Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1066 E. 2021/321 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2014/1066 Esas
KARAR NO : 2021/321

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; “Davacı——– tarihinde ——-hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşme ile davalının ——– hizmeti sunmayı, davalının ise davacıya karşılığında bedel ödemeyi —— davalı tarafından davacının cari hesabına mahsuben ödenmeye başladığını, bunun karşılığında davacılardan … adına kayıtlı———– müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşme ile ——- hizmetleri sözleşmesinin 30.06.2012 tarihine kadar uzatıldığını, taraflar arasında imzalanan 14.12.2009 tarihli tadil sözleşmesi ile ——- sözleşmesinin —— tarihine uzatıldığını, sözleşmede sözleşme konusuna istihdam edilen işçilerin, ————— ihbar tazminat ödemelerinin davalı … tarafından ödenmesi ve davacı—— ödemelerinin yapılandırılması konusunda mutabık kalındığını, ilerleyen zamanda davalı …—- sözleşmenin 01.06.2014 tarihine kadar süresi olmasına rağmen haksız ve gerçeğe aykırı olarak —— temerrüde düştüğünü iddia edilerek ——- tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak Kadıköy —. Noterliği ——–yev.no.lu ve Kadıköy —- Noterliği —- tarih ve ——yev.no.lu ihtarnameler keşide ettiğini, bu ihtarnamelere karşılık davacının ihtarnamelere itiraz ettiğine ve davacının edinimlerini yerine getirmeye devam edeceğine dair ——- ihtarnamenin davalıya gönderdiğini, davalının iddialarında ısrar ederek ——tarihinde davacıyla olan ilişkisini tek taraflı sona erdirdiğini ve davacılara hiçbir ödeme yapmadığını, davacının sözleşmeden doğan hizmet alacaklarının ödenmediğini, taraflar arasında akit edilen 14.12.2009 tarihli —– sözleşmesi ve eki mahiyetindeki —– tarihli — sözleşmesine göre davalı … tarafından davacıya ödenmesi gereken istihdam edilmiş personellerin özlük hakları, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini, sözleşmenin sona ermesi ile davacı ———–ve sözleşme gereği görevine son verilen personellerin kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti ödemeleri tutarına üzerine —– eklenerek fatura düzenlendiğini, faturanın Bakırköy —–. Noterliği ——- ihtarname ekinde gönderildiğini, davalı …’un teamüle aykırı olarak düzenlenen faturayı haksız olarak iade ettiğini, davacının haksız ve gerçeğe aykırı olan ——- borç tutarının ödenmesi, aksi halde teminatların paraya çevrilmesine dair cebri icra yoluna girişeceğini bildirdiğini, davacı tarafından iade edilen fatura ve eklerinin bugüne kadar olan uygulamaya uygun olduğu ve iddia edilen 1.122.355,68 TL borcun olmadığına dair ——–ihtarname gönderilerek itiraz ettiklerini, taraflar arasında şifahi olarak görüşmeler yapıldığını, işçilik haklarının da ödeneceği hakkında davalı şirketin edimlerinin yerine getirileceği beklentisiyle davacının faturalarda değişiklik yapmadan davalıya gönderdiğini, davalının şifahen ödeme yapacağının beyan etmesine rağmen —– tarihindeki ihtardaki haksız iddialarını tekrar ederek Kadıköy —–. Noterliği —— yev.no.lu ihtar ile haksız ve iyi niyetli olmaksızın faturaları tekrar davacıya gönderdiğini, davalı şirketin bu ihtarnameler ile davacıya karşı icra yollarına başvurma hazırlığında olduğunun anlaşıldığından iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğundan bahisle —- numaralı —–üzerindeki ipoteklerin paraya çevrilmesi dahil icra takibi işlemlerinin durdurulması amacıyla tedbir kararı verilmesine, davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ———– arasında 5188 sayılı yasa 3. madde kapsamında davalıya ait işyerlerinde—– ——– süreli sözleşme imzalandığını, 24.11.2010 tarihli ek sözleşme ile (tadil sözleşmesi) bu sözleşmenin tadil