Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1411 E. 2021/23 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1411
KARAR NO: 2021/23
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 17.09.2014
KARAR TARİHİ: 12.01.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ———– adıyla ——— hem — kullandığını, müvekkilinin, davalı ——- mal tedariklerini diğer davalı——–sağladığını,———alınan bu ürünlerin bekletilmeden satılıp kullanıldığını ve oluşan sorunları da öncelikle ilgili firmanın yetkilisine bildirdiğini, kullanılan ürünlerin————— çoğunda neredeyse tamamına yakınında ürünlerin satış ve bina içi uygulamasından birkaç yıl sonrasında yarılma meydana gelerek akabinde , sorunun bulunması için ————yeniden malzeme kullanımı , eleman istihdamı v.s’nin büyük ————— büyük maddi zararlar getirdiğini, davaya konu ürünlerin üretim hatası olduğu kanısını yarattığını, sorunlara ilişkin davalı her iki firmaya türlü bildirimlerde bunulmuş olmasına rağmen geri dönüşüm yapılmadığını, oluşan maddi zararın halen —— olduğunu, müvekkilinin maddi kayıplarının yanında mesleki kariyerinin itibarının da sarsıldığını, bu nedenlerle davalıları müteselsilen, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik——manevi tazminata, ihtarın davalılara tebliğ edildiği —— itibaren, ticari faizin de uygulamasıyla tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——— cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir akdi ve hukuki ilişkinin bulunmadığını, müvekkil şirketin yalnızca boru üretimini gerçekleştirdiğini, yetkili satıcıları aracılığı ile ürünlerini piyasaya sürdüğünü, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri diğer satıcı davalıdan tedarik ettiğini, sözleşmenin tarafı olmayan müvekkil şirketten hiçbir şekilde hukuki sorumluluğun bulunmadığını, müvekkil şirketin sadece üretim kaynaklı olarak meydana gelen hasarlardan sorumlu tutulabildiğini, yapılan incelemeler neticesinde ürünlerde hammadde kaynaklı herhangi bir hatanın bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenlerle müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ayıplı ürünler ve oluşan zararlara ilişkin alacak davasıdır .
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Bilirkişi heyetinin ——– tarihli kök raporda özetle; üretim hatası bulunduğu iddia edilen ürünlerin imalat hatası olup olmadığı konusunda yapılacak ek analizler sonucunda elde edilecek verilerin incelemesi sonucunda kanaate varılabileceği, üretim hatası olduğu saptanan boru ve ek parçaların davalı firmaya ait olduğu, davacının iddiasındaki üretim ve sonrasındaki hatalı imalatın——- ürünü olduğu, ürünlerin kullanımı sonrası meydana gelen olumsuzluklardan ürünleri kullanan davacının kusurlu bulunmadığını, meydana gelen zarar ve ziyandan davalı üretici — olduğu, davacının iddia etmiş olduğu zararların yerinde olduğu, davacının zarar konusu —– arası yıllara ilişkin olan ticari defterlerine yönelik delil ibrazında bulunmadığı, kullanılan borulardan ne kadarının arızalı çıkmış olduğunun arızalı çıkmış olduğu arızalı hasarlı ürünlerin yenileri ile değiştirilmesinde diğer inşaat işleri olarak kırılma ve onarım tutarlarının mevcut delillerle tespitinin mümkün olmadığı sonucu ve kanaatine ulaştıklarını beyan etmişlerdir .
Bilirkişi heyetinin —–tarihli ek raporunda özetle; üretim hatası bulunduğu kanaatine varılan ———- davalı firmaya ait olduğunun bilindiğini, üretimin hatalı olduğu belirlenen ——–malzemelerde kullanım sonrası meydana gelen olumsuzluklardan malzemeyi kullanan davacının kusurunun bulunmadığını, zarar ziyanından üretici ——- sorumlu olduğu kanaatine vardıklarını, kullanılan boruların ne kadarının arızalı çıktığını, arızalı olmalarından ne kararının değiştirildiğinin tespitinin mümkün olmadığını, ayrıca hasarlı ——- dolayı meydana gelen boru ve diğer inşaat işlerindeki zarar miktarlarının mevcut delillere göre tespitinin mümkün olmadığını beyan etmişlerdir.
Yapılan yargılama, tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre ; davacı davalı———– ticari faaliyeti kapsamında satın aldığı ———– birçoğunda satış ve bina içi uygulamasından sonra yarılmalar meydana geldiğini, bu nedenle sorunun bulunması için tüm bina içi tesisatın kırım yapılarak tespiti, onarımı, yeniden malzeme kullanımı eleman istihdamı nedeniyle maddi ve manevi zararlarının oluştuğundan bahisle eldeki davanın açıldığı, değişik tarihli dilekçeleri ile davacı tarafın zarar kalemlerine yönelik açıklama yaptığı, —– ön inceleme tutanağında defter ibrazı ve inceleme günü için ara kararların oluşturulduğu, davacı tarafça inceleme gününde bir kısım ticari defterlerin incelemeye sunulduğu, özellikle zarar konusu ——yılları defterlerinin sunulmadığı, bilirkişi raporlarında bahse konu ürünlerde üretim hatası bulunduğu ve ürünlerin davalı üretici ———-ait olduğu, ürünlerin kullanımı sonrası oluşan durumda davacının kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş ise de mevcut delil durumuna göre zarar hesabı yapılamadığının belirtildiği, davacı tarafça sunulan belgeler nazara alınarak herhangi bir zarar tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının maddi ve manevi tazminata yönelik davasının her iki davalı yönünden ayrı ayrı REDDİNE
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 1.024,65 TL harçtan düşümü ile geri kalan fazla yatırılan 965,35 TL harcın karar kesinleştiği ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ——– tarafından yapılan 12,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı ——– VERİLMESİNE,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2021