Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/512 E. 2020/100 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/512 Esas
KARAR NO: 2020/100
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/02/2013
KARAR TARİHİ : 05/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; borçlu davalı aleyhine ——–İcra Müdürlüğünün —- Esas syılı dosyası ile ———– TL lik alacakları için icra takibine geçildiği, davalının ———- tarihli dilekçeyle dava alacak konusu faturaların gerçek olmadığını itiraz ettiği, müvekkili ile davalı yanın ticari münasebetinin ————— yılı ile ———–yılı içerisinde vuku bulduğunui müvekkilinin demir ticari yapan sayılı firmalardan birisi olduğunu, davalı tarafın müvekkilinden demir saç ve profil demir ve çekme boru gibi ürünler satın aldığını, bu aldığı ürünlerin bir kısmının ise davalılarca kullanılmış olduğu, davalının fatura borçlarını ödememek için bahanelerle itiraz ettiğini, davalının defter ve kayıtlarında davalıdan satın alınan emtialara ilişkin kayıtlar bulunduğunu, müvekkilleri şirketin takibe mesnet alacağının ticari hayatta çok fazla müracaat edilen cari hesap alacağına dayandığı, bu nedenle davalı yanın alacağın haksız bir alacak olduğunu , icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça alacağına dayanak gösterilen müvekkillerine hitaben düzenlenen faturaların tamamının hayali malzeme konusunda hileli yollardan düzenlenmiş olup ticari defterlere de sahtecilik yolu ile işlendiğini ve geçersiz olduğunu, davalının davacı taraftan malzeme almasını gerektiren bir yatırımı, bu malları kullanacağı hiçbir işi özellikle de inşaatının olmadığnı, bu faturalarda yazılı malzemelerden biç birisinin davalı şirkete verilmediğini ve davacıya faturadan kaynaklanan borçlarının olmadığını, dava konusu alacağa dayanak gösterilen faturaların davacı tarafça düzenlenip ———- ve suç ortakları tarafından şirket muhasebe kayıtlarına işlenmesinin; ——– tarafından davacıya danışıklı olarak yapılan sahte temliklere müvekkilleri şirket nezdinde zemin hazırlandığını, davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemeler neticesinde kayıtlarında davacının dava ve takiplerinde talep ettiğinden daha fazla sayıda sahte faturanın tespit edildiğini, davacı tarafın alacağını cari hesap alacağına dayandırmasına rağmen, davalı şirket kayıtlarında tespit edilen diğer faturalara ilişkin hiçbir talepte bulunulmadığını, davacı tarafça düzenlenen aynı nitelikteki faturaların bir kısmı hakkında alacak iddiasında bulunup diğer bir kısmı için hiçbir talepte bulunulmamasının, davacının iddialarının samimi olmadığını gösterdiği, iddia edilen malların hiçbirisinin davalıya verilmediğini sahte faturalar nedeniyle de müvekkillerinin davacıya hiçbir borcu olmadığını ve davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin ——– yılına dayandığını, bu durumun davalı ve müvekkilleri şirketin defter ve belgelerinden anlaşılacağını ve ticari münasebet devam edip geldiğini, bu kadar uzun süreli ticari ilişkinin davalı yetkililerince fark edilememiş olması aklem mümkün olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin rakamlarının azımsanmayacak ve dikkatten kaçmayacak oranda olup davalıya satılan malların faturalarının davalı defterlerine işlendiğini ve hatta davalı tarafından müvekkillerine yapılan ödemelerde davalı defterine işlendiğini, davalının basireti tacir gibi davranmak zorunda olduğunu, davacının faturalarının usulüne uygun düzenlenmedi iddiasının muteber olmadığını, defter ve belgelerin tanzim eden firma aleyhine kesin delil oluşturacağını, davalı şirketin borcunu ödememek için kendisi aleyhine oluşan tüm karine ve delilleri ortadan kaldırmak amacına yönelik olmak üzere bir sürü senaryo üretip uygulamaya koyduğunu, dava konusu ödenmeyen fatura alacaklarının olduğunun tartışmasız olduğunu, bu konunun icra dilekçesinde de orta konduğunu, dava dilekçesinde lisanen cari hesap alacağı denmişse de kastedilenin fatura alacakları olduğunu, davalı tarafların alışverişten doğan bir kısım fatura bedellerini ödemiş ancak icra takibine konu olan faturaları ödememiş olduğunu, bunun üzerine davalı aleyhine öncelikle icra takibi başlatıldığını akabinde itiraz üzerine işbu davanın açıldığını ve dava konusunun icra takibine yapılan itirazın iptali olduğunu beyan etmiştir.
——– (eski ——-Asliye Ceza Mahkemesi) Asliye Ceza Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış ve tetkik edilmiştir.