edildiğini, sözleşmenin ——- tarihli sözleşme, tadil ve ek sözleşmelerinde—– taahhütlerine müşterek ve müteselsil kesil olduklarını, kefillerin sorumlu olduğu tutarın protokol kapsamında toplam olarak 5.365.023,53 TL olduğunu, bu tutar kıdem tazminatına ilişkin reeskont faizi, diğer ödemelere dair yıllık % 15 faiz ilave edilmesinin kefiller tarafından kabul edildiğini, kefil olarak sözleşmeye imza atanların;———–. olduğunu, ——- tarihli sözleşme taahhütlerine teminat vermeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, bu taahhütlerin bazılarının yerine getirildiğini, bazılarının yerine getirilmediğini, teminatların keşideci …—– tutarında çek, davacılardan … mülkiyetinde ———– —— dereceden fekki bildirilene kadar süreli,—— ipotek tesis edildiğini, kefillerden … mülkiyetinde olan ——- mesken üzerinde 1. dereceden fekki bildirilene kadar süreli 410.000,00 TL tutarında ——- edildiğini, ——- her türlü masrafı karşılamak üzere 30.01.2012 tarihine kadar ——————. dereceden fekki ile süreli 1.000.000,00 TL serbest dereceli istifade hakkı veren ipotek tesisini veya eşdeğer başka bir taşınmaz üzerine kıymet takdiri yapılarak aynı tarihe kadar——- lehine tesis etmeyi veya aynı tarihe kadar kesin ve süresiz banka teminat mektubu vermeyi—-bu teminat ile 2 iş günü içerisinde ——- —- iade etmeyi kabul ettiğini, tarafların teminatların cari hesap borcu kapanmadan ve ——- ilişiksizlik belgeleri gelmeden iade edilmemesini hükmettiklerini, —– genelinde faizsiz 3.386.611,00 TL prim borcu olduğunu, bu tutarın 390.000,00 TL’sinin sigorta müdürlüğüne ödenmesi —— talepte bulunduğunu, —– bakiye borcunun ise 6111 sayılı kanuna göre 18 eşit taksitle yapılandırılması nedeniyle ilgili sigorta müdürlüklerine ödenmesi için hak edişinden kesilerek ——-tarafından ödenmesini talep ettiğini, —– tarafından bu taleplerin kabul edildiğini, alacağa mahsuben ödemeler sırasında —— hak edişi olmazsa, taksit tutarlarının faiziyle birlikte ——– hesabına borç kaydedileceğini, yapılandırma ———tarihli çekin davacının ricası ile herhangi bir cezai işlem olmaması için yazdırılmadığını, buna rağmen—— tarafından ——uyarılarına rağmen ödenmediğin i, sözleşmede ——- ödemelerinin herhangi birinin gecikmesi veya çeklerin karşılıksız çıkması hallerinde —– hesap borcu için, çeklerin tamamını tahsile vermeye ve yasadan ve sözleşmeden kaynaklı talep ve dava haklarını, teminatları nakde çevirme, yasal takibe geçme hakkı saklı olduğunu, sözleşme gereğince ——–yürürlük tarihli sözleşmenin herhangi bir sebeple feshi veya sona ermesi ile ——— yaptığı ödemeler dahil her türlü zarar ve ziyanın tazmin etmesi gerektiğini, aksi halde her türlü teminatı —– tahsile verebileceği, ipoteklerin paraya çevrilmesi ile takibe geçebileceğini, anılan çeklerin keşide tarihi beklenmeden tahsile verilebileceğini, bunun davacılar tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin devamının davalı taraf bakımından riskler taşıdığını, ——- şahıslara olan yükümlülüklerini artık yerine getiremediğini, bu nedenlerle ilişkinin çekilemez hatta imkansız hale geldiğini, —–üzerindeki hak ve alacaklarına bazı İcra Müdürlüklerinden, bazı —— Dairelerinden hacizler konulduğunu,——. lehine temlikname imzaladığını,——8709 sayılı haciz bildirgesinden sonra personel alacaklarının ödenemeyeceği ve davacının —– faaliyetinin yerine getiremeyeceğini,—– zafiyeti oluşacağını, ——— bu nedenle valiliklere olan yükümlülüklerine uyamayacağının ortaya çıktığını, ——– tarihli sözleşmeye göre 1.3. maddedeki taahhüt ettikleri teminatı vermeyi kabul ve taahhüt etmelerine rağmen davacı/karşı davalıların teminat tesis etme yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, davacı ve karşı davalıların sözleşmede 1.3.7. maddede yazılı çeklerden —— tarihli çekin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, —– vergi dairesine olan borçlarını dahi ödemediğini, yapılandırma borçlarını ödemek ——- borç talep ettiğini, davacı-karşı davalıların mali durumunun iç açıcı olmadığını, dava sonuna kadar davalının alacağının Önemli bir kısmının tahsil edilememe riski olduğunu, bu nedenle karşı davacılardan ..