Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1199 E. 2021/207 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1199 Esas
KARAR NO : 2021/207
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ————-akdedildiğini, davalı şirketin danışman kuruluş olarak proje öneri dosyası ile başvuru işlemlerini gerçekleştireceğini, karşılığında iki taksit halinde davalı şirkete ——– ödeme yapılacağını, davacının kendi üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin sözleşme gereği yapması gereken hiçbir işlemi yapmadığını, davalı şirketin başvurunun inceleme aşamasında olduğu hususunda davacıyı aldattığını belirtmiş, ödenen her bir ———– ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatların vekile yapılması gerektiğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmeyip kusuru ile davalıyı zarar uğratığını, davalının aldığı iş neticesinde başka işleri almaktan imtina ettiğini, davacının teknik eleman ve diğer hususlarda üzerine düşen sorumluluklardan kaçındığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki danışmanlık sözleşmesi gereği davalının edimini yerine getirip getirmediği, davalının ediminin kapsamının ne olduğu, sözleşme bedelinin iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——- tarafından düzenlenen ——- tarihli rapora göre; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarında —– tutarındaki banka havalesi nedeniyle alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen —- tarihli kök ve —— tarihli ek rapor içeriğine göre; başvurulan projenin sonuçlanabilmesi için giriş işlemlerinin tam yapılması gerektiği, davalının ——— herhangi bir belge göndermediği, bu nedenle ön kayıt onayı verilmediği mütalaa edilmiştir.
Vekalet sözleşmesinde iş ve hizmetlerin vekil tarafından özen ile yapılması söz konusudur. Dolayısıyla vekalet sözleşmesi genel mahiyette bir iş görme sözleşmesidir. Vekalet sözleşmesinde, vekil sadece belirli bir yönde faaliyette bulunmayı taahhüt etmiştir; bu yüzden, vekilin gördüğü işin bir sonuç vermesi mümkün olduğu gibi bu imkansız da olabilir; dolayısıyla vekilin sonuçtan sorumlu tutulması düşünülemez. Öte yandan, vekil sözleşme gereği edimini özenle yerine getirmelidir. Sözleşmenin tayininde şüphe halinde, tarafların karşılıklı menfaatleri ve aralarında bulunması gereken güven ilişkisi yüzünden taraflar arasında vekalet sözleşmesi bulunduğunun kabul edilmesi gerekir.
Somut olayda taraflar arasında ——- akdedildiği ihtilafsızdır. Sözleşmenin 1.3 maddesine göre proje öneri dosyasının hazırlanması, projenin savunulması ve yürütülmesi işin kapsamı olarak belirlenmiştir. Öyleyse, somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 502. ve devamında düzenlenen vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanmalıdır.
Vekalet sözleşmesinde ücret, sözleşmenin zorunlu unsurlarından biri değildir. TBK’nın 502. maddesinin 3. fıkrasına göre; sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır. Vekalet ücreti götürü olarak veya işin niteliğine göre saptanabilir. Vekalet sözleşmesinin tarafları, vekilin ifa edeceği işler için önceden tam olarak belirli bir miktar belirlemişlerse, vekalet ücreti götürü olarak saptanmış demektir. Somut olayda; ücret toplam ——– olarak kararlaştırılmıştır.
Vekilin ücret alacağı, aksine sözleşme ve teamül olmadıkça, vekalet konusu işin tamamlanması ile muaccel olur. Bu itibarla, sözleşme bedeline hak kazanabilmesi için vekilin üzerine düşen yükümlülükleri özen ile yerine getirdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Somut olayda; tanık beyanı, ——-yazılan müzekkere cevabı ve alınan bilirkişi raporu ile davalı vekilin sözleşme gereği yapması gereken başvuruları yapmadığı, yapılan ön kaydın takibinin yapılmadığı, vekalet verene başvuruya ilişkin gerekli bilgilendirmenin sağlanmadığı sabittir.
Davalının, dilekçeler aşamasından sonra —– yeni vakıalar ileri sürmesi, HMK’nın 141 inci maddesi uyarınca savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi olup, ancak davacının rızası veya ıslah yolu ile mümkündür. Davalı, —— tarihli ıslah dilekçesi ile davacının eksiklikleri gidermediğini, projeye uygun teçhizat temin edilmediğini ileri sürmüştür. Bu itibarla, dava konusu işin yapılamadığı davalının da kabulündedir. Öte yandan, dava konusu işin vekalet verenin kusuru nedeniyle yerine getirilemediğini savunan davalının bu hususu somut delillerle ispat etmesi gerekir. Ne var ki, dosya içerisinde buna ilişkin somut delil bulunmamaktadır.
Vekalet sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliği kazandığı durumlarda vekilin, görmeyi üstlendiği edimin ifasını hiç yerine getirmemesi halinde TBK m. 125’te yer alan borçlu temerrüde ilişkin seçimlik hakların kullanılabileceği öğretide hakim görüş olarak kabul edilmektedir. Vekalet verenin aynen ifa ve gecikme tazminatını talep etme, borcun ifasından vazgeçerek müspet zararın tazmini isteme ve sözleşmeden dönme hakları bulunmaktadır.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü halinde sözleşmeden dönme, henüz ifa edilmemiş edim yükümlülüklerini sona erdiren, önceden yerine getirilmiş edimleri ise iade borcunu doğuran, varması gerekli ve şekle bağlı olmayan yenilik doğuran bir hak niteliğindedir. Vekalet verenin sözleşmeden dönme hakkını kullanması ile birlikte eğer vekil edimin gereği gibi ifasında kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat edemezse özen borcuna aykırı davranışı nedeniyle doğan menfi zararı tazmin etmekle yükümlü olacaktır. Somut olayda; davacı, vekilin sözleşme gereği edimini yerine getirmemesinden kaynaklı olarak ödenen bedelin iadesini talep etmektedir.
Tüm dosya kapsamındaki delil durumu ve bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre; davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini gerekli özeni göstermek suretiyle yerine getirmediği, davacının sözleşmeye aykırılık nedeniyle zarara uğradığı, bu itibarla sözleşme gereği ödenen —— iadesinin talep edilebileceği, iadesi istenen tutara takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanması gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
—– tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 341,55 TL peşin harç ve 3,80 TL vekalet harcı toplamı: 370,55 TL ile 1.944,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2021