Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/551 E. 2018/45 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/551 Esas
KARAR NO : 2018/45

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2012
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 15/10/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının — İlçesinde aksesuar alım satımı yapmakta olduğunu, PVC ve Alüminyum aksesuarları satın alıp bulunduğu bölgede sattığını, müvekkil firma ile aralarında ticari ilişki 2010 yılında başladığını, 2011 yılının sonuna kadar devam ettiğini, yürütülen ticari ilişki süresince davalının PVC ve Alüminyum Aksesuar taleplerine müvekkilince olumlu yanıt verildiği ve davalının talep ettiği mallar sevk edildiği, davalı almış olduğu mal bedellerine karşılık bonolar ve çekler düzenlendiği bu çek ve bonolar kargo yoluyla müvekkiline gönderildiği, —- nolu fatura dışında davalının İstanbul da mal alımı yaptığı dava dışı —-İnşaat San.ve Tic.Limited Şirketi firmasına sevk edildiği, davalıya teslimi sağlandığı, 8 adet toplam 150.000,00 TL bedelli bono düzenleyerek müvekkile 02/07/2011 tarihli — kargo ile gönderdiğini, müvekkili firmanın fatura ettiği ve davalıya teslim ettiği mallar karşılığında 112.114,45 TL alacağı oluştuğunu, 30/08/2011 vadeli 20.000,00 LT bedelli bono vadesi geldiğinde davalı tarafından ödenmediğini, — İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile esas takibe geçilerek hacze gidildiğini, takibin durdurulması kararı verilmesine rağmen davanın sonuçlanmadığı da göz önüne alınarak bu dosya ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek davanın kabulüne, 112.114,45 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek TCBMM avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 26/11/2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin mernis adresinin —- olduğunu, — Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği halde yetkisiz olan Kadıköy Ticaret Mahkemesinde açıldığını, dosyanın — Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiği, müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmediği, davaya konu olan faturalarda belirtilen emtialarla ilgili olarak müvekkil tarafından davacıya sipariş verilmediği, müvekkil tarafından teslim alınmasının söz konusu olmadığını, davacı ile müvekkili arasında 05/05/2010 tarihinde ticari faaliyetlerinin başladığı ve 18/02/2011 tarihinde sona erdiğini, davacı tarafından kesilen 20 adet alış faturası toplamı 57.527,93 TL mallar alındığı, bunun karşılığında gerek müvekkilinin kendisine ait gerekse müşteri çekleri ile davacı şirkete ödemede bulunulduğunu, davacıya yapılan ödeme toplam 85.700,00 TL olduğunu, müvekkiline 28.172,07 TL lik bedelini tahsil ettiği malzemesini göndermediğini, bu miktarın 3.000,00 TL lik kısmı eksik malzeme olarak düşüldüğünde 25.172,07 TL lik müvekkilinin davacı şirkete borcu bulunmadığını, belirtilen bu miktarlar daha alacağı bulunduğunu belirterek mahkemenin yetkisizliğine, davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
— 1 Asliye Hukuk Mahkemesine, — İcra Hukuk Mahkemesine, — İcra Dairesine, — Emniyet Müdürlüğüne, — SGK Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları gelmekle mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir —-ve Hukukçu —ya tevdi edilerek rapor ve ek rapor alınarak mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Davalının defterleri incelenmek üzere — Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmış,
Davacı tanığı dinlenilmek üzere —Asliye Hukuk Mahkemesine talimatın ikmalen gönderildiği görülmüş,
TANIK — BEYANINDA: Ben olay tarihinde ve halen — İlçesinde nakliyecilik yapmaktayım, kendime ait kamyonla nakliyecilik yaparım, tarihini hatırlayamadığım bir günde davalı … nin talebi üzerine davacı şirketin İstanbul daki fabrikasına gittim, buradan pimapen yapımında kullanılan açma -kapama mekanizması niteliğindeki malzemeleri kamyona yükledik, şirket elemanları bu yüklemeyi yaptı, ben de yüklenen malzemeyi kamyonumla davalı —- Sitesindeki iş yerine teslim ettim, ben bu nakliyeyi sevk irsaliyesi ile yaptım, benim bildiklerim bundan ibarettir demiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava , ticari satımdan kaynaklı 112.114,45 tl alacağın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Davacı ,davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin 2010 yılında başlayıp 2011 yılı sonlarına kadar devam ettiğini, davalının talep ettiği malların davalıya teslim edildiğini, davalının almış olduğu faturalı mallara karşılık toplamı 150.000 tl yapan 8 adet bonoyu kargo yoluyla gönderdiğini, — nolu fatura hariç diğer faturalı malların davalının talebi doğrultusunda davalının İstanbulda mal alımı yaptığı dava dışı —isimli yere teslim edildiğini, —-nolu faturaya konu malların ise davalının davacıya ait adrese gönderdiği — plakalı kamyonete yüklenerek sevk irsaliyesi —a imzalatılarak teslim edildiğini belirtmek suretiyle alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı ise dava dilekçesi ekinde gönderilen faturalardan kaynaklı davacıdan mal almadığı gibi taraflar