————- adresinde butunan ——-meskenin üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini talep etmiş ise de davacıların menfi tespit ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddini, davalı lehine tesis edilen taşınmazların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla talep ettikleri tedbir kararının kabulünü talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taraf ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce alınan 14/04/2015 tarihli rapor ile özetle; Her iki tarafın ticari defterlerine ilişkin mali incelemede yapılan değerlendirme uyarınca, her bir tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfı HMK.m. 222 hükmünden hareketle Sayın Mahkemenizin takdirleri dahilinde olduğu, bununla birlikte her bir tarafın ticari defterinin sahibi aleyhine delil vasfını taşıdığı gözetildiğinde, bizzat davacının ticari defterlerine göre, davacının taraflar arasındaki ihtilaflı iki adet faturanın davacı lehine mevcut olan alacakları konu edindiği varsayımında dahi davalı şirkete 221.646.35 TL borçlu bulunduğu, her iki tarafın muhasebe kayıtları karşılaştırıldığında; ihtilaf konusu iki fatura gerçekten de davacı lehine alacak hakkı doğuruyorsa davacının ve müteselsil kefil konumundaki diğer davacıların davalıya 221.646.35 TL borçlu olacağı, buna karşılık sözkonusu iki fatura davacı lehine alacak doğurmadığı takdirde, bir no.lu davacının ve müteselsil kefil konumundaki diğer davacıların davalı şirkete 1.122.355,68 TL borçlu olacağı, tarafların karşılıklı alacaklılık durumunun belirlenmesinde bir no lu davacı tarafından keşide edilen faturalara konu alacakların varit olup olmadığının belirleyici olduğu, davacı taraf, sözkonusu faturaların, davalı tarafın sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle davacı şirketten davalı şirketin anlaştığı yeni —– geçmeyen çalışanlara ve —— yapılması gereken ödemeleri kapsadığını öne sürdüğünden, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin sona ermesinden dolayı çalışanlarına İş Hukukundan kaynaklanan ne tutarda ödeme yaptığını, davacının ispat etmesi gerektiği; davacının, sözleşmenin sona erdiği tarihten sonra hangi çalışanına ne kadarlık ödeme yaptığını kanıtlaması halinde sözkonusu faturalarda —— olan alacağın ne kadarının varit olacağının hesaplanabileceği, bu ispat yükü yerine getirilmediği takdirde, davalı karşı davacının dava tarihi itibariyle asıl borçlu sıfatıyla bir no.lu davacıdan, müteselsil kefil sıfatıyla diğer davacılar yönünden teminat borçlusu sıfatıyla alacağı, her iki tarafın ticari defterlerine göre 1.122.355.68 TL tutarında olduğu, davacının iki faturaya konu olan alacak hakkında ispat yükünü yerine getirip getirmediğinin belirlenmesine bağlı olarak davacının alacağının davalı nezdinde davalının davacıdan olan alacağından mahsup edilmesiyle belirlenecek nihai tutarının hesaplanması üzerine davalı lehine bir bakiye alacak kaldığı takdirde temerrüt faizi, ihtarnamenin tüm— davacılara keşide edildiği gözetildiğinde BK. m. 118 uyarınca davalının davacılara——- tarihinde keşide ettiği ihtarnamenin davacıları tarafından tebellüğ edildiği tarihten itibaren işleyecek olan faizin hesaplanabileceği şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; teminatlar taraflar arasında akdedilen —tarihli —- sözleşmesinin—–tarihine kadar uzatan