Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1148 E. 2020/203 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2014/1148 Esas
KARAR NO : 2020/203

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …—- davalı şirketin paydaşı olmasına rağmen şirketle herhangi bir irtibatının bulunmadığını, davacının — şirketin iş ve işleyişleri ile ilgili bilgi alamadığını, şirketin gelir gider durumunu kontrol edemediğini, Kartal —. Noterliği — sayılı ihtarnamenin davalıya keşide edildiğini, ancak davalı tarafından hiçbir cevap verilmediğini belirtmiş, davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine, ortaklıktan ayrılma payının tespiti ile şirket malvarlığından davacıya ödenmesine, davacının kar payı almadığı yıllara ait reel karın tespit edilerek ticari faizi ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği; davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu; görüldü.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi—– tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; ortaklar arasında savcılık ve ceza mahkemesine sirayet etmiş uyuşmazlıklar bulunduğu, davacının sürekli olarak — ikamet ettiği, bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda davacının çıkma talebinin yerinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 638. maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkin olup işbu davayı ortak, haklı sebeplerin varlığı halinde açabilir. Davacı aşamalarda bir miktar kar payı alacağının tahsiline ilişkin talebinden ise feragat etmiştir.
TTK’nun 638/2. maddesi hükmünce, haklı nedenlerle limited şirket ortaklığından ayrılma hakkı doğan ortak, diğer ortakların bu yöndeki iradeye uymaması halinde şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini mahkemeden talep edebilir. Hangi hallerin haklı sebep sayılacağı özellikle belirtilmemiş, mahkemenin taktirine bırakılmıştır. Ancak bu hususta yerleşmiş Yargıtay uygulamaları da gözetildiğinde şahıs unsurunun daha ön planda olduğu limited şirketler yönünden ortaklar arasında meydana gelen anlaşmazlıklar şirketin amacını gerçekleştiremeyecek olduğunun anlaşılması , şirketin gayrifaal olduğunun tespit edilmesi haklı sebep olarak değerlendirilebilecektir. Haklı sebebin meydana gelmesinde, çıkacak olan ortağın kusurunun bulunup bulunmadığının çıkma hakkının kullanılması yönünden bir önemi bulunmamaktadır. Netice itibariyle ortaklık ilişkisinin devamının taraftan beklenemeyecek olması haklı sebebin varlığı yönünden yeterli sayılacaktır.
Anılan yasa maddelerinde haklı nedenler sayılmadığı gibi, davalı şirket ana sözleşmesinde de bu husus düzenlenmediğinden, haklı nedenlerin varlığının somut olayda değerlendirilerek saptanması gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davalı şirketin ortaklar kurulu toplantılarının yapılmadığı, şirket kayıtlarına göre şirketin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda, şirket ortağı davacı … davalı şirket yetkilisi ve ortağı … hakkında özel belgede sahtecilik suçu nedeniyle suç duyusunda bulunmuş, … hakkında bu suçtan dolayı iddianame düzenlenmiş, diğer şirket ortağı … yönünden ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacının davalı şirket yetkilisine ilişkin iddiasını adli soruşturmayı gerektirecek kadar ilerletmesi ve aynı zamanda şirketin faal olmadığının belirlenmesi karşısında, davacının davalı şirketten çıkma isteğinin haklılığının kabul edilmesi gerektiği (Yarg. —- yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davacı ….—–TTK.nun. 638/2. maddesi uyarınca haklı sebeple, —- numarasında kayıtlı “—-ortaklığından çıkmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar kesinleştiğinde; keyfiyetin —– Müdürlüğü’ne yazı ile bildirilerek, ticaret siciline tesciline ve usulen ilanına,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından 24,30 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı ve 24,30 TL peşin harç toplamı: 48,60 TL ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 270,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 1.270,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.