Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1193 E. 2022/576 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1193 Esas
KARAR NO: 2022/576
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 05/12/2012
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı —- yönüne doğru seyrederken—- plakalı araç sürücüsü davalı—- arkadan çarptığını ve bu kazada müvekkilinin ağır yaralanıp beyin kanaması geçirdiğini ve hastaneye kaldırıldığını, kaza tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağına göre davalının % 100 kusurlu olduğunu, davacının kaza tarihi itibari ile—- yaşında olduğunu ve elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, kaza tarihinden sonra ise çalışamadığını, davalı sürücünün asli kusur oranına ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davacı —- maddi tazminata hükmedilmesini, —- manevi tazminat ile davacı —- manevi tazminatın davalı sürücü ve davalı araç sahibi şirketten müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
— tarihli bedel arttırım dilekçesinde ise HMK 107. madde çerçevesinde bedel arttırılmasına ilişkin beyanlarının kabulü ile —-maddi tazminata ilişkin dava değerinin —– olarak arttırılmasına; bu bedelin araç sahibi ve sürücüden kaza tarihinden, sigorta şirketinden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile; dava tarihinden sonra kısmi ödeme yapıldığı dikkate alınarak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —- vasıtası ile verdiği dilekçede, kazanın oluş şekli konusunda ihtilaf bulunduğunu, davacı tarafın talebi ile ilgili olarak —– maluliyet tespiti yapılmasını, akabinde aktüer tarafından hesap yapılmasını, davacının talebi olan geçici iş göremezlik ile ilgili davalı şirketin her hangi bir sorumluluğunun olmadığını, —- dava konusu kaza ile ilgili davacıya bağlanmış gelir olup olmadığı hususunun sorulmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesinde özetle, tutulan kaza tutanağının usulüne uygun olmadığını, davalının kusurlu olduğunun iddia edilemeyeceğini, davacının beden gücü kaybının ispatı için dosyanın —– gönderilmesini, davacılardan—- manevi tazminat talebinin yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, davacının kendi kusurundan olan olayı tamamen davalının sorumluluğuna yıkmaya çalıştığını, davacının kaza tarihi itibari ile yaptığı işi ve aylık gelirinin hesaplanmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat isteminden ibarettir.
——– karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememizin işbu esas sırasına kaydedilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı —- trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyetinin tespiti için aldırılan—- hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası —-bulunarak; E cetveline göre %6.0 (yüzde altı virgül sıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, geçici işgöremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren ——- kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
—- tarihli kusur raporunda; mevcut bulgulara göre ;bisikletlinin arkasında ışık donanımı bulunduğu kabulünde; davalı sürücü — %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü —- kusursuz olduğu, bisikletlinin arkasında ışık donanımı bulunmadığı kabulünde; davalı sürücü —%90(Yüzde Doksan) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü — %10 (Yüzde On) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
—tarihli aktüer kök bilirkişi raporunda özetle; —görüşü doğrultusunda davalı sürücü — %100 kusurlu olması ve %90 kusurlu olması durumları için terditli olarak hesaplama yapıldığı, davacı —- elektrik tesisatçısı olduğu hususu dosyada mübrez —-tanzim edilen —- tarihli yetki belgesi ile anlaşılmakta ise de, davacının kaza tarihi itibariyle elde ettiği aylık net ücreti ispata elverişli maaş bordosu, hizmet döküm cetveli vb belgenin dosyaya sunulmadığı, ilgili meslek odası, sendika vb yerlerden veya meslek kuruluşlarından emsal elektrik tesisatçısının kaza yılı olan —- dahil net ücreti bildirir yazı cevabının da dosyaya celp olmaması nedeni ile davacının kaza tarihinden günümüze kadarki aktif devre kazançlarının —- net asgari ücretler esas alınarak belirlendiği; emeklilik/pasif devresinin ise yerleşik—-doğrultusunda bilinen son —- net asgari ücret esas alınarak hesaplandığı, —- tarihli raporu doğrultusunda, davacının geçici iş göremezlik halinde kaldığı — süre boyunca %100 oranında malul sayıldığının; devam eden dönemde ise %6 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı, ——-tarihli kusur raporu doğrultusunda terditli olarak yapılan hesaplamaya göre davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait bakiye maddi zararının;
Bisikletlinin arkasında ışık donanımı bulunduğunun kabulünde—- olduğu,
Bisikletlinin arkasında ışık donanımı bulunmadığının kabulünde —- olduğu,
Hesaplamaya konu kazada davacı—– tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından, davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı bildirilmiş, itirazlar üzerine ve karar tarihine en yakın tarih itibariyle mevcut asgari ücret verileri esas alınarak hesaplama yapılması için dosyada ek raporların aldırıldığı, en son —- asgari ücret verileri esas alınarak yaptırılan hesaplama sonucu düzenlenen aktüer ek-4 raporunda ise; Mahkemece verilen görev çerçevesinde—yılı için uygulanan net asgari