sözleşmede kararlaştırılmış olup, 1 nolu davacı dışında kalan davacılar/ karşı davalılar bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, davalı yanın tespit edilen alacağı açısından bu ayni ve nakdi teminatları veren davalıların sorumluluklarının devam ettiği sonucuna varıldığı şeklinde kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce —–tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar—-raporlarda belirtildiği üzere davacının çalıştırdığı — personeline İş Hukukundan kaynaklanan ödemelere ilişkin olarak düzenlendiğinden, davacı tarafından — personeline ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarının dosyaya sunulan anılan belgeler çerçevesinde İş Hukuku alanında uzman, bu hesaplamanın esaslarını bilen bilirkişi marifetiyle yapılmasının uygun olacağı şeklinde kanaatini bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE;
Esas davada, davacılar vekilince, davalı taraf ile aralarında —- hizmet sözleşmeleri imzalandığı, sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği, davalı tarafça davacılardan, haksız ve gerçekte olmayan —– tutarındaki borç tutarının ödenmesinin talep edildiği, davalı tarafa kesilen personel özlük haklarına ilişkin faturaların davalı tarafça teamüle aykırı ve haksız olarak iade edildiğinden bahisle, davacıların davalı tarafa borcu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava olunmuş, dava değeri olarak — gösterilmiştir.
Davalı/karşı davacı vekilince ise, cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmediği, sözleşmenin feshe ilişkin 12.1 maddesine dayalı olarak 15 gün önceden bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi feshettikleri, davacı —— şirketinin dava tarihi itibariyle davalı şirkete 1.122.356 TL asıl alacak ve 133.073,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 1.255.429,06 TL cari hesap borcu olduğundan bahisle esas davanın reddine, karşı davanın kabulü ile alacaklarının tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tetkik edilmiştir. Bu kapsamda davacılardan —- şirketi ile davalı şirket arasında 14/12/2009 tarihli “sözleşme” başlıklı, davacı—- şirketinin, davalı ..—- sunması edimini içeren 1 yıl süreli sözleşme imzalandığı belirlenmiştir. Sonrasında “ek sözleşme” başlıklı — tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği, — gün önceden yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkının saklı tutulduğu, bundan başka bu ek sözleşmeyi ——şirketi dışındaki diğer davacıların—– şirketinin —- tarihli sözleşmeden kaynaklı taahhütlerini müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını belirttikleri, bir kısım teminat ve ipoteklerin tesisinin verilmesinin taahhüt edildiği, ayrıca yine ek sözleşmenin 2. maddesi ile —– şirketinin, Sözleşmenin 5.15. maddesinde belirtilen — mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerini sağlıklı bir biçimde yerine getiremediğini, —- genelinde bir kısım —- borcu bulunduğunu, — olan borçlarının ve sözleşme kapsamındaki işçi alacaklıları dahil teknik maliyetlerinin de, sözleşmeden doğan alacaklarından mahsup edilmek,—- tarafından yapılacak ödemeler için aylık yasal faiz tahakkuk ettirilmek kaydıyla ,—-ve hesabına —– tarafından ödenmesini talep ettiği, talep doğrultusunda tarafların mutabakata vardığı anlaşılmıştır.
Anılan bu sözleşmeden sonra davacılar ve davalı şirket —– tarihli —- başlıklı sözleşme imzaladıkları, sözleşme süresinin 01/06/2014 tarihine kadar uzatıldığı, yine bu sözleşmede de 6.2. maddede,—- şirketinin talebi doğrultusunda, işçilik ücretleri dahil, bir kısım ücretlerin —- nam ve hesabına, işleyecek hakedişlerden mahsup edilmek kaydıyla ——tarafından ilgililerine ödeneceğinin kararlaştırıldığı belirlenmiştir.
