Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1461 E. 2021/502 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1461 Esas
KARAR NO : 2021/502

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; davacının davalıdan — miktarlı faturadan kaynaklı olarak alacaklı olduğunu iddia ederek, bu alacağa dair yapılan takibe borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde davacı taraftan aldığı hizmetlerin bedelini ödediğini, davacı tarafın ifasını tamamlamadığı edimin ifasını istediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçluya — alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı vekili, davacının davalıdan 20.05.2013 tarihli 29.500 TL miktarlı faturadan kaynaklı olarak alacaklı olduğunu iddia ederek, bu alacağa dair yapılan takibe borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde davacı taraftan aldığı hizmetlerin bedelini ödediğini, davacı tarafın ifasını tamamlamadığı edimin ifasını istediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların beyanlarından, davacı şirket ile davalı şirket arasında ——— konusunda sözlü anlaşma kurulduğu, — tarafından hazırlanan —– davalı şirket tarafından ——- — kullanılıp kullanılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
23.11.2020 tarihli mimar bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, taraflar arasında dosya içeriğine sunulmuş bir sözleşme bulunmadığı, bununla beraber mahkeme kasasına alınan ve davacı ——– tarafından dava dosyasına gönderilmiş olan —arasında % 90 —–uyumluluk bulunduğu, bir başka ——- ———kasasına alınan ———- uyumlu olduğu, —– dava dışı ——- faaliyette bulunduğu, yapılan yerinde inceleme esnasında yapılan tespitler neticesinde ilgili ——- —- projenin % 90 oranın tatbik edildiği sonrasında ise bir takım değişiklikler yapıldığı, değişiklikler sonrası durum ile ————- % 80 mertebesinde olduğu, ——————– ücret tarifesine —- yapıları için işin yapıldığı yıl ve icra takibinin başlatıldığı yıl olan ———– göre bu nitelikle bir iş için verilen ———————- tarifesi belirtildiği, ve bu tutarların———— —– % 60 olduğunun kabulü ile yapılmasının uygun bulunduğu, davacının iddiasının işin bedelinin —— olduğu yönünde olduğu,———— göre işin ——-bu noktada davacının iddiası ile ———- olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulmuş —–alındığı taktirde hizmetin davalı için faydalı hizmet olduğu, ilgili —–sunulan proje ile % 90 ——- davaya konu asıl alacağın 29.500,00 TL olduğu bu noktada davacının —– 29.500,00 TL lik hak edişe hak kazandığı, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamında, davacı tarafından hazırlanan ————- davalının cevap dilekçesinde belirttiği eksik hizmet bulunmadığı, davalıca ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil de sunulmadığı anlaşılmakla, davacının 29.500 TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğu saptandığından bu yönden yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği (Yargıtay —–, anlaşılmakla, anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( —- BAM –.HD —
Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla, kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 29.500,00 TL asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Kabul edilen 29.500,00 TL üzerinden %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.015,15 TL karar ve ilam harcından 346,10 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.669,05 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– Tarifesine göre hesaplanan 4.425,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 371,30 TL harç ile 1.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 260,15 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.860,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.