Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1024 E. 2018/384 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2014/1024 Esas
KARAR NO : 2018/384

ESAS DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
ESAS DAVA TARİHİ : 20/07/2009

BİRLEŞEN DAVA (İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/906 esas)
BİRLEŞEN DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
BİRLEŞEN DAVA TRH : 16/07/2012
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Esas ve birleşen davada; davacılar/davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas davada; davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacılar vekili, davacıların üyesi olduğu davalı kooperatifin 14.06.2009 tarihli genel kurulda kabul edilmiş 6. ve 7. maddelerinde, belediye encümen kararı gereğince ifraz edilerek oluşmuş kooperatife ait taşınmazın zaten kooperatif üyesi olan dava dışı şahısların kuracağı kooperatife bedelsiz temlik edilmesinin kararlaştırıldığını, bu şahısların üyeliklerinin tartışmalı olduğunu, bu kararların üyelerin mağduriyetine yol açacağını ve yönetim ibrasının kabul edildiği 4. maddenin de hukuka aykırı olduğundan değerlendirilmesi gerektiğini, kooperatif üyesi olan müvekkillerinin genel kurula katılmasalar bile iptal davası açabileceklerini, talebe konu genel kurul kararlarına dayanak teşkil eden …… ifraz kararın iptali için idare mahkemesinde dava açtıklarını, o davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek, söz konusu genel kurul maddelerinin iptaline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Esas davada; davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konu genel kurul kararlarının hukuka uygun olduğunu, önceki dönemlerde kooperatife konut sayısından fazla üye kaydedilmiş olması, bir bloğun inşasından vazgeçilmesi nedeni ile bir kısım üyelere daire tahsis edilmiş olmasına rağmen teslim edilemediğini, bu durumdaki on yedi üyenin mağduriyetlerinin giderilmesi ve bu nedenle kooperatifin tazminat riski altında olduğu için, halen boş olan ve belediye encümen kararı ile re’sen oluşan taşınmazın söz konusu üyelerin kuracağı kooperatife ibralaşmak amaçlı olarak temlikine karar verildiğini, bir kısım davacıların genel kurul kararlarına karşı muhalefet şerhinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada (İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/906 Esas sayılı dosyası); davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacı 17/06/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısını düzenleyen yöneticilerin kötüniyetli olduklarını; kooperatifi kendi çıkarları için kullandıklarını, kooperatifler kanunun 56. maddesi hükmü gereğince yöneticiler hakkında zimmet suçundan kovuşturma başlatıldığını; 2007 yılını takip eden 2008 yılı genel kurul toplantısında gerekli oylamanın yapılmadığını; gündeme madde eklenmesi talebinin yerine getirilmediğini; genel kurul kararlarının yasalara, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı alındığını; 2008 ve sonrasındaki genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada (İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/906 Esas sayılı dosyası); davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan işbu davanın dava dilekçesinin HMK.nun. 318. maddesi hükümlerinde belirtilen şartları taşımadığını; dava dilekçesinde delillerinde de hukuki dayanağını göstermediğini; genel kurul kararlarının iptalinin istenebilmesi için ortağın genel kurul toplantısına katılıp, aleyhte oy kullanıp muhalefetinin de tutanağa geçirmesinin gerektiğini; oysaki böyle bir durumun söz konusu olmadığını; davacının 2012 yılında açtığı davada 2008 ve sonrası yapılan genel kurul kararlarının iptalini istediğini; iptal davalarının (1) aylık hak düşürücü sürede açılmasının gerektiğini; oysaki bu davanın (1) aylık hak düşürücü süre geçildikten sonra açıldığını; iptali istenen genel kurul toplantısından sonra alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına uygun şekilde alındığını; bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Esas dava; davalı kooperatifin 14.06.2009 tarihli genel kurulunda alınmış olan 4., 6. ve 7. maddelerin iptali istemine; ilişkindir.
Birleşen dava; davalı kooperatifin 2008 ve sonrası yıllarda yapılan genel kurul toplantılarında alınan kararların kooperatif ana sözleşmesi, yasaya ve iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğundan bahisle mutlak butlanla batıl olduğundan iptaline karar verilmesi istemine; ilişkindir.
Davalı ………vekilince verilen 30/01/2017 tarihli yazılı açıklamada; davacıların, kooperatif ortaklıklarının devam edip etmediği hususunda beyanda bulunduğu; görülmüştür.
