Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/251 E. 2021/1070 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2013/251 Esas
KARAR NO: 2021/1070
DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ: 04/02/2013
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacılar vekili—– dosyasından icra takipleri yürüttüğünü ve bu takiplerin kesinleştiğini, borçlunun haciz mahallinde haczi kabil mallara rastlanılamadığını, — incelenmesinden, borçlu—– devrettiğinin anlaşıldığını, dava konusu işlemin iptale tabi olduğunu, yapılan işlemin alacaklıları zarar uğratmak kastı ile yapıldığını ve bu yönüyle —- gerekli olduğunu, söz konusu taşınmazı devralan davalının borçlunun ızrar kastını bilmekte olduğunu ve iyi niyetli olmadığını, her iki davalının da aynı —-kolunda faaliyette bulunduğunu ve ilişki içinde olduklarını, tapuda bizzat işlem yapan —-yakın zamana kadar—– olarak çalıştığı istihbaratını elde ettiklerini, borçlu —-kredi borçlarının ödenmesi için müvekkil bankaya verilen senetlerden özellikle —– bayilerinden bazılarının adreslerine gidildiğinde adreste borçluların değil de —olduğunun tespit edildiğini, —– devam ettirmekte olduğunu, devredilen taşınmaz—— hala faaliyette olduğunu ve ticari faaliyetlerin—- tarafından sürdürülmekte olduğunun tespit edildiğini, söz konusu devrin evleviyetle—– iptalinin lazım geldiğini, ayrıca taşınmazın rayiç değerinin çok altında bir bedelle satılması karşısında söz konusu devir işleminin —- gereğince de iptalinin gerektiğini ifade etmiştir.
Davacı vekili —–bedelle satın alındığını ve satışın kesinleştiğini, satış bedelinden garameten —- takip dosyalarımızdan hacizli gayrimenkullerin kıymet takdir—— belirlendiğini, ancak söz konusu taşınmazlar üzerinde—– söz konusu olduğundan müvekkile bir paranın kalmayacağını, bu yönüyle tasarrufun iptali şartlarından olan aciz halinin gerçekleşmiş sayılmasının gerekli olduğunu ifade etmiştir.
SAVUNMA:Davalılardan —– dilekçesinde özetle, davalılardan —-yaptığı işlemin—–iptal edilebilmesi için işlemin diğer tarafının da alacaklılara zarar verme kastını bilmesi gerektiğini, müvekkilin ise böyle— olmadığını, müvekkilin bir süre —— görev yaptığının doğru olduğunu, ancak bunun tek başına alacaklılara zarar verme kastının müvekkil tarafından bilinmesini haklı kılmayacağını, müvekkil şirketin büyük ve saygın bir ticari işletme olduğunu ve kömür ithalatı hususunda söz sahibi olabilmek için dava konusu taşınmaza gereksinim duyduğunu, müvekkilin satım bedelini——– kanalı ile ödediğini, diğer davalı —– tarafından da müvekkil şirketin ticari ilişkiler sebebiyle zarara uğratıldığını, —- hakkında birçok icra takiplerini ikame ettiklerini, anılan dosyalardan müvekkillerin yüksek miktarlarda alacaklı olduğunu ve bu alacaklarını halen tahsil edemediklerini, borçlu—- tarafından kredi borçlarının ödenmesi için müvekkil bankaya verilen senetlerden özellikle — bayilerinden bazılarının adreslerine gidildiğinde adreste borçluların değil de —- olduğunun tespit edildiği bilgisinin iddiayı ispata yeterli olmadığı, zira, —-ile müvekkil şirketin aynı sektörde faaliyette bulunması karşısında söz konusu bayilerin evraklarının —- adresinde olmasını doğal sayılması gerektiğini, taşınmazın rayiç bedelin altında bir bedelle devralındığı iddialarının da asılsız olduğunu beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, —– açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Taraf teşkili sağlanmış, deliler celp edilmiştir.
Tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir.—– açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereken hususlardandır. Öte yandan —- maddesine göre dava şartlarındandır.
Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu niteliği itibariyle ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan değildir.—— emsal kararlar gözetilerek mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden REDDİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli —– NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.21/10/2021