Taraflar arasında yukarıda anılan sözleşmeler kapsamında, —- — edimi —–… şirketinin edimi ise hizmet bedelini ödemektir. Bu kapsamda — sözleşmede 5.15. maddede,—— çalıştıracağı personel hakkında sağlık,——–, ne var ki devam eden ilişki çerçevesinde davacı — bu edimini sağlıklı bir şekilde yerine getiremediği, —borcu bulunduğu belirtilerek, davacının hizmet ediminden kaynaklı alacaklarından mahsup edilmek suretiyle, ———-şirketi tarafından ödenmesi taraflar arasındaki ek sözleşme ve tadil sözleşmesi ile kararlaştırılmış, buna binaen davalı … şirketince —- hesabına yapılan ödemeler cari hesap şeklinde davacı— şirketi borcu olarak kayıtlarına alınmıştır.
Davalı şirketçe, davacı tarafa gönderilen 28/05/2012 tarihli ihtarname ile cari hesap borçlarının ödenmediği, teminat tesis etme borcunun yerine getirilmediğinde bahisle, bu edimlerin yerine getirilmesi için 15 gün süre verildiği, aksi halde sözleşmenin 12.1. maddesi gereğince sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Anılan ihtarnamenin tebliğinden sonra davacı—– şirketince —– tutarlı iki fatura kesilerek ihtarname ekinde gönderildiği, davalı tarafça bu iki faturanın kabul edilemeyerek ihtarname ile iade olunduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, yukarıda anılan iki adet fatura haricinde her iki taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, buna göre davacı —– kadar borçlu olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki sözleşme gereğince esasen davacı —- — para borcunun alacaklısı iken, ek sözleşme ve tadil sözleşmesi ile kararlaştırıldığı —- hesabına, davalı şirketçe ödenmiş olması nedeniyle davalı şirket alacaklı konumuna gelmiştir.
Esasen ———– şirketince düzenlenip, davalı şirketçe iade olunan 155.676,39 TL tutarlı ve 745.032,94 TL tutarlı iki adet faturadan kaynaklanmaktadır. Davacı tarafça anılan bu iki fatura yönünden dava öncesi keşide edilen ihtarnamelerde ve aşamalarda; taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri uyarınca personellerin her türlü kıdem, ihbar tazminatları — hakedişlerinin davalı … yükümlülüğünde olduğu, bu konuda bir teamül oluştuğu iddiasıyla — şirketinde görev verilmemiş olan— —ihbar tazminatları ve yıllık izin ücretlerine ilişkin olarak —- tutarlı faturların düzenlendiği belirtilmiştir.
Davalı tarafça aşamalardaki beyanlarında, bu iki fatura konusu tutarın, davacı tarafça ödenmemiş olduğu, yanı sıra fatura konusu işçilik alacaklarının ilgili işçilerce, kendilerine yöneltildiği, bir kısım takip ve davalara konu olduğu belirtilmiş, buna ilişkin delilleri sunulmuştur.
Davacı tarafça, kesilen bu faturaların rücu ilişkisine değil, sözleşme ile üstlenilen edim ve taraflar arasında oluşan teamüle dayandığı aşamalarda savunulmuş, davalı şirketin—- iki adet fatura borcundan sorumlu bulunduğu iddia edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve taraflar arasındaki sözleşmelerin tetkikinde; —–şirketinin, davalı şirkete vereceği hizmet dolayısıyla çalıştıracağı personel hakkında sağlık,——— Ancak devam eden ilişki çerçevesinde—— bu edimini — borcu bulunduğu belirtilerek, davacının hizmet ediminden kaynaklı alacaklarından mahsup edilmek suretiyle,——– ve hesabına bu borçların ———— tarafından ödenmesi taraflar arasındaki ek sözleşme ve tadil sözleşmesi ile kararlaştırılmış, buna binaen davalı … ————- — hesabına yapılan ödemeler cari hesap şeklinde ——– olarak kayıtlarına alınmıştır. Taraflar arasındaki tadil sözleşmesinin 6.2. maddesinde keyfiyete ilişkin olarak ——– şirketinin talebi üzerine olduğu tekrar belirtilerek, işleyecek hak edişlerden mahsup edilmek üzere ve —————- hesabına olmak üzere davalı tarafından ilgililerine yapılacak ödemelerden söz edilmiştir.
