Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1409 Esas
KARAR NO: 2019/854
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan işbu dava dosyasının yapılan yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; — tarihinde sürücü davalı … sevk ve idaresindeki – plakalı aracın davacının ayağının üzerinden geçtiğini, kaza sonucu meydana gelen kırıklar nedeniyle davacının ayağına platin ve vidalar takıldığını, – plakalı aracın — numaralı kasko poliçesi ile diğer davalıya sigortalandığını, belirtmiş, trafik kazası sebebiyle davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirlenecek sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile — TL manevi tazminatın davalı … şirketi için sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalı için kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminatın gelir unsuru olmadığını, davalının bir iş yerinde kadrolu olarak çalışmadığını, park ettiği araç sahiplerinden aldığı bahşiş ile geçindiğini, devam etmekte olan -. Asliye Ceza Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyasında davacının asli kusurlu bulunduğunu, maddi tazminat talebine ilişkin esasların bildirilmesi halinde buna ilişkin cevap verileceğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; trafik sigorta poliçesinin – tarafından düzenlendiğini, – plakalı aracın – poliçe numaralı ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, maddi tazminat taleplerinden öncelikle -sorumlu olduğunu, belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-. vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; – plakalı aracın – poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini, manevi tazminat talebinin teminat dışında olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine; ilişkindir.
—- tarih ve — sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan raporuna göre; — günü meydana gelen olayda davacı …’ın geçici iş göremez kaldığı sürenin kaza tarihinden itibaren (9) aya kadar uzayabileceği, davacının meslekte kazanma gücünde %5.1 oranında azalma meydana geldiği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
— tarihli raporuna göre; — günü meydana gelen olayda davacı …’ın %75 oranında, davalı …’in ise %25 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilince verilen- tarihli harcı da yatırılan talep arttırım dilekçesinde; maddi tazminat davasındaki talebin – TL’den – TL’ye çıkartıldığı, maddi tazminatın – tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesinin talep edildiği, talep arttırım dilekçesinin bir nüshasının davalılar vekillerine davetiye ile tebliğ edildiği görülmüştür.
….’ye yazılan yazı cevabına göre;– plakalı aracın – poliçe numaralı — başlangıç ve bitiş tarihli kasko sigortası poliçesi ile sigortalı olduğu, sigorta ettirenin … olduğu görüldü.
– yazılan yazı cevabına göre; – plakalı aracın – poliçe numaralı-başlangıç ve bitiş tarihli – poliçesi ile sigortalı olduğu, sigorta ettirenin … olduğu görüldü.
– Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazılan yazı cevabına göre; davalı … aleyhine ceza davası açıldığı, bu dosyada alınan kusur raporunda davalının tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkememiz dosyasında alınan kusur raporu ile bu rapor arasında mübayenet bulunmadığı anlaşıldı.
— yazılan yazı cevabına göre; davacı …’ın vale olarak çalıştığı, aylık gelirinin – TL olduğu, üzerine kayıtlı mal varlığı bulunmadığı tespit edilmiştir.
– yazılan yazı cevabına göre; davalı …’in çay ocağı işlettiği, aylık – TL gelirinin ve – TL kira payının olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yaralandığı trafik kazasının oluşumunda davalı … şirketince sigortalanan aracın sürücüsünün olayda kusurlu bulunup bulunmadığı, kusurlu ise kusur oranının ne olduğu ile davacının olaydaki yaralanması nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, sürekli iş göremezlik derecesinde yaralanıp yaralanmadığı, yaralanmış ise yaralanma derecesi ile davacının uğradığı maddi zararın miktarı davalının oluşan maddi zarardan davalı sürücü ve işletenin sorumluluğunu üstlenen davalı …Ş’nin sorumlu bulunup bulunmadığı, davalı … şirketinin poliçe limiti kapsamında sorumlu olacağı miktarın saptanması, ayrıca, davacının manevi tazminat talebi yönünden davacının manevi zarara uğrayıp uğramadığı bu zarardan davalı araç sürücüsünün sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlu ise bu kapsamda manevi zararının mahkemece takdiri noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından sunulan- tarihli esas ve – tarihli ek rapor içeriğine göre; davacının – aylık geçici iş göremezlik devresinde uğradığı kazanç kaybının — TL olduğu, davacının çalışma gücünde %5.1 eksilme meydana gelmesi sebebiyle uğradığı maddi zararın —-TL olduğu tespit edilmiştir.