Birleşen davada davacı … 21/01/2015 tarihli oturumda 10/11/2013 tarihli genel kurulda yönetim kurulunun değiştiğini; bu nedenle, önceki yönetime ilişkin iddiaları nedeniyle kooperatife kayyım atanması talebinden feragat ettiğini; ancak, genel kurul kararlarının butlanı yönündeki davasına devam ettiğini; asli müdahale talebini kabul etmediğini beyan etmiş olduğu; görülmüştür.
Esas davada; asli müdahil………. vekilince verilen 03/07/2014 kayıtlı talep dilekçesinde özetle; mahkemenin …. esasına kayıtlı dava sonucunda verilecek kararın, ….’nin haklarını doğrudan etkileyecek nitelikte olduğundan; HMK.nun. 65. maddesi uyarınca huzurdaki davada; “asli müdahil-davalı” sıfatı ile yer alınması sağlamak üzere asli müdahale davası açıldığını; talep dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında asli müdahilin davalı sıfatı ile davaya kabullerine, davacı tarafından açılan davanın reddine, karar verilmesini; talep etmiştir.
Birleşen davada; asli müdahil ……. vekilince verilen 26/06/2014 kayıtlı talep dilekçesinde özetle; mahkemenin…. esasına kayıtlı dava sonucunda verilecek kararın, …….’nin haklarını doğrudan etkileyecek nitelikte olduğundan; HMK.nun. 65. maddesi uyarınca huzurdaki davada; “asli müdahil-davalı” sıfatı ile yer alınması sağlamak üzere asli müdahale davası açıldığını; talep dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında asli müdahilin davalı sıfatı ile davaya kabullerine, davacılar tarafından açılan davanın reddine, karar verilmesini; talep etmiştir.
Bilirkiş….. tarafından düzenlenen 02/12/2009 tarihli rapora göre; davalı kooperatifin 14/06/2009 tarihli genel kurulunda alınan (4), (6) ve (7) nolu kararların iptali istemli açılan davada; genel kurul toplantısı kayıtlı 279 ortaktan , 139 ortağın asil ve yedek olarak hazır bulunması ile açıldığını; gerekli toplantı nisabının mevcut olduğunu ve karar nisabının da 70 olduğunu; gündemin (4).maddesi ile yönetim ve denetim kurulları yeterli oy çokluğu ile ibra edilmiş olduğunu; bu madde ile alınan kararlarla ilgili olarak herhangi bir muhalefet şerhinin mevcut bulunmadığından gündemin (4). maddesi ile alınan ibra kararının iptalini gerektirir bir nedenin bulunmadığını,
Gündemin (6). maddesi ile ……… encümeninin, kooperatifin malik olduğu gayrimenkul ile ilgili olarak aldığı karara uygun işlemlerin yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi şeklinde olduğunu; burada verilen yetki belediye encümenince alınan kararların uygulanması ile ilgili bir yetki olduğunu; esasen genel kurulun, belediye encümenince verilmiş bulunan kararların yerine getirilmesini uygulamamak veya kabul etmemek gibi bir seçeneğinin olmadığını; encümen kararlarına uygun uygulamayı yapmakta esasen yönetim kuruluna ait olacağını; anılan kararda yasa ve ana sözleşme hükümlerine bir aykırılık mevcut bulunmadığını;
Gündemin (7). maddesi ile alınan karar kooperatife ait olan ve üzerinde herhangi bir yapılaşma mevcut bulunmayan parselin yeni kurulacak bir kooperatife devir ve temlik edilmesine ilişkin bulunduğunu; ancak, anlaşıldığı kadarı ile bu yeni kurulacak kooperatifin, davalı kooperatifin eski ortakları olduğunu; kooperatifin bu ortaklarına daire yapmadığını ve bunun yerine tazminat ödeme riski ile karşı karşıya kaldığını; şimdi ödenecek bu tazminattan kurtulmak amacı ile tazminatların karşılığı olarak daire veremediği ortaklara kendisine ait boş bir parseli vermeyi kabul ettiğini; bu netice itibariyle (17) ortağa ödenecek tazminat tutarı karşılığında ibralaşmak suretiyle kooperatifin arsasının devredilmesi sonucu doğuracak bir işlem olduğunu; yapı kooperatiflerinde, kooperatife ait gayrimenkul üzerinde tasarruf etme yetkisinin 3.kişilere devir ve satış yetkisinin genel kurulun münhasır yetkisi içinde bulunduğunu; dava konusu olayda mevcut boş parselin daire sahibi olmayan ortakların kuracağı bir kooperatife devredilmemesi halinde bu parsel üzerinde inşaat yapma imkanı olduğu takdirde, kooperatifin bu arsaya (17) ortağına ait daireleri yapma mecburiyetinde kalacağını; zirâ tazminat ancak, mevcut ortaklara daire verilmesinin mümkün olmadığı hallerde söz konusu olacağını; böyle bir halde mevcut tüm ortaklar bu boş parselde yapılacak (17) adet daire için aidat vermek ve inşaatı davalı kooperatifin yapmasını temin etmek durumunda kalacaklarını; yine böyle bir durumda, mevcut boş parselin halen kooperatifte daire sahibi olan ortakların kullanımına tahsis edilmesi gibi bir durumda