Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1341 E. 2019/701 K. 04.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1341 Esas
KARAR NO: 2019/701
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 04/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin — tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı banka arasında yapılan bankacılık hizmetleri sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin yurt dışına yapmış olduğu ihracat işlemlerinin karşılığı olan bedeller, davalı bankanın — açılmış bulunan hesaba aktarıldığını, müvekkili ile — arasında imzalanan protokol gereğince — müvekiline ihraç maksatlı sattığı mal bedellerinin —. hesabına aktarılmasına dair anlaşma sağlandığını, bu protokolun bankaya sunulduğunu, müvekkilinin yaptığı ihracata ilişkin bugüne kadar gelen ihracat bedellerinin — hesabına aktarılmış olduğunun banka kayıtları ile sabit olduğunu, yurt dışındaki — tarafından müvekkili şirkete gönderilen ihracat bedeli — protokol gereğince — tarihinde — hesabına aktarıldığını bu kayda istinaden müvekkil şirketin de ihracat vesaikini diğer şirkete teslim etmek suretiyle ödemenin alındığını kabul etmiş olduğunu ,davalı bankanın – hesabnıa alacak kaydettiği -hatalı olarak —. şirketine iade ettiğini, bu nedenden dolayı ihracatçı müvekkilin alacağını tahsil edemeyerek zarara uğramış olduğunu, davalı bankanın,— arasındaki Protokolü bildiği halde hatalı işlemiyle müvekkilini zarara uğrattığını, zararın tazmini için davalı bankaya—- Noterliği’nden — tarih ve—yevmiye sayılı ihtarnameyi keşide ettiklerini ihtamamenin bankaya tebliğ edildiği halde zararın ödenmediğini, bunun üzerine davalı banka aleyhine İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalı bankanın itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek davalı bankanın icra dosyasına vaki itirazının iptaline ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ile mahkeme masrafının davalıya yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin—- tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtildiği gibi, davacı tarafın müvekkil bankanın müşterisi olmadığını, müvekkili banka kayıtlarında yapılan incelemede herhangi bir hesabına rastlanılmadığını, taraflar arasında imzalanmış herhangi bîr sözleşmenin de mevcut olmadığını, dava dilekçesinde dava dışı —- müvekkili arasında imzalanan protokolün varlığından bahsediliyor ise de müvekkil bankanın kayıtlarında böyle bir protokolün varlığına rastlanılmadığını, davacı tarafan bu protokolü ibraz ettiği ispatla mükellef olduğunu, ispat edilse dahi hukuki anlamda değişecek bir konunun mevcut olmadığını, dava dilekçesinde ismi geçen, dava dışı —— ise müvekkili arasında —- imzalanmış olduğunu, dava dışı şirketin müvekkili bankanın — müşterisidir olduğunu, ayrıca—-kuralları gereği hesap – isim uyuşmazlıklarında ödeme yapılmadığını, bu işlemde amirin ödemeyi yapan taraf olduğunu, iade şifreli bir — mesajı ile talep edildiği herhangi bir düzeltme talebi de gönderilmediği için tutarın iade edilğini, yapılan tüm işlemler gerek yerel gerek ise uluslararası bankacılık kurallarına uygun olduğunu, tüm dünya çapında her banka —- ödeme emrinde alıcı ismi ve hesabı uyumsuzluk göstermesi durumunda ödeme yapılmadığını, dava dilekçesinde, dava dışı şirket ile davacı arasında bahsedilen protokole istinaden, yurtdışından gelen satış ve ihale bedellerinin dava dışı şirket hesabına aktarıldığı belirtiliyor ise de, dava dışı şirkete ait işlem tarihinden geriye dönük – yıllık hesap ckstreleri incelendiğinde, somut olaydaki işleme benzer herhangi bir işlemin gerçekleşmediğinin, bu yönüyle davacının iddialarının mesnetsiz kaldığını, yapılan tüm işlemler genel bankacılık teamüllerine, yerel ve uluslararası ödeme sistemleri kuralları uygun olduğundan davanın reddinin gerektiğini beyan ederek davacının tüm iddiaları hukukî mesnetten yoksun olduğundan dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini; talep edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacıya gönderilen paranın hatalı olarak göndericiye iadesi iddiasına dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, dava dışı — ile protokol imzalandığını, yurt dışından gelen ödemelerin — hesabına aktarıldığını, protokolün bankaya sunulduğunu ve tüm satış bedelleri — hesabına aktarıldığını, davalının hesaba gelen ihracat bedelini protokol hükümleri dikkate almadan ve hatalı biçimde dava dışı şirkete iade ettiğini iddia etmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, Dava dışı — şirketi ile davacı arasında gerçekleşen ihracat işlemi sonrası davalının ihracat bedelini protokol hükümleri dikkate almadan ve hatalı biçimde dava dışı şirkete iade edip etmediği, ödemenin bankaca teyit edilip edilmediği, davacı tarafından vesaik belgelerin gönderici dava dışı firmaya teslimi sonrası gönderici firmanın tekrar ödeme yapmamasının sorumluluğunun kime ait olduğunun tespitine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
– tarihli bilirkişi raporunda özetle; – ile davalı arasında sözleşme imzalandığı, davacı ile imzalanan bir sözleşme olmadığı, taraflar arasında üçlü bir ilişki olmadığı, dava dışı şirket tarafından gönderilen paranın – numaralı hesaba geçmek üzere gönderildiği,- hesap numarasının —-olduğu gönderilen hesabın — olmadığını, bankanın gönderilen parayı iade etmesinin bankacılık işlemlerine uygun olduğunu ayrıca tahsil vesaikini bankayı aracı kılmadan doğrudan gönderici dava dışı firmaya göndermesi ile davacının riski üstlendiğini yine bilirkişi tarafından hazırlanan ek raporda da benzer tespitlere yer verilmiştir.
Mahkememizce denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hatalı hesaba gelen havale nedeniyle bankanın iade işleminin bankacılık işlemlerine uygun olduğu gibi banka tarafından teyit edildiğine ilişkin belgenin de dosyada olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 263,95 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 219,55 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.760,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 24,85 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı04/09/2019