Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/554 E. 2023/149 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/130 Esas
KARAR NO : 2023/268

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline faturadan kaynaklı borcu bulunduğunu ancak davalı tarafın işbu borcu ödemediğini müvekkili tarafından davalı aleyhine —— Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ya da cari hesaba dayalı bir ticari ilişkinin bulunmadığını beyan ederek davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
—— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 123.218,51 TL alacak için 09/02/2021 tarihinde ilamsız takip başlattığı ödeme emrinin borçluya 12/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği borçlunun 19/02/2021 tarihinde borca itiraz ettiği itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olmadığı anlaşılmıştır.Tarafların uyuşmazlık yıllarına ilişkin BA-BS formaları getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.Dosya taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; tarafların incelenen defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahipleri lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğunu davacının incelenen kayıtlarına göre, davacı—- davalı —— takip tarihi 09.02.2021 itibariyle 123.218,51 TL alacaklı olduğunu, davalının incelenen kayıtlarına göre, davalı —- davacı —– takip tarihi 09.02.2021 itibariyle 120.619,18 TL borçlu bulunduğunu taraf defterlerinin incelenen kayıtları arasındaki 2.599,33 TL farkın, davacı kayıtlarında yer alan ancak davalı kayıtlarında yer almayan davacının davalıya düzenlediği 04.06.2022 tarihli —–numaralı 1.793,60 TL ve—— numaralı 805,79 TL tutarlı, faturalardan ve 0,06 TL ise kuruş farkı toplamlarından kaynaklandığını beyan etmiştir.Dava, hukuki niteliği itibari ile——- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki akdi ilişki bulunup bulunmadığı, faturaya konu mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilen mal ve hizmet karşılığı bedelin davalılar tarafından ifa edilip edilmediği, ifa edilen tutarın ne olduğu, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.İİK.’nun 67/1. maddesine göre, alacaklı itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Buradaki bir yıllık hak düşürücü sürenin, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (tefhim v.s) öngörülmemiştir. Yine ——-sayılı kararında da; İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının tabi olduğu bir yıllık hak düşürücü sürenin, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağının kabul edildiğini, açık kanunî düzenlemeye göre dava açma süresinin itirazın tebliği ile başlayacağını, İİK’nın 67/1. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında icra dosyasında alacaklının icra işlemleri yapmış olmasının itirazın tebliği anlamına gelmeyeceğini, belirtmiştir.
Somut olayda 19/02/2021 tarihli itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği bu nedenle 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz başlamadığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafın davalı taraftan cari hesaba dayalı alacağının bulunduğunu iddia etmiş davalı taraf ise taraflar arasındaki ticari ilişki bulunmadığını davanın tek başına düzenlemiş olduğu faturaların alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığını beyan etmiştir. Davalı defter ve kayıtlarının incelemesinde takip tarihi 09.02.2021 itibariyle davalının davacıya 120.619,18 TL borçlu bulunduğuna ilişkin kayıt yapıldığı anlaşılmakla ticari defterindeki yasal karine karşısında davalı aksini kesin delille ispatla yükümlü olup davalı vekilince buna ilişkin bir delil dosyaya sunulmamıştır. 04.06.2022 tarihli —— numaralı 1.793,60 TL ve ——numaralı 805,79 TL tutarlı faturalar yönünden ise iş bu faturalar davacı defterinde kayıtlı ise de davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı davacının alacağına ilişkin başkaca delil sunmadığı ispat yükü kendisinde olan davacının işbu faturalar yönünden alacağını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.Son olarak İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen KABULÜ ile;
1-Davalının——Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 120.619,18 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Hükmedilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 8.239,50 TL harçtan peşin alınan 1.488,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.751,32 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 19.092,82 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.599,33 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 1.488,18 TL peşin harç toplamı: 1.568,88 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %2,11 ve kabul %97,89 oranına göre hesaplanan 1.518,76 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.