Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1219 E. 2019/765 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/807 Esas
KARAR NO: 2019/876
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
avacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ——– bayisi olan diğer davalı ——plakalı -adet aracın, – yıl normal garantili ve – yıl da ek garantisi olmak üzere – yıllık garantili olarak satın aldığını, araçlarda üretimden kaynaklanan, süreklilik arz eden ve araç kullanıcılarının araçlardan beklenen faydadan yararlanmasını engelleyen arızalarının bulunduğunu, dava dilekçesinde ayrıntıları belirtilen şekilde araçlarda arızaların oluştuğunu ve garanti kapsamında servis hizmeti aldığını, araçlardaki arızaların gizli imalat ayıbı niteliğinde bulunduğunu, bu durumdan kaynaklı olarak davacının kazanç kaybına uğradığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin kazanç kaybı ve diğer hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davacının uğramış olduğu ——–TL kazanç kaybının ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava konusu araçlardaki iddia edilen ayıpların ihbarında bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, araçların satın alınma tarihinin —- olduğunu, davalı/satıcının davacının iddia etmekte olduğu gibi bir durumda satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun – yıllık süreden daha fazla bir süre için kabul ettiğini açıkça belirtmesi gerektiğini, davacının, iyiniyetle ve müşteri memnuniyetinin sağlanması amacıyla kendisine sağlanan imkandan kötüniyetli bir şekilde hak elde etmeye çalıştığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddedilmesini, esasa ilişkin olarak da davalının dava konusu araçların üreticisi olmadığını, iddia olunan üretim hatasından da sorumluluğunun bulunmadığını, davacının haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, dava konusu araçların ayıplı olmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ticari amaçlı alınan araçlarda iddia olunan gizli ayıbın ihbarının bulunmadığını, davacının, konu ile ilgili olarak davalı şirkete başvurusunun – tarihli noterden keşide ettiği ihtarname olduğunu, araçların satın alınma tarihinden 1 yıldan fazla süre geçtiğini, süresinde ayıp ihbarı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak dava konusu araçlarda üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, davaya cevap dilekçelerinde davaya ayrıntılı olarak yapmış oldukları cevap kapsamında haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının satın aldığı ——– plakalı araçlardaki ayıp nedeniyle uğradığı kazanç kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilince verilen —- havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin — TL arttırılarak—— TL’ye çıkartıldığı ıslah dilekçesinin bir nüshasının açıklamalı davetiye ile davalılara tebliğ edildiği; görüldü.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- yazı yazılmış, dava konusu ———plakalı araçlara ilişkin planlanan, tamamlanan ve eksik seferler ile buna ilişkin kazanç kaybı dosya içeriğine kazandırılmıştır.
Bilirkişiler Yrd. Doç. Dr.—– tarafından düzenlenen —- esas ve———-tarihli ek rapor içeriklerine göre; her iki araçtaki arızanın imalat kaynaklı ayıp olduğu, davacının ticari defterlerinin kendisi lehine delil teşkil ettiği, davacının kazanç kaybının ——- TL olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişiler Yrd. Doç. Dr. —— tarafından düzenlenen — tarihli 2.ek rapor içeriğine göre; —- kapı kodlu aracın imalat kusuru niteliğindeki arızalar nedeniyle serviste — sefer periyodik bakımlarla ilgili – sefer kaldığı, —— kapı kodlu aracın imalat kusuru niteliğindeki arızalar nedeniyle serviste — sefer periyodik bakımlarla ilgili – sefer kaldığı, —- kapı kodlu aracın imalat kusuru niteliğindeki arızalar nedeniyle — TL kazanç kaybına uğradığı, — kapı kodlu aracın imalat kusuru niteliğindeki arızalar nedeniyle — TL kazanç kaybına uğradığı tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarında, davalıların itirazları da değerlendirilerek davalıya ait yetkili servise, aracçlardaki arıza şikayeti ile başvurulduğu, arızanın aracın sıfır teslimi sırasında anlaşılmasının mümkün olmadığı, üretim kaynaklı bir arıza bulunduğu, ayıbın kullanım ile ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Alınan bilirkişi kök ve ek raporları objektif, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuştur.