söz konusu olmayacağını; dolayısıyla, (7) nolu gündem maddesi ile alınmış bulunan kararın kooperatifler Kanunun 42. ve Ana Sözleşmenin 23.maddesindeki genel kurulun görev ve yetkilerine aykırı bir karar olmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Esas dava; başlangıçta, Kapatılan Kadıköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/833 esasına kayıtlı olarak açılan davada; 15/12/2009 tarih ve ……. K.sayılı kararla mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; bir kısım davacıların talebe konu genel kurul kararlarına karşı muhalefet şerhinin bulunmadığından dolayı iptal davası açma haklarının bulunmadığı ve talebe konu kararların iptalini gerektirecek herhangi bir husus olmaması nedeniyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verildiği; kararın, davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine karar, Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 18/01/2012 tarih ve E:2011/3973 K:2012/149 sayılı kararıyla;
“… 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar …, …, …, ……., …, …, …, … ve … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle bu davacılar yönünden usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Diğer davacıların temyiz istemine gelince,
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davaya konu genel kurulda karara bağlanan 4 ve 6. maddelerle ilgili davacılar …… …, …, …, …, …, … ve … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
3) Dava, kooperatifin 14.06.2009 tarihli genel kurulunda alınmış olan 4 6 ve 7. maddelerin iptali istemine ilişkindir. Davacıların, genel kurulun 7. maddesindeki karara dayanak teşkil eden ….. Encümeni’nin ifraz kararının iptali istemli açmış oldukları dava dosyasının merciinden getirilerek sonucunun beklenmesi gerekip gerekmediği üzerinde durulmaması, ayrıca alınan karar uyarınca konutları teslim edilmeyen ortaklara konut yapılmak üzere, kooperatif arsasından arsa tahsisinin, konutları teslim edilmiş olan ortakların haklarını ne şekilde etkileyeceği, aleyhlerine sonuç doğurup doğurmayacağı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesi çerçevesinde değerlendirilerek, mahallinde keşif yapılmak suretiyle uzman bilirkişilerden rapor da alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektir [diği]…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Bozmadan sonra; İstanbul Anadolu (kapatılan) ……Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/302 esasına kaydedilen davada; usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu (kapatılan) ……… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/302 esasına kaydedilen davada yargılamaya devam olunduğu sırada; bu mahkemenin kapatılması nedeniyle dosyanın devren İstanbul Anadolu ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1024 esasına kaydedildiği; esas davanın ve birleşen davanın bu esas üzerinden yargılamasına devam olunduğu ve sonuçlandırıldığı; görülmüştür.
İstanbul ……… İdare Mahkemesi’nin 12/02/2015 tarih ve 2009/1126 esas sayılı yazı cevabına ve eklerine göre; davacılar … ve ark. tarafından, karşı taraf ………. aleyhine…..ilçesi, ……………. taşınmazla ilgili ifraz, yola ve yeşil alana terk yönünde tesis edilen 09/03/2009 tarih, 213 sayılı …… Encümen kararının iptali istemiyle açılan davanın; ehliyet yönünden reddi yolunda İstanbul ….. İdare Mahkemesi’nce verilen 09/02/2010 tarihli E: 2009/ 1126, K:2010/174 sayılı kararın, Danıştay … Dairesi’nin 13/03/2013 tarihli, 2010/8294 esas, 2013/1604 sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği; kararın düzeltilmesi istemininde reddine karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Asli müdahale talebinde bulunan …… vekilinin talep dilekçesi ekinde dosyaya sunulan bilirkişiler……. tarafından Kadıköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/520 esas sayılı dosyasına düzenlenen 13/01/2012 tarihli rapora göre; dava konusu…… … … parsel numarasında kayıtlı 3.324,34 m2 yüz ölçümlü arsanın dava tarihindeki değerinin [06/07/2010] 2.659.472- TL olarak takdir edildiği yönünde görüş bildirildiği; Kartal ……. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/133 D. İş sayılı dosyasına bilirkişi ………. tarafından düzenlenen 11/06/2009 tarihli rapora göre; tapu kaydında 1690 ada 16 parsel sayılı taşınmazdan arsanın terk edilen (B) parçasının 1.994.604,00 TL, (C) parçasının 7.655.664,00 TL olarak rayiç değerinin hesaplandığı, yönünde görüş bildirildiği; görülmüştür.
