Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1367 E. 2020/196 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2014/1367 Esas
KARAR NO : 2020/196

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/07/2013
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının—- davalının ise —– ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin davalıdan ————- satın aldığını, karşılığında —— peşin ödediğini, kalan miktar için ————– tarihine kadar sıralı senet düzenleyip verdiğini, ancak cihazların sözleşmede taahhüt edilen nitelik ve markada olmadığını, gizli ayıbın tespit edilmesi üzerine Ankara ——–Noterliğinin ————- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı tarafın taleplerini kabul etmediği gibi İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğü’nün ——- tutarlı senedin takibe konulduğunu belirtmiş, ayıplı mal teslimi sebebiyle—————- ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ———-vade tarihinden başlayıp, 12/03/2014 vade tarihine kadar devam eden diğer senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, ——- tarihli cihaz teslim formu ile hangi cihazların teslim edildiğinin belli olduğunu, davalının söz konusu cihazları satmaya yetkili olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Başlangıçta İstanbul Anadolu ——–. Asliye Hukuk Mahkemesi ——————–Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada verilen görevsizlik kararı üzerine, yargılamaya mahkememiz dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler ————tarafından düzenlenen —— tarihli rapora göre; dava konusu teslim edilen cihazların ——– yönünden teslim edilmesi gerektiği iddia edilen cihazlardan farkı bulunmadığı, cihazların ayıplı olmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişiler ———– tarihli rapora göre; ——- marka teslim edilen —————– taklidi olduğu, davacının talep etmiş olduğu ürünün teslim edilmediği, davacının talep etmiş olduğu ——– cihaz ile davalının teslim ettiği——- cihaz arasında ise farklılık bulunmadığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, ayıplı mal satışından değil, sipariş edilenden başka bir malın gönderilmiş olmasından —– kaynaklanmaktadır.
Satış sözleşmesinde öngörülen özelliklerde mal teslimi yapılmaması halinde ayıplı teslim değil, satılandan başka birşeyin teslimi ——söz konusu olup; TBK 112. maddesi uyarınca borç hiç veya gereği gibi ifa edilmediği takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
Davacı kendisine sipariş dışı başka malların gönderildiğini, diğer bir söyleyişle aliud ifa yapıldığını iddia etmektedir. Taraflar arasında yazılı bir satış sözleşmesi olmadığı gibi, sipariş formu da bulunmamaktadır. Beyanlardan teslim edilen malların davalının uhdesinde kaldığı, iade faturası ya da başka bir şekilde davacı yana iade edilmediği, ayrıca davacının bu hususta davalıya herhangi bir şekilde yazılı beyanda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Malların teslimi hususunda herhangi bir ihtilaf yoktur. İhtilaf teslim edilen malların sipariş edilen mallar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafça sunulan cihaz teslim formundaki makineler ile teslim edilen makinalar arasında marka farklılıklarının olması, dava konusu makinelerin siparişe uygun özellikleri taşımadığını göstermez, zira yukarıda da belirtildiği gibi davacı tarafça belirtilen niteliklere sahip ürünün özellikleri bilinmemektedir. Bununla birlikte dava dilekçesinin ekinde yer alan belgede satılan makinelerin cinsinin “——– teslim edilen makinelerin buna uygun olduğu görülmüştür. Kaldı ki, alınan bilirkişi raporları ile teslim edilen makineler ile davacının anlaşma gereği teslim edilmesi gerektiğini belirttiği makineler arasında belirleyici bir farkın da bulunmadığı tespit edilmiştir. Açıklanan gerekçelerle tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar 116.400,00 TL dava esas değeri üzerinden peşin nisbi harç yatırılmış ise de dava dilekçesinin talep sonucuna göre 98.540 TL dava değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan davanın reddine
İİK. m. 72/4 gereği tedbir kararı infaz edilmediğinden tazminat hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
İstanbul —-. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasına konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.987,82 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.933,42 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —-göre hesaplanan 13.311,30 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.