Bu çerçevede, taraflar arasındaki — tarihli sözleşmenin 5.15. maddesinde işçilikten kaynaklı mali yükümlülüğün muhatabı açıkça belirlenmiş olup, —— şirketi olduğu öngörülmüştür. Ek sözleşme ve tadil sözleşmesi ile de, hak edişten mahsup edilmek üzere davacı nam ve hesabına, davalı tarafça ödeme yapılacağı öngörülmüştür. Bu yönden öncelikle davacı —————– şirketinin devam eden cari hesaptan kaynaklı olarak davalı—borcunun bulunuğu, bu hususta taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacının mahsup edilecek bakiye — aşamalarda iddia ve ispat olunamadığı, sözleşme ile davacı taraf sorumluluğunda bulunduğu kararlaştırılan işçilik ücretlerinin, davalı şirkete yüklenemeyeceği, cari hesaptan kaynaklı olarak davalı/karşı —-bulunduğu, bu hususta taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, ek sözleşme——- davacıların anılan borçtan müştereken müteselsilen borçlu olmayı taahhüt ettiği gözetilerek esas davada menfi tespit isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir. Karşı dava yönünden ise davalı .—- taraf defterleri ile mutabık kalınan 1.122.355,68 TL alacağı yönünden davanın kabulüne dair yukarıda açıklanan gerekçelerle karar vermek gerekmiştir. Davalı … —- tarihli ihtarnamenin 31/05/2012 tarihinde tebliğ edildiği, tanınan 15 günün bitimi ile davacı/karşı davalıların 16/06/2012 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, karşı dava tarihi olan 10/10/2012 tarihinde kadar —.hesaplama.——– edilerek ve sözleşmede yasal faiz kararlaştırldığı gözetilerek 32.102,45 TL işlemiş faiz tutarının davacılar/karşı davalılardan tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava para alacağına ilişkin olup tedbir kararları HMK 389. maddesi gereğince uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceğinden ve taşınmazlar uyuşmazlık konusu bulunmadığından, hükümle birlikte Mahkememizin —- tarihli tedbir kararının da kaldırılmasına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Esas davanın sübut bulmadığından reddine,
2-Karşı davanın kısmen kabulü ile ; asıl alacağa karşı dava tarihi olan 10/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmek suretiyle, 1.122.355,68 TL asıl alacak ve 32.102,45 TL işlemiş faizin karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile karşı —-reddine,
Mahkememizin — tarihli tebdir kararının kaldırılmasına,
3- Esas dava yönünden alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 16.667,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.607,70 TL nin davacılar-karşı davalılara iadesine,
4- Karşı dava yönünden alınması gerekli 78.861,04 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 18.643,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 60.217,89 TL nin davacılar-karşı davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Esas dava yönünden —– vekalet ücretinin davacılar/karşı davalılardan alınarak ——–verilmesine,
6-Karşı dava yönünden —- göre kabul edilen kısım yönünden davalı/karşı davacı …—— takdir olunan 73.206,03 TL vekalet ücretinin davacılar/karşı davalılardan alınarak——- verilmesine,
7-Karşı dava yönünden —- ücret tarifesine göre red edilen kısım yönünden davacılar /karşı davalılar için takdir olunan 13.542,24 TL vekalet ücretinin davalı/karşı— davalılara verilmesine,
8- Esas dava yönünden davacılar/karşı davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı/karşı ——- bilirkişi giderinin davanın red ve kabul oranına göre 4.137,75 TL’nin davacılar-karşı davalılardan alınarak —— bırakılmasına,
10-Karşı dava yönünden davacılar/karşı davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.