Bilirkişiler……. tarafından müştereken düzenlenen 21/11/2016 tarihli rapora göre; kooperatiflerde en yüksek karar organının genel kurullar olduğunu; genel kurulda alınan kararların tüm ortaklar için geçerli ve bağlayıcı bulunduğunu; ancak, genel kurul kararlarının geçerliliği ve bağlayıcılığının öncelikle alınan genel kurul kararlarının kesinleşme şartına bağlı bulunduğunu; bunun dışında genel kurul kararları, daha önceki genel kurullarda alınmış bulunan kararları değiştirebileceği ve önceki kararı kaldırabileceği gibi önceki kararların aksine de karar alabileceği; burada alınan kararların geçerli olup olmayacağı konusundaki kıstas alınmış olan kararın müktesep hakları ortadan kaldırıp kaldırmadığı olduğunu; zira genel kurullar daha önce kazanılmış bulunan haklara etkili olarak ve geriye dönük kararlar alamayacağı ve kazanılmış hakları da ortadan kaldıramayacağı; somut olayda davalı kooperatifin 14/06/2009 tarihinde, 06/06/2010 tarihinde, 29/05/2011 tarihinde, 17/06/2012 tarihinde genel kurullar yaptığını; ancak, bu genel kurullarda alınan kararların iptali için davalar açıldığını ve açılan davaların karara bağlanarak kesinleşmediği için genel kurullardan alınan kararlar, kooperatif ve ortaklar için bağlayıcı karar niteliğini kazanmadığını; dolayısıyla geçmiş genel kurul kararlarına dayanan bir kazanılmış hakkında söz konusu olmadığını; bu kere davalı kooperatifin 24/05/2015 tarihli genel kurulda gündemin 7. maddesi ile açılan genel kurul iptal davalarında, davaların kabulü yönünde bir karar almış olduğundan; yukarıda açıklanan genel prensipler doğrultusunda alınan bu genel kurul kararı geçerli bir karar olacağını ve kooperatifin genel kurul kararı doğrultusunda mevcut devam eden davalardaki, davayı kabul beyanları davaların sonucunu ve asli müdahilin taleplerini etkileyeceği yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Bilirkişi ……tarafından düzenlenen 27/12/2013 tarihli rapora göre; davacı vekilinin iddia ettiği kooperatif toplantısında, kooperatife ait …………. parsel sayılı taşınmazın, imar planlarına göre yola, yeşil alana, bedelsiz terklerinin yapılması ve ifraz yetkisinin verilerek üzerinde yapı bulunmayan ve yola ve yeşil alana terkten sonra oluşan …. parselin, konut tahsis yapılmayan kooperatifin (17) ortağınca kurulacak kooperatife bedelsiz olarak devir ve temliki konusunda, kooperatif yönetim kuruluna yetki verildiğini;…. .. sayılı taşınmazın ……………Belediyesi’nin 09/03/2009 tarih ve 213 sayılı encümen kararına istinaden ….. Müdürlüğü’nün 08/07/2009 tarih ve … ile imar planında yeşil alan ve imar yollarının bedelsiz terkini ile imar planı gereği ……. ifraz olunduğunu; …… parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti tapu kütüğünde davalı ……… adına kayıtlı bulunduğunu; dava konusu…… sayılı taşınmazın 27/09/2010 tarih ve … nosu ile ……………’ne satış yapılmak suretiyle tapu kütüğüne tescilinin yapıldığını; …..parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ruhsatsız yapı yıkılmak suretiyle………….Başkanlığı’nın 06/10/2013 tarih ve 10-32 numaralı yapı ruhsatının verildiğini ve tapu kütüğüne bu yapı ruhsatı ve projesine göre kat irtifakı kurulduğunu; keşif sırasında taşınmaz üzerindeki inşaatın tamamlandığının görüldüğü, yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Bilirkişiler………. tarafından düzenlenen 27/02/2018 tarihli rapora göre; davalı kooperatifin 06/06/2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan “madde 7- kooperatife ait ……….. parsel nolu arsanın konut tahsisi yapılmayan ortaklarımızın kooperatife yaptıkları 561.187,00 TL toplam ödemelerinin ve konut verilmemesinden doğan muhtemel 1.138.813,00 TL tazminat alacaklarının toplamı olan 1.700.000,00 TL’nin karşılanması için bu ortaklarca kurulan……….e en az 561.187- TL bedelle satması konusunda (14) red oyuna karşı, (98) kabul oyu ile yönetim kuruluna tam yetki verilmesine oy çokluğu ile karar verildi.” şeklindeki kararın, anılan bozma kararında işaret edildiği