Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1209 E. 2018/215 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1209 Esas
KARAR NO : 2018/215

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/03/2018

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/05/2013 günü saat 21,30 sularında davalıya ait — plaka sayılı aracın, davacının kullandığı — plaka sayalı motosiklete %100 kusurlu olarak yandan çarpması neticesinde müvekkilinin ağır yaralanmalı beden gücü kaybı ve aracında ise ağır maddi hasar meydana geldiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca tespit edilecek maddi tazminat miktarından şimdilik 2.500-TL’sin davalı araç işleten ve sürücüsü yönünden olay tarihinden ve davalı … yönünden (sigorta limiti aşılmamak kaydıyla) temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, ayrıca 50.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalı araç işletenin taşınır taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteslesilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının aracı ile — seyahat ederken Köksal Sokağa dönmek istemesi üzerine gerekli sinyali verip sola dönmek istediği anda arkadan gelen motosikletli davacının aracın sol yanından geçmeye çalışması ve araca şöför tarafı çamurluğundan hızla vurması neticesinde yaralamalı trafik kazası neticesinde üzücü bu olayın gerçekleştiğini, düzenlenen tarafik kaza tespit tutanağında müvekkilinin % 100 kusurlu bulunduğunu, fakat düzenlenen tutanağın baştan aşağı hatalı ve yanlı düzenlendiğini, dosyanın adli tıp kurumuna gönderilerek uzman marifeti ile yeniden bir rapor alınması gerektiğini, davacının daha önceden de bu şekilde yapmış olduğu yaralamalı trafik kazasının olduğunu, yeniden alınacak bir raporun akabinde davacı tarafın oluşan kaza ile ne miktarda nasıl yaralandığı ve zararının ne olduğunun açıkça ortaya çıkacağını, henüz alınmış sağlık durumunu belirtir bir adli tıp raporunun mevcut olmadığını, müvekkilinin kazadan hemen sonra davacıyı hastaneye götürdüğünü ve tedavisi ile uğraştığını, elinden gelen maddi yardımı da yaptığını, hatta davacı hesabına çalışamadığından bahisle 600*3 1.800-TL para yardımında da bulunduğunu, davacı hasta iken bir kaç sefer kendisini hastaneye götürüp getirdiğini, bakımı ile de ilgilendiğini, insaniyet namına yapılan tüm bu iyilikleri ranta çevirmek isteyen davacının taleplerinin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, müvekkilinin tüm bu iyi niyetinin yanında kendisinden bu miktarda fahiş tazminat talebinin anlamsız olduğunu, tazminatın niteliği oluşan acıyı hafletmek olup tarafı zengin etmek olmadığını, talep edilen tutarın zenginleştirici nitelikte olduğunu savunarak gerekli kusur ve sağlık raporu alındıktan sonra, davacının haksız davasının reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; olay günü kazaya karıştığı belirtilen — plakalı aracın davalı şirket nezdinde sigortalı olduğunu, poliçede araç başına maddi zarar teminat limitin 25.000-TL, kişi başına sürekli sakatlık tazminat limitinin 250.000-TL olduğunu, davalı … şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe borçlarının muaccel olmadığını, davacı tarafın; kazanın oluşunu, kazada sigortalının müterafik kusurlu bulunduğunu ve zararın nev’ini ve miktarını belgeleyen sübut delilleri ile birlikte başvurması gerektiğini, davacı tarafın maddi hasara ilişkin başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını ve talep edilmesine rağmen gerekli belgelerin gönderilmediğini ve dava dilekçesi ekinde de delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, bu sebeplerle davacı yanın delillerinin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, bu konuda karşı delil haklarının saklı tuttuklarını, bedeni zararlara ilişkin poliçedeki “sürekli sakatlılık” tazminatı kaza ve ölüm halinde talep sahiplerini her şartta ödenmesi zorunlu maktu bir tazminat olmadığını, poliçedeki rakamların ödenebilecek azami tazminat tutarları olduğunu, bu tazminat hesabının aktüer bilirkişi aracılığıyla yapılması gerektiğini, adli tıp kurumundan kusur yönünden rapor alınması gerektiğini, tedavi ve geçici iş görmezlik tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, davacının ticari faiz / avans faizi talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, ancak yasal faiz talep etme hakkının bulunduğunu, daha önce müvekkili şirkete yasal şartlara uygun başvuru yapılmadığından, müvekkili şirket için “temerrüt” ancak dava dilekçesinin tebliğini takip eden sekizinci günden itibaren söz konusu olabileceğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, manevi tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatlarına dahil olmadığını, teminat dışı olan bu talebin reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında maddi asıl ve buna tekabül eden yargı giderleri ile sorumlu olduğunu, sürekli sakatlık tazminatının poliçe limiti dahilinde olan kısmı ile poliçe limitini aşan kısmı yönünden ve ayrıca manevi tazminat yönünden, yargılama giderleri, harç ile vekaleti ücretinin sorumluluğunun bu doğrultuda belirlenmesi gerektiğini savunarak, davalı … şirketinin keyfi ve haksız olarak davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İstanbul Anadolu— Asliye Ceza Mahkemesinin— E., — K. Sayılı dosya örneği, sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları, trafik kaza tespit tutanağı, davacıya ait tedavi evrakları, poliçe ve hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu İstanbul 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 13/02/2015 tarihli raporu, Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 23/02/2017 tarihli kusur raporu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olay günü olan 31/05/2013 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki— plakalı araç ile davacı sevk ve idaresindeki — plakalı motosikletin trafik kazasına karıştığı, Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 23/02/2017 tarihli kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı …’nın %75, davacının %25 oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu İstanbul 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 13/02/2015 tarihli raporuna göre ise davacının 31/05/2013 tarihinde geçirdiği kazadan dolayı maluliyet tayinine mahal olmadığının tespit edildiği, davacı vekilinin 11/07/2017 tarihli celsede ATK raporunda maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtildiği için bu yönden hesaplama yapılmasına gerek olmadığını beyan ettiği, böylece Adli Tıp Kurumu İstanbul 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 13/02/2015 tarihli raporuna Adli Tıp Kurumu İstanbul 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 13/02/2015 tarihli raporuna göre davacının maluliyet tayinine mahal olmadığı hususunun tespit edildiği, davacı vekilinin beyanı ve dava dilekçesinde geçici iş göremezlik talebinin bulunmadığı dikkate alınarak davacının koşulları oluşmayan maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Kaza tarihi, davacının kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacı ile …m.56 ve …m.4 uyarınca hak ve nasafet kuralları çerçevesinde sübut bulan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı için 10.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, davalı … şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesinde manevi tazminata yönelik teminat bulunmadığı için davalı … şirketine karşı açılan manevi tazminat davasının ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE ,
10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Mandacıdan alınarak davacıya ödenmesine , davacının davalı … şirketinden talep ettiği manevi tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 719,00 TL (683,10 TL(kabul edilen manevi tazminat harcı) + 35,90 TL(maddi tazminat red harcı)) harçtan peşin alınan 896,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 177,60 TL karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca,
a)reddedilen manevi miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b)reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ve 719,00 TL peşin harç toplamı: 743,30 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,80 ve kabul 0,20 oranına göre hesaplanan 229,92 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,80 ve kabul 0,20 oranına göre hesaplanan 20,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine, bakiyesinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … şirketi tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin , davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2018