arasında 05.05.2010-18.02.2011 arası ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından kesilen 20 adet fatura karşılığı 57.527,93 tl mal alındığını ,karşılığında gerek kendisine gerek müşterilerine ait toplam 85.700 tl lik çek verildiğini fakat davacının parasını tahsil etmesine rağmen 28.172,07 tl tutarındaki emtiayı teslim etmediğini, nakliyeci — tarafından getirilen 3.000 tl lik malzeme bedeli düşüldüğünde 25.172,07 tl alacağı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defterleri üzerinde incelme yaptırılmasına karar verilmiş, davalının defterleri — Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla incelettirilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda davacının 2010 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, 2011 ve 2012 yılı defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğu, davacının defterlerine göre 31.12.2012 tarihi itibariyle davalıya 37.885,54 tl borçlu olduğu, yani davalının alacaklı olduğu, davacının dava dilekçesinde yazdığı 09.05.2011 tarih ve —, 09.05.2011 tarih ve —, 10.06.2011 tarih ve —, 10.06.2011 tarih ve —-, 12.07.2011 tarih ve — seri nolu toplam tutarı 116.576,11 tl olan faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, keza davalı tacirin aralarındaki ticari anlaşmazlıklar nedeniyle ticari ilişkinin 18.02.2011 tarihinde son bulduğunu beyan ettiği, davacının bu faturalardan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia etmesine ve faturaların toplamı 116.576,11 tl yapmasına rağmen davanın neden 112.114,45 tl üzerinden açıldığının anlaşılamadığının belirtildiği görülmüş, tarafların rapora itirazı üzerine aldırılan ek raporda;
Davacının ,davalı tarafından verildiği belirtilen 150.000 tl bedelli senetleri cari hesabına alacak olarak kaydetmesine rağmen cari hesap ekstresinde senetlerin tahsil edilmiş şekilde kayıt edildiği ve davacının davalıya 37.885,54 tl borçlu göründüğü, davacının yasal defter kayıtları ile beyanlarının uyuşmadığı, davacının cari hesabına almak suretiyle tahsil edildiği anlaşılan 150.000 tl lik senetlerin ödenmediği iddiasını kanıtlaması gerektiği ,bunu kanıtladığı takdirde davalıdan 112.114,46 tl ( 150.000 tl – 37.885,54 tl= 112.114, 45 tl) alacaklı olabileceği bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller, yapılan defter incelemeleri, faturalar ve taraf beyanları dikkate alındığında taraflar arasında mal alımına dayalı 2010 yılında başlayan ve 2011 yılında sonlanan bir ticari ilişki bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından defterlerine kaydedilen 8 adet toplam 150.000 tl lik senetlerin davalı tarafından kargo yoluyla gönderilip gönderilmediği, davacının mal teslimi olgusunu yerine getirip getirmediği ,bu kapsamda seri numaraları yukarıda yazılan 5 adet faturadan kaynaklı davacının alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mali müşavir — tarafından hazırlanan raporlarda iddia ve savunmalar detaylı şekilde incelenmiş ve tarafların defter incelemesi sonucu ters bakiye verdiği, yani davalının borçlu değil alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı ,davalıya bir takım emtiayı ve faturaları gönderdiğini iddia ederek kargo belgelerini sunmuş, tanık —da nakliyecilik yaptığını, davalının talebi ile davacı şirkete giderek pimapen yapımında kullanılan bazı malzemeleri teslim alıp davalıya getirdiğini beyan etmiştir. Taraflar arasında imzalanan herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır. Bir kişi adına tek taraflı fatura düzenlenmesi, fatura düzenlenen kişiyi kesin olarak borçlu kılmaz. Bu durumda fatura konusu emtiaların davalıya teslim edildiğini ispat yükü fatura düzenleyen davacıdadır. Olayımızda ise davacının defterlerine işleyerek kayıt altına aldığı fatura konusu emtiaları davalıya teslim ettiği konusunda bir delil bulunmamaktadır. Nitekim davalı herhangi bir teslimin olmadığını iddia etmektedir. Ayrıca davacı tarafından düzenlenen toplam 5 adet fatura ( 116.576,11 tl bedelli ) davalının defterlerinde kayıtlı olmayıp davalı taraf ” ticari ilişkinin faturaların tanzim tarihinden daha önceki bir tarih olan 18.02.2011 tarihinde son bulduğunu” beyan ettiğinden yani ticari ilişki son bulduktan sonra faturaların düzenlendiği anlaşıldığından “davacının faturaların teslimi ile emtiaların teslimi olgusunu ispatlayamadığı” anlaşılmıştır. Nitekim kargo evraklarında gönderi içeriğinin senet olduğu tespit ve ispat edilemediği gibi davacı tarafın “davalı tarafından gönderildiği iddia edilen senetlerle ” ilgili yaptığı icra takiplerine davalının imzaya itirazının kabulü ile senetlerdeki imzaların davalıya ait olmadığının kesin olarak ispatlanması nedeniyle senetlerin davalıdan sadır olduğuna dair kesin delillerin de bulunmaması nedeniyle iddiasını ispatlayamayan davacının davasının reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4-Alınması gereken 35,90 TL red karar ve ilam harcından peşin alınan 1.664,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.629,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.453,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2018