üzere Kooperatifler Kanunun 23. maddesinde yer alan eşitlik ilkesini zedeleyecek şekilde konutlara teslim edilmiş olan ortakların haklarını ihlal edip etmediğinin değerlendirilebilmesi için 45 sayılı parselde 08/02/2013 dava tarihinden sonra…….06/10/2013 tarih ve 10-32 sayılı yapı ruhsatı ile tapu kütüğünde kat irtifakının kurulduğu dikkate alındığından; dava tarihi itibariyle 45 ve 46 parselde yer alan taşınmazlar üzerinde yer alan daireler açısından (metrekare, rayiç değer vs.) bir değerlendirme yapılabilmesi olanaksız olduğundan; 06/06/2010 tarihli genel kurul kararında hesaplanan 1.700.000,00 TL’nin neye göre hesaplandığının HMK.m.194. yer alan “somutlaştırma yükü” kapsamında davalı kooperatifçe usulüne uygun tüm bilgi ve belgelerle ortaya konmasının gerektiği; davalı kooperatifin almış olduğu iptali istenen kararın, Kooperatifler Kanununun m.23. uygun olarak alınmış karar olduğu sonucuna varılabilmesi durumunda davanın kabulü şeklindeki davalı kooperatif irade açıklamasının maddi hukuk anlamında TMK.m.2. belirtilen “hakkın kötüye kullanılması” olarak nitelendirilebileceği, yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Birleşen davada (İstanbul Anadolu…….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/906 esas sayılı dosyası) bilirkişiler ….. tarafından müştereken düzenlenen 17/04/2015 tarihli rapora göre; kooperatif yöneticilerinin cezai sorumlulukları ile ilgili dava açılması halinde bu hususun K.K. 56. madde hükmü gereğince ilk yapılacak genel kurulda gündem maddesi yapılmak üzere gündeme konulması hükmüne aykırı hareket edilmiş olması bir butlan sebebinin olmadığını; olsa olsa bir iptal sebebi oluşturabilecek hususlardan olup iptal prosedürü içerisinde incelenebileceği; iptal davasının ise (1) aylık hak düşürücü süreye tabi olduğu; bu nedenle, davacının butlana dayalı yokluk iddialarının yerinde bulunmadığını; 17/06/2012 tarihli genel kurulda alınan kararlara karşı davacının herhangi bir muhalefet şerhi bulunmadığından iptal davası açma hakkının doğmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Esas davada taraflar arasında; davacıların, davalı kooperatifin üyesi oldukları, davalı kooperatifin 14/06/2009 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığı; bu genel kurul toplantısında, kooperatife ait 1690 ada 16 parsel sayılı taşınmazın, imar planlarına göre yola, yeşil alana, bedelsiz terklerinin yapılması ve ifraz yetkisinin verilerek üzerinde yapı bulunmayan ve yola ve yeşil alana terkten sonra oluşan … …. tahsis yapılmayan kooperatifin 17 ortağınca kurulacak kooperatife bedelsiz olarak devir ve temliki konusunda, kooperatif yönetim kuruluna yetki verildiği; ………….sayılı taşınmazın Maltepe Belediyesi’nin …… tarih ve 213 sayılı encümen kararına istinaden ….. 08/07/2009 tarih ve 12109 yevmiye ile imar planında yeşil alan ve imar yollarının bedelsiz terkini ile imar planı gereği …parseller olarak ikiye ifraz olunduğu; 1690 ada, 46 parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti tapu kütüğünde davalı ……… adına kayıtlı bulunduğu; dava konusu …. taşınmazın 27/09/2010 tarih ve ……. yevmiye nosu ile ….. …’ne satış yapılmak suretiyle tapu kütüğüne tescilinin yapıldığı; hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Esas davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı kooperatifin 14/06/2009 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan (4), (6) ve (7) nolu kararlarının kooperatif ana sözleşmesine, yasaya ve iyiniyet kurallarına aykırı bulunup bulunmadığı; bu kapsamda, (7) nolu karar uyarınca konutları teslim edilmeyen ortaklara konut yapılmak üzere, kooperatif arsasından arsa tahsisinin, konutları teslim edilmiş olan ortakların haklarını etkileyip etkilemeyeceği; etkileyecek ise ne şekilde etkilenecekleri ve aleyhlerine sonuç doğurup doğurmayacağı ile Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırılığın bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Birleşen davavada taraflar