ücret miktarındaki artış dikkate alınarak ve —-
Hesaplama yöntemlerine göre güncel hesaplama yapıldığı, —– kaldırıldığı, davacının işleyecek emeklilik/pasif
devresinin, bilinen son net asgari ücret —- esas alınarak hesaplandığı,—– tarihli kusur raporu doğrultusunda terditli olarak yapılan hesaplamaya göre davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait bakiye maddi zararının;
—– arkasında ——- bulunduğunun kabulünde —– olduğu,
—- arkasında —-bulunmadığının kabulünde —-olduğu
yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; — tarihinde meydana gelen kazada davacı —- yaralandığı, kazaya karışan —plakalı aracın davalı — kayıtlı olduğu, davalı — poliçesi ile sigortaladığı, davalı — sürücüsü olarak yer aldığı hususlarında çekişmenin bulunmadığı, ihtilafın kazada sürücülerin kusur oranı, davacı —- maluliyet oranı ve talep edilebilecek maddi tazminat ile manevi tazminat miktarına ilişkin olduğu, aldırılan kusur raporunda terditli olarak değerlendirme yapıldığı, bunun sebebinin ise davalı — cevap dilekçesinde kazaya karışan davacı—– sevk ve idaresindeki bisiklette ışık donanımının olmadığı şeklinde itirazı ileri sürmesi olduğu, TBK 50. Maddesi kapsamında zarar görenin zararı ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, hazırlanan kaza tespit tutanağı ve mevcut duruma göre davacı —– kazada kusursuz olduğu, ancak davalı tarafın aksini iddia ettiği, bu durumda iddiasını ispatlaması gerektiği, davalı tarafın bildirdiği tanığın beyanlarının alındığı ancak kaza esnasında davacı ——— olup olmadığı hususunda açıklamasının bulunmadığı, son olarak davalı tarafça yemin deliline dayanılıp dayanılmayacağının hatırlatılması üzerine yemin teklifinde bulunulduğu, davacı asil —kaza esnasında kullandığı——— olduğu şeklindeki yemin teklifini kabul ederek icrasını gerçekleştirdiği, bu haliyle davalı —- kazada %100 oranında kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, davalı — tarafından davacı—maluliyeti için maddi tazminat kalemi olarak, — tarihinde—— kısmi ödeme yapıldığı, yerleşik — göre dava tarihinden sonra ödeme yapıldığından güncelleme yapılmaksızın hesaplanan toplam zarardan düşüm yapılması gerektiği, yapılan aktüer hesabında bu hususa dikkat edildiği, neticeten rapor tarihi itibariyle davacı —-maddi tazminat alacağının hesaplandığı ancak talep edilebilir miktarın —- olduğu, ( sehven ıslah dilekçesinin ödemelerden önce sunulduğu kanısı ile davanın tam kabulü şeklinde karar verilmiş olup çelişki olmaması açısından belirtilmekle yetinilmiştir) davanın açılmasıyla birlikte davalı — hasar dosyasının açıldığını bildirdiği, dava dilekçesinin davalı sigortaya —- tarihinde tebliğ edildiği, —– tarihinde temerrüdün oluştuğu, davalı sürücü ve işleten açısından kaza tarihinin temerrüt tarihi olduğu anlaşılmakla maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: ——— hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——-gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.——–
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, kusur raporu ve maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca davacı —– manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
Davacı —-yönünden açılan manevi tazminat davasının; TBK 56/2. maddesinde ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceğinin düzenlendiği, kazada yaralanan davacı —-hazırlanan ve hüküm kurarken esas alınan raporlara göre ağır bedensel zararının bulunmadığı anlaşılmakla yakını olan oğlu davacı —- manevi tazminat talebinin koşullarının oluşmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı —-maddi tazminata ilişkin davasının KABULÜ İLE; maddi tazminat alacağının — olduğunun tespiti — davalı —- davalılar —- ise kaza tarihi — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak —- verilmesine,
2-a) Davacı— manevi tazminata ilişkin davasının KISMEN KABULÜ İLE; —-kaza tarihi —- itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- verilmesine, fazlaya dair talebin REDDİNE,
B)Davacı —– manevi tazminata ilişkin davasının REDDİNE,
3-Karar harcı 4.118,24 TL’den davacı tarafça yatırılan toplam 1.419,30 TL harcın mahsubu ile 2.698,94 TL bakiye harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 24,45 TL ilk dava masrafı 947,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti, 913,00 TL —–, 1.419,30 TL harç olmak üzere toplam 5.253,95 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre (%72 kabul) 3.782,84 TL’sinin ( davalı ———- 869,22 TL masraf adı altında dava sırasında ödeme yaptığından 2.335,68 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılardan— tarafından yapılan 138,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 38,64 TL’sinin davacılardan tahsili ile anılan davalı tarafa ödenmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Diğer davalı —– tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.297,38 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan ——-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine
8-Davacı —-manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — verilmesine,
9-Davalılar —- açtığı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı —tahsili ile anılan davalılara ödenmesine,
10-Davalılar —- açtığı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı —– tahsili ile anılan davalılara ödenmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022