmediğini, davalı şirketin satışa konu mal iadelerinden dolayı kesmemesi gereken prim bedellerini de kesmiş olduğunu, davalı şirketin müvekkil davacı şirkete Toplamda ——– TL Prim faturası kesmesi gerekirken ——-TL Prim faturası kestiğini, bu faturaların taraflarınca haklı nedenlerle 0 kabul görmediğini, davalı şirketin ayrıca —–TL Fiyat /Miktar farkı faturası ile——– TL Tutarlı mal iade faturası kestiğini, bu faturalarında taraflarınca kabul edilmeyerek teslim alınmadığını, davalı şirketin keyfi olarak iade faturaları düzenlemiş olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde yer verdiği ——– ait ihtarname sureti ve taraflarına gönderildiği ileri sürülen ———- TL tutarındaki —- Adet —–den ———- tarafından çekilen ihtar sonucunda haberdar olunduğunu, kendilerinden habersiz gönderilen bu malların yıllarca ——– beklediğini, bu malların zaman geçtikçe fiyatı düşen mallar olduğunu,——- tarafından hapis hakkı kullanılarak satışa çıkarıldığı, satış sonucu kargo ücreti tahsil edildikten sonra geri kalan miktarın müvekkil şirkete İade edildiği şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, diğer taraftan taraflarınca satılan mallara ilişkin ——–TL Tutarlı faturaların davalı şirketçe teslim alınmadığını, nitekim davalı defterlerine de işlenmediğini, konu faturaların müvekkil şirket defterlerinde işlenmiş olduğunu, konu Sözleşmesel dönemlerde satılan mallara ilişkin faturalar davalı şirket tarafından tanzim edilmiş, fakat müvekkil şirkete teslim ve tesellümü olmadığını, bu faturaların tutarının ——TL olduğunu, diğer yandan davalı şirketin —–TL tutarındaki faturalarını da kabul etmediğini, hâlbuki düzenledikleri sevk irsaliyeler ile ilgili faturaların davalı tarafa şevki ve kabulünün mevcut ve mümkün olduğunu, böylelikle davalı tarafın müvekkil şirkete borcunun (—–TL + ——TL + —— TL=) —— TL borcu bulunduğunu beyan etmiş olup davalı şirketin kötüniyetli olup davayı sürüncemede bırakmak istediğini, beyan etmiştir.
Davalı vekilince verilen ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı her ne kadar cevap dilekçesinde müvekkil şirketten ——–TL alacağı olduğunun sabit olduğunu bildirmekte ise de davacının alacağının —- olduğunun sabit olduğunu, davacı şirketin kendi iradesi ile imzaladığı sözleşmede davacı, müvekkil şirketin kayıtlarının tek delil olacağının bizzat kabul etmiş bulunduğunu, davacı ile müvekkil şirket ana malveren ve alt malveren olmak üzere iki farklı tedarikçi no ile çalıştığını, davacı yaptığı açıklamalar ile savunmaları kabul etmiş bulunduğunu, davacı iki farklı tedarikçi no ile çalışıldığı ve ilk ve asıl tedarikçi numarasından doğan sözleşmelerde prim, tediye vb. fatura kesme hakkımızın olduğuna dair açıklamalarımıza hiçbir cevap veremediğini, yalnızca alacaklı olduğunu bildirmekle yetindiğini, tedarikçi, perakendecinin iade etmek istediği malların tümünü iade almakla yükümlü olduğunu, malın kargoya verilmesi tedarikçiye teslim anlamına gelip davacı taraf bu iddiaları kabul etmeyip kanıtlayacak bir delil de sunmadığını, ———— sayesinde iddialarının ispatının sağlanacağını, davacının kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle, öncelikle davacı şirket kayıtlarında bulunan ——- tarafımıza tebliğine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile davacı şirketin %20 kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu takip dosyası dosyamız arasında alınmış yapılan incelemesinde, takibin ——– TL fatura alacağına ilişkin olduğu, takip talebinin ise faturaya dayalı cari hesap ekstresi olarak açıklandığı görülmüştür. Takip dosyası kapsamında davalı itirazının davaya tebliğine ilişkin mazbataya rastlanmamış, davacının davaya esas olmak üzere derkenar talebinin ———- tarihli olduğu, belirlenmiştir.
Davalı vekilince her ne kadar, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı iddia edilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere itirazın davacı tarafa tebliğine ilişkin kaydın bulunmadığı gibi davacı tarafça takip dosyasında yapılan son işlemin ——— tarihli olduğu, itirazın iptali istemli bu davanın da ——— tarihinde ikame edildiği belirlenmekle; hak düşürücü sürenin geçtiğine ilişkin davalı taraf iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Dava konusu alacak, taraflar arasındaki tedarik sözleşmelerine dayalı olup, taraflar arasında faturaların düzenlenmesinde, iade faturalarında mutabakatsizlik bulunduğu aşamalardaki beyanlardan anlaşılmıştır. Bu nedenle Mahkememizce taraf ticari kayıtlarının incelenmesine dair karar verilmiştir.