arasında; davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğu; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Birleşen davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı kooperatifin, 2007 yılını takip eden yıllarda yapmış olduğu genel kurullarında alınan kararların mutlak butlanla batıl olup olmadığı; bu kapsamda, davacının, bu kararların butlanını tespitini talep etmekte/iptalini istemekte haklı olup olmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Esas ve birleşen davada; ön sorun olarak; davalı………..vekilince verilen 29/06/2015 kayıtlı yazılı beyanında; 24/05/2015 tarihli kooperatifin 2014 yılı olağan genel kurul kararı ve yönetim kurulu talimatı gereği davalı kooperatifin davayı kabul ettiğine ilişkin beyanda bulunduğu ve ekinde genel kurul toplantı tutanağı ve kooperatif yönetiminin talimat yazısının bir suretinin sunulduğu; davalı kooperatifin 24/05/2015 tarihli genel kurulunun (7) nolu kararının, “kooperatif arsası ile ilgili gelişmelerin, davalının değerlendirilmesi, İstanbul Anadolu …………. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1024 esas sayılı dava ile İstanbul Anadolu…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/906 esas sayılı davaların kabulü veya reddi hakkında karar alınması hususu görüşmeye açıldı, müzakereler yapıldı ve oy birliği ile kabul edildi.” şeklinde olduğu; bu kararda, mahkememizdeki esas ve birleşen davaya ilişkin neye karar verildiğini; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde ifade edilmediği-irade açıklamasında- bulunulmadığı görülmekle; davalı kooperatifin, davaların kabulüne ilişkin bir beyanı-irade açıklaması olarak yeterli görülmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre;
14/06/2009 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına kayıtlı (279) ortaktan , (139) ortağın asil ve yedek olarak hazır bulunması ile açıldığı; gerekli toplantı nisabının mevcut olduğunu ve karar nisabının da (70) olduğu;
Esas davada; davalı kooperatifin 14/06/2009 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan (4) kararın; yönetim ve denetim kurulları yeterli oy çokluğu ile ibra edilmiş olduğu; bu madde ile alınan kararlarla ilgili olarak herhangi bir muhalefet şerhinin mevcut bulunmadığından gündemin (4). maddesi ile alınan ibra kararının iptalini gerektirir bir nedenin bulunmadığı;
Esas davada; davalı kooperatifin 14/06/2009 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan (6) kararın; ……encümeninin, kooperatifin malik olduğu gayrimenkul ile ilgili olarak aldığı karara uygun işlemlerin yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi şeklinde olduğunu; burada verilen yetki belediye encümenince alınan kararların uygulanması ile ilgili bir yetki olduğunu; esasen genel kurulun, belediye encümenince verilmiş bulunan kararların yerine getirilmesini uygulamamak veya kabul etmemek gibi bir seçeneğinin olmadığını; encümen kararlarına uygun uygulamayı yapmakta esasen yönetim kuruluna ait olacağını; anılan kararda yasa ve ana sözleşme hükümlerine bir aykırılık mevcut bulunmadığı;
Esas davada; davalı kooperatifin 14/06/2009 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan (7) nolu karar; …… Encümeninin, davalı kooperatifin maliki bulunduğu …….parsel sayılı gayrimenkul ile ilgili olarak 09/03/2009 tarihinde aldığı 213 sayılı kararı uyarınca, plan tadilatında (B) olarak işaretlemiş olduğu parselin mülkiyetinin kooperatifinin konut tahsisi yapılmayan (17) ortağınca kurulacak kooperatife bedelsiz olarak devir ve temliki konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin bulunduğu; kararın, 29 red oyuna karşılık 97 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edildiği; karara karşı red oyu kullananların muhalefet şerhinin bulunduğu; kural olarak; Kooperatifler Kanununun 42/6. maddesi uyarınca, kooperatife ait taşınmazların satış usulü ve fiyatını belirleme yetkisi münhasıran genel kurula bırakılmış olup, genel kurulda yasaya uygun şekilde