Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/606 E. 2019/1205 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/606 Esas
KARAR NO: 2019/1205
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden
DAVA TARİHİ : 22/03/2013
KARAR TARİHİ : 13/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin ——- tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının ——– firmasının boş bir şirket halinde kendisine satması hususunda davalının kayınbiraderleri olan ———anlaştıklarını, davalı …’ninde kabul etmesi üzerine ————- TL olarak peşinatın banka dekontu ile ödendiğini, satış bedeli olan ——TL’nin bakiye bölümü ile ilgili olarak ——-TL’lik -adet çek verileceği hususunda anlaştıklarını, ancak daha sonra çeklerin bu şekilde verilmediğini davaya konu çekin bakiye bedel olarak davalı lehine keşide edilerek verildiğini ne varki———– firmasındaki hissesini ———– isimli bir kişiye sattıklarını öğrendiklerini bu nedenle şirketin satışının gerçekleşmesinin mümkün olmadığının anlaşıldığını, aynı nedenle de dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarını iddia ile borçlu olmadıklarının tespitine, %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği görüldü.
DELİLLER:
———————– ———- yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı,
Davalı asilin mahkememiz kaleminde hazır edilmekle imza ve yazı örneklerinin alındığı,
Dosya konusunda uzman Grafoloji uzmanı ——– tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı,
———tarih ———— sayılı raporunda; ” söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava kambiyo senedine karşı açılan menfi tespit davası olup ispat yükü davacı yan üzerindedir.
Davacı tarafça iddia olunduğu üzere dava dışı———- firmasının davacı tarafa boş bir şekilde satılması hususunda tarafların anlaştıkları ve buna binaen ——- peşinat olarak havale yapıldığı ve buna ek olarak —– TL lik davaya konu ——- TL bedelli ——–tarihli çekin de davalı tarafa verildiği fakat şirketin devrinin yapılmaması sebebiyle çekin konusuz kaldığı iddia edilmiştir.
Davalı tarafça mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi ve beyan dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı tarafın talep ettiği tüm deliller toplanmış olup davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmaması nedeni ile tüm iddiaların inkar edilmiş sayıldığı anlaşılmakla, davaya konu çekin arka yüzünde bulunan davalı yana ait olduğu iddia olunan ciro amacıyla atılmış imzanın davalı yana ait olup olmadığının incelenmesi amacıyla dosyanın bir grafolog bilirkişiye tevdii sağlanmış ve imzanın davalıya ait olmadığı tespit edilmiştir daha sonrasında ise mahkememizce aynı hususta dosyanın ——tevdii sağlanmış ve——— mütalaasında da imzanın davalı yana ait olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca ispatlanması gereken ilk konu davaya çekin davalıya verildiği hususu olup bu konuda ispatın yerine getirilmesinden sonra çekin taraflar arasındaki anlaşma kapsamında mı verildiği yoksa harici bir ilişki kapsamında mı verildiği hususu irdelenmesi gerekecektir. Fakat mahkememizce yapılan yargılama neticesinde çek arka yüzünde bulunan imzanın davalı yana ait olmadığı çekin ise bankaya dava dışı —————tarafından ibraz edildiği anlaşılmış olup davacının davasını bu bakımdan ispatlayamadığı görülmüştür.
Ayrıca son olarak belirtmek gerekmektedir ki davacı vekilince hazır bulunulan ——- tarihli celsede kurulan – numaralı ara karar uyarınca bir sonraki celse sözlü yargılama aşamasına geçileceği ihtar olunmuş fakat daha sonrasında davacı vekili tarafından ——— tarihli istifa dilekçesinin sunulmuş ve bu istifa dilekçesinin davacı asile tebliğe çıkarılmadığı görülmüştür. Avukatlık Kanunu 41/1 maddesi uyarınca avukatın sorumluluğu ancak istifa dilekçesinin müvekkiline tebliğinden itibaren —— sonunda son bulmaktadır bu nedenle ——– tarihli duruşmada hazır bulunmayan davacı vekilinin sorumluluğu devam etmektedir.
Her ne kadar davacı vekilince hazır bulunulmasa da bir önceki celse HMK 186 maddesi ihtaratı yapıldığı görülmekle tarafların yokluğunda da karar verilebileceği anlaşılmış olup yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında davacının davasını ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine dair karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 426,95 TL harçtan mahsubu bakiye 382,55 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yokluğunda davalı asilen yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2019