HMK. nun 124/3.maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4.fıkrasında da “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan hükme göre mahkemece davacıya HMK. nun 124/3-4.maddesi uyarınca taraf değişikliği yaparak davayı doğru davalıya yöneltmesi için kesin süre verilmeli, bu sürede taraf değişikliği yapılmazsa taraf (pasif husumet) ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir
Davacı vekilinin — tarihli dilekçesi ile Hmk. 124. maddesine göre davalı .- taraf olarak eklenmesini talep ettiği, mahkememizce talebin kabulü ile – -davalı olarak eklendiği ve husumetin yöneltildiği, ancak davalı …. davanın tarafı olmaktan çıkarılmadan yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Davada iradi taraf değişikliği ile hataya düşülen davalının yanına davalı eklenmesi mümkün değildir. Nitekim, Hmk’nın 124. maddesinin 4. fıkrasında hataya düşülen davalının davanın tarafı olmaktan çıkarılacağı ve lehine yargılama ücretine hükmedileceği düzenlenmiştir. Bu itibarla, mahkememizce davalı ….’nin taraf değişikliği ile yargılamadan çıkarıldığı kabulü ile hüküm kurulmuştur. Her ne kadar mahkememiz –tarihli (6) numaralı celsesinde, davacı vekiline, davalı — davalı olarak eklenip eklenmediği hususunda süre verilmişse de açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davalı … TBK.’nın 49. maddesi gereği sürücü olarak hesaplanan maddi zarardan kusuru oranında sorumludur. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edildiği üzere davalı— bu zarar miktarından teminat limiti ile sorumludur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nın 88. Maddesine göre dava konusu olay nedeniyle davalılar müteselsil olarak sorumludur.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi) gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. – gün ve – sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.—-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. Maddesinde zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış; burada örnekseme yoluna gidilmeyip; tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır. Anılan maddeye göre manevi tazminat talebi davalı … -teminatı dışındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden ve -alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; — günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı …’nın – olduğu – plakalı aracın davacı …’a çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği,- tarafından düzenlenen – tarihli rapor içeriğine göre kazanın oluşumunda davacı …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in ise %25 oranında kusuru bulunduğu, mahkememizce kusura ilişkin alınan bilirkişi raporu ile ceza dosyasında alınan rapor arasında mübayenet bulunmadığı değerlendirilmekle; kusur oranına itibar edilmiştir. – Kurulu tarafından kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve (1) numaralı meslek grup numarasına göre düzenlenen maluliyet raporu içeriğine göre davacının %5.1 oranında meslekte kazanma gücünde eksilme meydana geldiği, geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiş, uygulanan yönetmelik ve ekli cetvel de gözetilerek denetime elverişli rapor üzerinden tazminat hesabı için bilirkişi raporu düzenlenmiştir. Alınan tazminat hesabına ilişkin rapor, Mahkememizce denetime elverişli ve bilimsel gereklere uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. Manevi tazminat davası yönünden ise davalının kusur ve sosyal ekonomik durumu, kazanın meydana geliş biçimi, kazanın meydana geldiği tarih ile işleyecek faizin miktarı göz önüne alınmıştır. Anılan kanun maddeleri ve Yargıtay kararları gereği, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından, davalılar … ve – aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile,
Davacı …’ın uğramış olduğu bedensel zararlar için hesaplanan – TL geçici iş göremezlik zararı, – TL çalışma gücünde meydana gelen eksilmeden kaynaklı kalıcı zarar olmak üzere – TL toplam maddi tazminatın davalı … için- kaza tarihinden itibaren davalı .—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
Davacı tarafından, davalılar …. aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine,
Davacı … tarafından, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
-TL manevi tazminatın– kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
Manevi tazminat davası yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … tarafından, davalı – aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
Davacı … tarafından, davalı …. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
a)-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 822,46 TL harçtan peşin alınan 244,25 TL ile 22,34 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 555,87 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan … ve—— tahsili ile davacıya verilmesine,
c)-Davalı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
d)-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
e)-Davalı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
f)-Davalı ——-. davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
g)-Davalı —-. davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
h)-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 244,25 TL peşin harç ile 22,34 TL ıslah harcı toplamı: 291,79 TL ile 462,40 TL posta ile 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam:1.312,40 TL’nin davanın red 84,57 ve kabul 15,43 oranına göre hesaplanan 202,50 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
ı)-Davalı —– tarafından yapılan ve 50,00 TL posta yargılama giderinden davanın red 84,57 ve kabul 15,43 oranına göre hesaplanan 42,28 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
i)-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/09/2019