alınacak bir kararla, kooperatife ait taşınmazların satışı mümkün bulunduğu; Ne var ki, yukarıda anılan genel kurul kararında, bu karara konu taşınmazın asgari ne miktara satılacağı ve satış usulünün belirlenmediği; yine genel kurulda taşınmazların asgari ne miktarda satılacağının belirtilmesinin, genel kurulun bu asgari birim fiyatta dikkate alınmak suretiyle, taşınmazı satış tarihindeki emsallerine uygun fiyatla satmasının gerektiği; kooperatife ait taşınmazın satışı sıkı şekil koşullarına bağlı olup, genel kurul kararını gerektirdiği; bu hususlar dikkate alındığında; davalı kooperatifin, taşınmazının satışı ve devrine ilişkin genel kurul kararının, satılacak taşınmazın, asgari fiyatı belirlenmediğinden kanunun açık hükmünde gösterilen yönteme uygun şekilde bulunmadığı; ayrıca, Kartal …………… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/133 D.İş sayılı dosyasına bilirkişi … tarafından düzenlenen 11/06/2009 tarihli rapora göre; tapu kaydında……..parsel sayılı taşınmazdan arsanın terk edilen (……) parçasının 1.994.604,00 TL, ….) parçasının 7.655.664,00 TL olarak rayiç değerinin hesaplandığı; dava konusu karar uyarınca, konutları teslim edilmeyen (17) ortağa konut yapılmak üzere, kooperatif arsasından arsa tahsisi, konutları teslim edilmiş olan ortakların haklarını taşınmaz parçalarının [kararın alındığı tarihte müstakil taşınmaz niteliği taşımadığı; hayatın olağan akışına göre, müstakil taşınmaz niteliğine kavuştuğunda değerinin artacağı gibi kısa bir süre sonra taşınmazın imar durumundaki değişikliğin de değere açık etkisi dikkate alınarak] doğrudan etkileyeceği; bu durumun, konutları teslim edilmiş olan ortakların haklarını aleyhe doğrudan etkilediğinden dava konusu kararın, Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu; konut tahsisi yapılmayan (17) ortağa tahsis edilen taşınmaz parçasının [45 parsel] ile bir bütün olan diğer parça [46 parsel] birlikte değeri ile yeni konut yapılması ve/veya tazminat ödenmesi yahut yeni yapılacak binadan davalı kooperatifin 17) ortağa konut tahsisinden sonra kalanların finansman kaynağı olarak satışı vb. çözümler yoluyla kalan üyeler yönünden eşitliğin sağlanması/telafisi yoluna gidilmediği görülmekle; bu nedenlerla, kararın, iptali koşulunun oluştuğu; bu nedenlerle, davacılar…… …, …………, …, …, …, … ve … tarafından davalı aleyhine açılan esas davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile davalı ………………… 2008 yılına ait ……tarihli olağan genel kurulunda alınan (7) nolu kararın iptaline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine; karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada (İstanbul Anadolu………. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/906 Esas); davalı kooperatif yöneticilerinin cezai sorumlulukları ile ilgili dava açılması halinde bu hususun K.K. 56. madde hükmü gereğince ilk yapılacak genel kurulda gündem maddesi yapılmak üzere gündeme konulması hükmüne aykırı hareket edilmiş olması bir butlan sebebinin olmadığı; olsa olsa bir iptal sebebi oluşturabilecek hususlardan olup iptal prosedürü içerisinde incelenebileceği; iptal davasının ise (1) aylık hak düşürücü süreye tabi olduğu; bu nedenle, davacının, butlana dayalı yokluk iddialarının yerinde bulunmadığı; 17/06/2012 tarihli genel kurulda alınan kararlara karşı davacının herhangi bir muhalefet şerhi bulunmadığından iptal davası açma hakkının doğmadığı; bu nedenlerle, davalı ……. (sicil no: ……….)’nin, a-[davacı tarafından esas davada bu konuda dava açıldığı dikkate alınarak] 2008 yılına ait 14/06/2009 tarihinde yapılan olağan genel kurulunun (4) (6) ve (7) nolu kararları hakkındaki davanın derdestlik nedeniyle HMK.nun 114-(1) ve 115-(2) maddesi uyarınca usulden reddine; b-2008 yılına ait 14/06/2009 tarihinde yapılan genel kurulunda [(4), (6) ve (7) nolu kararları hariç olmak üzere] alınan kararlar ile 2009-2010 ve 2011 yıllarına ait genel kurulu kararlarının iptali talebinin reddine; karar vermek gerekmiştir.