——– tarihli kök raporda özetle; dosya kapsamı, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde kapsamlı bir şekilde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda, taraflar arasında dava tarihi itibariyle ——– TL davacı lehine, davalı şirket aleyhine mutabakatsızlık bulunduğu, bu mutabakatsızlığın, raporda yer alan denkleştirme tablosunda görüleceği şekilde belirlendiği, belirlenen mutabakatsızlıklara ilişkin olarak raporun üst bölümünde yer alan detay tablolarda ayrıntılı bir şekilde kalem kalem yer verildiği, mutabakatsızlıkların giderilmesi için ilgili tarafça tablolarda bold edilerek yer alan kalemlere ilişkin (1 ve 2 nolu satırda yer alan normal prim faturaları hariç) dayanak belgelerin teslim, tebliği gibi dayanak belgelerinin sunulması/ açıklanması/ gerekçelendirilmesi halinde mutabakatsızlığa yol açan kayıtların taraflar lehine/ aleyhine borç/ alacak külfeti getirip, getiremeyeceğinin tespit edilebileceği ve bu tespitler çerçevesinde denetime ve hüküm kurmaya elverişli gerekçeli ek rapor hazırlanabileceği sonuç ve kanaatlerine varılmıştır şeklinde görüş bildirilmiştir.
———tarihli1.ek raporda ise; taraflar arasındaki mutabakatsızlığa ilişkin olarak kök raporda yer verilen denkleştirme tablosunda ek raporda da yer verilen tespitler muvacehesinde yenilendiğinde,
-tarafların cari hesap borç/ alacak bakiyeleri kaleminde, kök raporda yapıan tespitlerde bir değişiklik bulunmadığı,
-davacı tarafından kabul edilmesi gereken ——– TL toplam tutarlı prim faturaları kaleminde sözleşmeye uygunluk nedeniyle kök raporda yapılan tespitlerde bir değişiklik bulunmadığı,
-davalı tarafından fazladan hesaplanarak düzenlenen ———-TL toplam tutarlı prim faturaları kaleminde sözleşmeye aykırılık nedeniyle kök raporda yayılan tespitlerde bir değişiklik bulunmadığı,
-davalı tarafından düzenlenen, ancak davacı şirket kayıtlarında yer almayan prim, destek, lojistik faturaları kaleminde, davalı şirket tarafından hukuken geçerli dayanak belgelerinin sunulmaması ve/ veya sözleşmede karşılıklarının bulunmaması gerekçeleriyle kök raporda yapılan tespitlerde bir değişiklik bulunmadığı,
-davalı şirket kayıtlarında yer alan ve davacı şirket aleyhine borç olarak kaydedildiği görülen——– TL virman kaydının ——— hesaplarıyla ilgili olduğu, her iki şirketinde ——– hesaplarını ayrı muavin hesaplarda takip ettikleri ve işbu huzurda görülmekte olan davaya konu etmediklerinden hem husumet yönünden yerinde olmayacağı, hem de taraflar arasında bu ———– işleminin yapılması yönünde bir mutabakat/ protokol bulunmadığından tek taraflı yapılan ——— TL virman kaleminin yerinde olmadığı,
-davalı şirket kayıtlarında yer alan, ancak davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit edilen ——–TL toplam tutarlı broç faturaları kaleminde, davalı şirketin bu faturaların düzenlenmesine dayanak teşkil eden belgeler olarak dosyaya sunduğu —— TL toplam tutarlı faturaların davacı şirket aleyhine borç yükü getirebileceği, bakiye ——–TL toplam tutarlı faturaların ise hukuken geçerli dayanakları sunulmadığından davacı şirket adına borç külfeti getiremeyeceği,
-davalı şirket kayıtlarında yer alan, ancak davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit edilen ve davalı şirketçe davacı şirket adına düzenlenmiş toplam tutarı —- TL olan ve — adet iade faturasında, —– tarihli —– nolu —-adet —— içerikli ——–TL tutarlı iade faturası kapsamındaki malların ihbar olunan ———-teslim edilmek suretiyle davacı şirkete gönderildiği, ancak davacı şirketçe iade malların teslim alınmaması üzerine ihbar olunan ——- iade konusu malların kargo ücret bedeli alacağını ——– tahsili amacıyla hapis hakkını kullandığı, bilahare iade konusu malların satışını KDV dahil —— TL bedelle gerçekleştirerek ——- TL —–ücret vs. alacağını tahsil ettiği ve satış bedelinden arta kalan ——–TL bakiyeyi davacı şirketten talep gelmediği için gelir kaydı yaparak uhdesinde tuttuğu tespit edilmiş olup, taraflar arasında yapılan tedarikçi sözleşmelerinin 3.12. madde hükmü doğrultusunda “malın kargoya verilmesinin tedarikçiye teslim anlamına geleceği kararlaştırılmış olduğundan davalı şirketin kayıtlarında yer alan bu iade faturasının düzenlenmesinde ve davacı şirket adına borç kaydedilmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp, bu tutarın davacı şirket aleyhine borç külfeti getirebileceği, geri kalan ve toplam tutarı (—- TL —- TL=) ——TL tutarındaki —– adet iade faturalarının içeriği malların davacı şirkete teslim edildiğine yönelik hukuki nitelikli herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, dosyada sadece iade fatura suretlerinin yer aldığı, tek taraflı düzenlenmiş olan iade faturalarının içeriği iade malların davacı şirkete iade edildiğinin ispat yükü davalı şirkette olduğundan toplam tutarı ———TL olan bu faturaların davacı şirket aleyhine borç yükü getiremeyeceği,
-davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş bulunan toplam tutarı ——-TL olan ——- adet satış faturası ve 1 adet ——-işlemine ilişkin olarak davacı şirketçe herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, satış faturalarına ve virman işlemine ilişkin ispat yükü altında olan davacı şirketin davalı şirket adına ticari defterine kaydettiği —— TL alacak işlemine ilişkin ispat yükünü yerine getirmediğinden —— TL alacağa hak kazanamayacağı,
-toplam tutarı ——– TL olan ciro prim faturalarının davalı şirket kayıtlarında —- hesaplarında kayıtlı olduğu, keza aynı tutarın, davacı şirketçe de yukarıda belirtilen virman işlemi ile ———- hesaplarına aktarıldığı görülmekle söz konusu prim fatura kayıtlarının karşılıklığı varlığının bulunduğu tespit edilmiş olup, dosya kapsamı, tarafların beyanları ve ihbar olunan şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde kapsamlı bir şekilde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda, davacı yanın davalıdan ——– TL alacağı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davalı taraf itiraz üzerinde Mahkememizce —– tarihli 2.ek rapor alınmış, 1.ek rapordaki görüş ve tespitlerde bir değişiklik olmamıştır.
Davacı vekilince, alınan raporlara itiraz edilmemiş, bunda başka kayıtların dayanağının sunulmadığı hususuna raporlarda işaret edilmiş olduğu halde, davacı tarafça her iki ek rapora dayanak olan incelemeye yine ticari defterlerin dayanağı kayıtların sunulmadığı, yapılan incelemenin davalı tarafça sunulan kayıtlara istinaden yapıldğı görülmüştür.
Taraflar arasında açık hesap şeklinde yürütülen, tedarik sözleşmesinden kaynaklı yıllara yayılmış uzun süreli ticari ilişki bulunduğu belirlenmiş, davaya konu edilen cari hesap alacağı hususunda taraf ticari kayıtları arasında ——— TL kadar mutabakatsizlik bulunduğu görülmüştür. Davacı taraf alacak iddiasını ticari kayıtlarının dayanakları ile ispat külfeti altındadır. Tek tarafça tutulan ticari kayıtlar ile alacağın ispati mümkün değildir.
Mahkememizce, yapılan inceleme kapsamında alınan raporlardaki tespitlere davalı tarafın dayanak kayıtları yönünden tespitlere ilişkin olması, dosya kapsamına, delil durumuna uygun denetime elverişli bulunması nedeniyle iştirak olunmuş, bu tespitlerin ötesindeki kanaate dayanakları sunulmayan davacı kayıtlarına göre davacının alacağının bulunduğu kanaatine iştirak olunmamıştır. Bu kapsamda davalı tarafça kayıtlarında yer verilen, ancak davacı şirket kayıtlarında bulunmayan ——— TL’nin, davacı şirket muavin kayıtlarında yer almaması, taraflar arasındaki mutabakata dayanmaması, davacı şirket kayıtlarında da ———– ilişkin kayıtlarında yer alması nedeniyle davacı cari hesap alacağı lehine değerlendirilmesi gerektiği, kanaatiyle kısmen kabul kararına konu alacaklar içinde bulunduğu değerlendirilmiştir.
Yine davalı kayıtlarında yer alıp davacı şirket kayıtlarında yer almayan ——- TL tutarlı borç faturalarının ———TL’lik kısmının dayanakları sunulmamış olmakla, bu tutar kadar davacı taraf cari hesabı lehine değerlendirilmesi gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Bundan başka davalı tarafça kesilen ——- TL tutarlı iade faturaları yönünden ——-TL’lık kısmının iadesi davalı tarafça ispat olunamamış olmakla anılan tutar kadar davacı tarafa borç yüklenemeyeceği, cari hesabın bu tutar kadar davacı lehine değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle davanın (——- TL +——- TL + —-=) ———-TL yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş davacı tarafça dayanakları sunulamayan defter kayıtları ile bakiye alacak iddiasının ispat olunamadığı değerlendirilerek aşan istemin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile ———-İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ———TL üzerinden aynen devamına, aşan istemin reddine
——-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan ——-TL harçtan peşin alınan 11.034,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.456,09 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 22.274,81 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 52.858,43 TL nisbi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 11.034,95 TL peşin harç toplamı: 11.060,15 TL ile 8.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 331,00 TL posta masrafı yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.800,82 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.254,15 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davalı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/01/2020