———Ağır Ceza Mahkemesinin ————- Esas sayılı dosyasına ilişkin evrak sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ———- havale tarihli kök raporda; davalı ile davacı arasında öteden bu yana süregelen bir ticari ilişki olduğu, ihtilaf konusu faturaların hem davalı hem de davacı ana defter ve yardımcı defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların şekil yönüyle kanunun emrettiği asgari şekil şartlarını taşıdığı, içerik yönüyle ise sahte ya da yanıltıcı belge niteliğinde olmadığı, sevk irsaliyelerinin incelemesinde gerek teslim eden gerekse de teslim alan hanelerinde isim olmadığı sadece imza atıldığı, Yargıtay’ında içtihatlarında belirtildiği şekilde, bu durumda yapılması gereken irsaliyeler üzerinde yer alan imzaların kime ait olduklarının, imza sahipleri biliniyorsa bu kişilerle davalı ve davacı arasında bir ilişkinin var olup olmadığının saptanması ve buna ilişkin beyanın tutanağa geçirilip imzalatılması gerekmekte olduğu, davalı — —————— tarafından icra takibine karşı itiraz edilmiş ve itirazları dava sırasında geri alınmamamış olduğundan bu davalı bakımından itirazın iptali davacının karar bağlanması gerekmekte olduğu, dava dosyası üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişi görüşü; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan ——-TL (—– TL mal bedeli+—————-TL KDV) tutarında alcak talebinde bulunabileceği yolunda oluşmuştur. Bu borca takip tarihinden itibaren ——- ——– işleyecektir. Davacının ————- icra inkar tazminatı, masraf ve vekalet ücreti talepleri mahkemenizin takdirinde olduğu şeklinde kanaatini bildirmiştir.
Anılan rapora itiraz üzerine ——— tarihli ek rapor ile özetle;ihtilaf konusu faturaların hem davalı hem de davacı ana defter ve yardımcı defterlerinde kayıtlı olduğu, kök raporda faturaların şekil yönüyle kanunun emrettiği asgari şekil şartlarını taşıdığını, dava konusu faturalarla ilgili olarak inceleme esnasında sunulan —————–tarafından düzenlenmiş olan ——– tarihli inceleme tutanağında belirtilen ——– hesap dönemi——indirimlerinin reddine ilişkin ————- tarafından düzenlenmiş bulunan; —— tarih ve ————-sayılı KDV inceleme raporu ve———— tarih ve ————- sayılı vergi suçu raporunun davacı—————- tarafından düzenlenen faturaların yanıltıcı belge olup olmadığı hususunda aydınlatıcı nitelikte olduğu düşünülmekte dosyaya intikal ettirilmesinin sağlanması halinde dava konusu faturaların aydınlatılabilmesi bakımından faydanalabileceği, içerik yönüyle ise, sahte ya da yanıltıcı belge niteliğinde olmadığı kanaatine ulaşılmış olmasına rağmen davalı kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davalı taraf muhasebecileri tarafından yapılmış olan kayıtlar ile daha önce kayda alınmış olan davacı—— gelen faturaları muhasebe kayıt düzeni ve sistematiği dışındaki kayıtlar yoluyla kayıt dışına çıkardıkları, bu eylem sırasında konu ile ilgisi bulunmayan hesapları kullanarak muhtemelen davacı … cari hesabının mevcudiyetini (usulsüz şekilde- hileli muhasebe kaydı) varlıklar içinde yer almamak üzere yok etme yoluna gittikleri, bu kayıtlar yoluyla sadece faturaların kayıtlanmasına bakılmak suretiyle ortaya çıkartılamayacak hileli bir muhasebe işleminin varlığının tespit edildiği, esasen davalı firmanın incelenen dönemde görev yapan bazı muhasebe personelinin bu konularla ilgili olarak davalı firma tarafından dava edildiği ve yargılandığı hususunda bir takım belge ve beyanlar dosyada yer almakta olup, dava konusu ile ve bahsi geçen usulsüz muhasebe kayıtları ile doğrudan ilgili olabileceği, sevk irsaliyelerinin incelenmesinde gerek teslim eden gerekse de teslim alan hanelerinde isim olmadığı, sadece imza atıldığının tespit edildiği,—————— belirtildiği şekilde, bu durumda yapılması gereken irsaliyeler üzerinde yer alan imzaların kime ait olduklarının, imza sahipleri biliniyorsa, bu kişilerle davalı ve davacı arasında bir ilişkinin var olup olmadığının saptanması ve buna ilişkin beyanın tutanağa geçirilip imzalatılması gerektiği, şeklinde kanaati bildirilmiştir.