Taraflar arasında; davacının, davalı ————üreticisi olduğu araçların satımı konusunda bayiisi olan diğer davalı —–plakalı aracın ve —- plakalı aracı fatura karşılığı satın aldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı — üreticisi diğer davalı——–satıcısı olduğu ve davacı tarafından fatura karşılığı satın alınan – aracın satın alındıktan sonra garanti kapsamı içerisinde bulunduğu sırada araçlarda oluşan arızaların normal kullanım arızası mı yoksa araçların imali sırasında oluşan gizli imalat kusuru mu olduğu, bu kapsamda her iki aracın arızalanması nedeniyle servis hizmeti kapsamında servise bırakıldığı dönemlerde davacının kazanç kaybının oluşup oluşmadığı, bu şekilde bir kazanç kaybı varsa kazanç kaybının miktarının ne olduğu ile davalıların yukarıdaki açıklama kapsamında araçlarda gizli imalat kusuru bulunması durumunda bu kazanç kaybından dolayı davacıya karşı sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ile sorumluluklarının niteliği/müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının olup olmadığının saptanması noktalarında toplanmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesine göre; bir maldaki ayıp, satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Bunlardan ikinci tür olan yani lüzumlu vasıflarda eksiklik şeklinde ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese dahi satıcı sorumludur. Ayıp, maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Borçlar Kanunu’nda tanımını bulan ayıba karşı tekeffül, satılan şeyin satıcının zikrettiği vasıfları taşımamasından veya bu şeyin değerini sözleşme gereğince ondan beklenen yararları azaltan veya kaldıran eksiklikler bulunmasından satıcının sorumlu olmasıdır ———–
Ayıba karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır. Aynı zamanda satıcının bu borcu kanuni bir borç mahiyetindedir ———.
6098 sayılı TBK’nun 219. maddesinde, satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olduğu, Yasa’nın 227.maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme veya imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini seçebileceği ve alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay – Hukuk Dairesinin – esas, – karar sayılı kararı emsal alındığında, yukarıda belirtildiği üzere satım konusu araç arızanın üretim hatasından kaynaklanması nedeniyle, davalı üretici firma ——— satıcı diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı görülmekle, davalıların husumet yönündeki itiraz sebebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
TTK 23/c maddesi uyarınca basit bir inceleme veya incelettirmek sonucunda malın ayıplı olduğu anlaşılmadığı taktirde ayıp ihbarı konusunda TBK 223/2 maddesi hükmü uygulanır. TBK 223/2 maddesi uyarınca alıcı satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu hemen satıcıya bildirmek zorundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan denetime elverişli esas ve ek rapor içeriklerine göre; araçta üretim hatasından kaynaklı gizli ayıp olduğu ve ayıbın devam ettiğinin belirlendiği, taraflar tacir olduğundan ayıp ihbarının TTK’nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’nın 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve gizli ayıp olması nedeniyle BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarındaki belirtildiği üzere derhal yapılması gerektiği, nitekim davacının ticari amaçlı davalıdan sıfır olarak aldığı araçlarda trafiğe çıkışından hemen sonra sürekli olarak çeşitli arızalar meydana geldiği, yoğun trafikte yolcu taşımak beklentisiyle alınan bu araçların trafikte arızalanmasının risk taşıdığı, davacının bu şartlar altında araçları kullanmaya zorlanamayacağı, araçlarda meydana gelen arızalar nedeniyle araçların servise alındığı, bu itibarla ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, kaldı ki arızaların garanti süresi içinde meydana geldiği, teknik bilirkişi tarafından —- kodlu aracın —- kodlu aracın ise – seferden mahrum kaldığının tespit edildiği, incelenen ticari defter ve kayıtlar ile —— cevabı doğrultusunda araçların ortalama kazanç kaybının —TL ile ——- TL olduğunun hesaplandığı, davacının davasını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı, başlangıçta kazanç kaybına ilişkin zararın belirlenmesinin mümkün olmadığı, ıslah adı altında verilen dilekçenin talep arttırım niteliğinde olduğu görülmekle; denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna Mahkememizce de iştirak edilmiş, anılan kanun maddeleri ve Yargıtay içtihatları gereği açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile,
56,653,36 TL’nin, 02/06/2014 dava tarihinden itibaren 7.147,75 TL’nin ise 26/03/2018 ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.358,73 TL karar ve ilam harcından 967,50 TL peşin harç ile 150,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.243,21 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar halinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.368,89 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı ve 967,50 TL peşin harç ile 150,00 TL ıslah harcı toplamı: 1.117,50 TL ile aşağıda dökümü yazılı 5.132,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2019
Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 841,60 TL
Bilirkişi Ücreti : 4.291,00 TL
TOPLAM : 5.132,60 TL