Esas davada; davacılar ………., …, …, …, … ve … tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan davada; Kadıköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2009 tarih ve … esas …. sayılı kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 18/01/2012 tarih ve 2011/3973 esas 2012/149 karar sayılı kararı ile onandığından bu davacılar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
Esas davada; davacılar …, … ve … tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan davada; davaya konu istemler kooperatif ortalığına bağlı bulunduğu; hukuki yarar dava koşulu olup, mahkemece dava şartlarını re’sen incelemekle görevli bulunduğu; hukuki yararın, sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamının da gerektiği; ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararının kalmayacağı; bu davacıların, davalı kooperatif ortaklığından ayrıldığı; bu nedenlerle, bu davacıların aktif husumet ehliyeti kalmadığından davanın reddine; karar vermek gerekmiştir.
Esas davaya asli müdahile talebinde bulunan ve birleşen dosyada asli müdahil …………’nin esas ve birleşen davaya yönelik taleplerinin işbu davaların davalı kooperatif ile davacı/ davacılar ortakları/üyeleri arasında iç ilişkiye yönelik bulunduğu; asli müdahale talebinde bulunan kooperatifin, kooperatife karşı ihlal edilen bir hakkı varsa bu hakka dayalı olarak ayrıca dava açma hakkının bulunduğundan; davalı kooperatif ile üyeleri arasındaki esas ve birleşen davaya davalı sıfatıyla bu şekilde asli müdahale yoluyla katılma talebinde bulunup esas ve birleşen davanın reddini talebin dinlenilebilirliğinin bulunmadığından talebin reddine, karar vermek gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
A-Esas davada;
a)davacılar ………, …, …, … ve … tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan davada; Kadıköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2009 tarih ve ….. esas ….. Sayılı kararı Yargıtay ……Hukuk Dairesi’nin 18/01/2012 tarih ve 2011/3973 esas 2012/149 karar sayılı kararı ile onandığından bu davacılar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
b)davacılar…………., …, …, …, … ve … tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile,
Davalı …………… yılına ait 14/06/2009 tarihli olağan genel kurulunda alınan (7) nolu kararın iptaline,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
c)esas davada; davacılar …, … ve … tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan davada; bu davacıların aktif husumet ehliyeti kalmadığından davanın reddine,
B-Birleşen davanın (İstanbul Anadolu ……….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/906 Esas),
Davalı ………Kooperatifi (sicil no: …………….’nin,
a)2008 yılına ait 14/06/2009 tarihinde yapılan olağan genel kurulunun (4) (6) ve (7) nolu kararları hakkındaki davanın derdestlik nedeniyle HMK.nun 114-(1) ve 115-(2) maddesi uyarınca usulden reddine,
b)2008 yılına ait 14/06/2009 tarihinde yapılan genel kurulunda [(4), (6) ve (7) nolu kararları hariç olmak üzere] alınan kararlar ile 2009-2010 ve 2011 yıllarına ait genel kurulu kararlarının iptali talebinin reddine,
C-Esas davaya asli müdahile talebinde bulunan ve birleşen dosyada asli müdahil tasfiye halinde …….’nin esas ve birleşen davaya yönelik taleplerinin reddine,
ESAS DAVADA HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ:
1-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 35,90 TL karar ve ilam harcından 15,60 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 20,30 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kararın A/b bendinde yazılı davacılara verilmesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’den alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan 15,60 TL başvuru harcı ve 15,60 TL peşin harç toplamı: 31,20 TL ile aşağıda dökümü yazılı 3.043,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı ve asli müdahil talebinde bulunanın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
BİRLEŞEN DAVADA HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ:
1-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 21,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,75 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde gün içinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma hakkı olduğuna dair taraf vekillerinin ve hazır bulunan davacılar ………..nun yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri :
Dosya : 0,60 TL
Bilirkişi Ücreti: 2.200,00 TL
Posta Masrafı : 672,30 TL
Keşif Harcı : 170,80 TL
TOPLAM : 3.043,70 TL