—–İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış; takibin fatura alacağına dayandırıldığı toplamda ——- TL ana para ve ——– TL işlemiş faize ilişkin ilamsız takip olduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
Yargılamaya ——-.Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- Esas sayılı dosyasında başlanmış; adliyelerin birleşmesi üzerine mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur.
Dava ve takibe konu alacak faturalara dayalı olmakla mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş; alınan raporlar ile taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, takip konusu faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, dayanak faturaların geçerli olduğu, unsurları taşıdığı tespit edilmiş bu tespitlere mahkememizce de iştirak olunmuştur.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde ve aşamalarda, faturaların tamamının hayali malzeme konusunda düzenlendiği, hileli yollarla düzenlendiği, ticari defterlere de sahtelik yoluyla işlendiği, davalı şirket ——-bölümü çalışanı ————- davacı şirketin birlikte hareket ettikleri, kasıtlı olarak bu faturaların davalı şirket kayıtlarına işletildiği, —————— bu nedenle şikayet ettikleri, hakkında ceza tahkikatına başlandığı, faturaların gerçek bir ticareti yansıtmadığı, davalının faturaya konu sacı kullanacak kadar o mallarla ilgili bir iştigalinin olmadığı, bu nedenle borçlu olmadıkları savunulmuştur.
Ancak taraf ticari kayıtları usulüne uygun tutulmuş olmasa da, sahibi aleyhine delil teşkil edebileceği, bu çerçevede, takip konusu faturaların davalı taraf ticari kayıtlarına işlenmiş olması nedeniyle, faturanın gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığı ve talep edilebilecek alacak bulunmadığı konusunda ispat yükünün davalı tarafta olduğu değerlendirilmiştir.———————
———————- Esas,———— Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere “davalının ticari defterleri (..) lehe delil olamazsa da kendi defterinde kayıtlı borç bakımından aleyhine delil olacaktır. 6762 sayılı TTK’nın 84. maddesi uyarınca hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden faturaların davalı defterinde kayıtlı olması faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturur. Bu karinenin aksini bir başka deyişle faturalar içeriği emtianın teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlamalıdır.”
Bu kapsamda — ——-.— Dairesinin —– Esas, ———— Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; hukuk davalarında kanuni delillerle ispat ilkesinin tek istisnası, dava konu maddi vakıanın kesinleşmiş bir ceza mahlumiyeti kararı ile sabit olması hali olduğu mahkememizce de gözetilmiş, davamıza konu faturaların kovuşturma konusu yapıldığı ——.(Kapatılan——) Asliye Ceza Mahkemesinin —————Esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmıştır. Söz konusu dosyada davalı şirket yetkilisi ———– şikayeti üzerine dosyamız davacısı————yetkilileri sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, dosyamıza konu icra takibinin dayanağı— adet toplamda ———– TL bedelli faturalar nedeniyle sahtecilik iddiasının yargılandığı, ancak ——— tarihli kararla, zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle sanıklar hakkında davaların düşmesine karar verildiği, söz konusu karara istinaf başvurusunun esastan reddine dair —————– Adliye Mahkemesinin ———.Ceza Dairesinin ———- tarihli kararı ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Anılan süreç nedeniyle, davalının takip konusu faturaları itirazsız kendi defterlerine aldığı, faturalar konusu malların teslim edilmediği, sahte düzenlendiği iddiaları yönünden de iddiaların ceza yargılaması kapsamında hükme bağlanmamış olması ve yukarıda anılan karine nedeniyle ispat yükünün davalı tarafta olması gözetilerek, davalı vekiline kesin süre verilerek yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulmuş, davalı vekilince sunulan ————– tarihli dilekçe ile yemin deliline dayanmayacakları beyan edilmiştir.
Gelinen aşama itibariyle takip konusu faturaları kendi ticari defterlerine kaydeden davalı tarafça, fatura içeriği malların da teslim alındığı yönündeki karinenin aksinin aynı güçteki delille ispat olunamadığı kanaatiyle itirazın iptali isteminin fatura konusu ana para yönünden kabulüne, takipte faiz türü açıklanmamış olduğundan, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte asıl alacak yönünden takibin devamına, davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin kayıt sunulamamış olmakla, işlemiş faize ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile —————İcra Müdürlüğünün————– Esas sayılı takibine, yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ——-geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz işletilmek suretiyle asıl alacak olan ———– üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağın ——-oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 83.180,93 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.813,20 TL harcın mahsubu ile (icra dosyasına yatırılan harç başta mahsup edilmiş olmakla) eksik bakiye 68.367,73 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 75.419,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 43.229,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 14.813,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 200,00 TL tebligat gideri, 1.000 TL bilirkişi gideri , olmak üzere toplam 1.200 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 839,17TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 360,83 TL ‘nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/02/2020