Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/626 E. 2020/495 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/626 Esas
KARAR NO: 2020/495
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2013
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın toptancılığını yaptığı malları fatura karşılığı davalıya sattığını, —davalının müvekkil firmaya borcunun —– olduğunu, davalının ödemeden imtina etmesi üzerine —–sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, tarafların tacir olduğunu, icra takibinde ticari temerrüt avans faizi işletilmiş olduğunu, takip sonrası işletilen faize yapılan itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davalının icra takibine haksız ve mesnetsiz itirazının iptalini, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraf defter ve kayıtlarının incelendiğinde müvekkilinin iade ürünler ve faturalar nedeniyle makbuz karşılığı alacaklı konumda olduğunu, —-müvekkilinin alacağının olduğunu, davacının da bu durumu bildiğini ve kayıtlarında oynama yaparak kendini alacaklı gösterme gayretinde olduğunu belirterek alacak tutarının % 20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
—- yazılan müzekkereye, ——— yazılan müzekkerelere cevap verildiği,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir —– tevdi edilerek bilirkişi kök ve ek raporu alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir —– tevdi edilerek bilirkişi kök ve ek raporu alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —– sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine toplam —- alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak konunun teknik uzmanlık gerektirir bir alan olması nedeni ile taraflara ait ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Yapılan yargılama ile tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş ve her iki tarafın da ticari defter ve kayıtları incelenmiştir. Yapılan inceleme neticesinde dosya kapsamında toplamda 2 kök 1 de ek rapor dosyaya kazandırılmış olup nihayet itibariyle davacı tarafın kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan —- alacaklı olarak göründüğü, davalı şirketin ise kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketten —- alacaklı olduğu görülmüştür. Bu noktada taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı tespit edilmesi gerekmiştir. Bu hususta bilirkişi—- tarafından dosyaya sunulan raporda belirtilen hususlar denetlenmiş ve görüşlerine iştirak edilmiştir. Öyle ki davacı tarafın kendi defterlerinde kayıtlı olup teslim olgusu ispatlanamayan—- fatura, —- yılında dayanak belgeleri sunulmaksızın davalı şirketin hesabına virman yapılan —- tutarlı virman, davalı şirket adına dava dışı şahıs tarafından davacı şirkete yapılan —yalnız—- kısmı ve son olarak davalı yanca dayanak belgeleri de sunulan toplam —- ödemenin de göz önünde bulundurulması ile davacı yan alacağının bulunmadığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuşsa da mahkememizce iş yükü ve sırada bekleyen duruşmaların yoğunluğu nedeni ile sehven kötü niyet tazminatına dair kısa kararda hüküm kurulmamış olup kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye mahal verilmemesi için, her ne kadar koşulları oluşmadığından bu talebin reddine karar verilmesi gerek görülmüşse de bu hususta hüküm kurulmamıştır.
İzah olunan gerekçeler ile davacının herhangi bir alacağının bulunmadığı ve davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL gider avansının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 703,55 TL harçtan mahsubu bakiye 649,15 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan maktu 8.372,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020