Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/189 E. 2018/11 K. 10.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2013/189 Esas
KARAR NO : 2018/11

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/11/2011
KARAR TARİHİ : 10/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 14/11/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; —- 02.01.2009 tarihinde evinde banyo yaparken — tüple, — marka şofbenin birlikte kullanılmasından meydana gelmiş karbon monoksit (CO) gazından zehirlenerek öldüğünü, —tüpünün — marka olarak olay yerinde çekilmiş CD’de kaydedildiğini, şofbeninde — marka olduğunun bilirkişinin olay yerinde çizdiği krokiden anlaşıldığını, — ölümüyle anne ve babasını mirasçı olarak bıraktığını, —‘nin ilköğretim 8. sınıf öğrencisi olduğunu ve yüksek eğitim tahsili yapacağını, mezun olduğunda yüksek tahsil mezunu olacağını, —‘nin ölümü nedeniyle— tüp firması tüp gaz sorumluluk sigortası şirketi —Sigorta A. Ş. aleyhine Kadıköy — Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını ve davanın reddedildiğini, ancak — Sigorta A.Ş. aleyhine açtıkları davada manevi tazminat isteyemedikleri, bu davada manevi tazminat haklarını saklı tutarak dava açtıklarını, davacıların kızlarının ölümü nedeniyle derin acı ve ızdiraplara düşar olduklarından manevi tazminat almaya hak kazandıklarını, bütün bu nedenlerle, davacıların ekonomik ve sosyal durumlarının verdikleri adreste zabıta marifetiyle araştırlmasını, mütebaki haklar ve manevi tazminat hakları mahvuz kalmak, sulh yolu açık olmak, kusur nispetine göre indirtilmiş miktar olarak 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi 02.01.2009 tarihinden itibaren avans faizi oranında faiziyle, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … Fabrikası A Ş. vekili 08.02.2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle, olayın meydana geldiği banyoda — li şofbenin yakıldığı, üşümemek için banyonun havalandırma camının kapatıldığını, Cumhuriyet savacılığına sunulan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, banyoda sıcak su veren şofbenin ve — tüpünün banyo içinde olduğunu, bu rapora göre, şofbenin baca borusu banyo duvarına açılan bir deliğe takılmış PVC boru içerisine alüminyum spiral boru takılmak suretiyle şofben gazının dışarıya verildiğini, spiral şofben borusunun PVC boru içinde boşluk yapacak şekilde havanın geri teptiğini, banyo içerisindeki buharlaşma ve her tarafın kapalı olması nedeniyle banyonun içerisinde bulunan oksijenin tükenmesiyle şofbenin söndüğünü, ancak tüp açık olduğundan su buharı ile gaz birleşerek zehirlenmeye neden olduğunu, olayın banyo havalandırma camının kapatılmasından kaynaklandığını, banyoda bulunan ve müvekkili şirket tarafından üretilen şofbende herhangi bir kaçak ve arıza olmadığının rapor ile tespit edildiğini, bütün bu nedenlerle, davanın müvekkili yönünden reddini, yargılama giderleri vc avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili 27.02.2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle, dava konuş olayın 02,01.2009 tarihinde vuku bulunduğundan müvekkili şirket yönünden davanın zamanaşımına uğradığını, gerek müvekkili şirket, gerekse şofben üreticisi diğer davalı şirket hakkında, yahut bunlar tarafından istihdam edilenler hakkında suç teşkil edecek bir fiil bulunmadığından dolayı savcılık tarafından bir ceza davası açılmadığını, raporlara göre vefat eden —nin ölümünün tüpten değil, doğrudan karbon monoksit zehirlenmesinden meydana geldiğini, bu nedenle — gazı olaya sebep olmadığını, bu ise —tüpünde kaçak ve arıza olmadığını gösterdiğini, olayın karbon monoksit zehirlenmesi sonucu meydana geldiği kesin olduğundan, bir şofbenin kullanılması suretiyle — yandığını ve yanma sonucu oluşan karbon monoksitîn atmosfere atılmadığını ve banyoda kaldığını ve ölümün bu sebeple gerçekleştiğinin ispatlandığını, savcılık makamı da takipsizlik verdiğini, müvekkili şirkete kusur atfedilebilmesi için olaya karıştığı iddia edilen tüpün ayıplı üretilmesi gerektiğini, dava konusu olaya tüpün sebep olmadığının savcılık dosyasındaki tespitlerden belli olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının konusunun, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalman zarar olduğunu, davacılar ise vefat eden kızları nedeniyle destekten yoksun kalmadığını ve hali hazırdaki sosyal durumlarının değişmediğini ve bu nedenle talep edilen maddi tazminatın haksız olduğunu, bütün bu nedenlerle, davanın süresinde açılmadığı için reddini, dava konusu tüp ve şofbenin resmi makamlarca celbini ve bunlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Fabrikası A Ş.vekilinin mahkememize sunduğu 12/03/2012 tarihli dilekçesinde davanın —Sigorta AŞ.’ye ihbarı talep ettiği görülmekle ihbar dilekçesi ihbar olunana tebliğ edilmiş,
Dava ihbar olunan—Sigorta AŞ vekili 25/05/2012 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sorumlu olabilmesi için ihbar eden davalı-sigortalıya hukuken isnat edebilecek bir sorumluluğun olması gerektiğini, davaya konu kaza ile ilgili olarak konusunda uzman bir bilirkişi heyeti vasıtası ile tespit edilecek olan davalı işverenin, davacı işçinin kusur durumlarına/oranlarına göre sorumluluk durumlarının ve sorumluluk miktarlarının belirlenmesi ve kazanın mahiyetinin ve kaynağının tespit edilmesi gerektiğini belirterek haksız davanın müvekkil şirket lehine reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
— İlçe Emniyet Müdürlüğüne, İstanbul Anadolu — ATM ya yazılan müzekkere cevapların geldiği görülmekle mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dosya, konusunda uzman bilirkişiler Makine Mühendisi — ve Kimya Mühendisi —‘ya tevdi edilerek rapor ve ek raporlar alınıp mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacıların ortak çocuğu olan 1995 doğumlu — 02.01.2009 tarihinde evinde banyo yaparken uzun süre banyodan çıkmaması üzerine evde bulunan annesi ve dedesi tarafından banyo kapısı kırılarak içeri girildiğinde kabin içerisindeki duş teknesinde baygın bir vaziyette bulunmuş, hastaneye götürüldüğünde kurtarılamayarak öldüğü anlaşılmıştır.
— C.Başsavcılığınca olay mahallinde inceleme yaptırılmış, makine mühendisi bilirkişi — tarafından sunulan raporda “—nin yıkanmak üzere şofbeni yakmış olduğu, üşümemek için banyo havalandırma camını kapattığı, banyoya sıcak su veren şofben ve —-tüpünün banyo içerisinde olması ve şofben baca borusunun da banyo duvarına açılan bir deliğe takılmış PVC boru içerisinde aliminyum spiral boru takılarak şofben gazının dışarı verilmekte olduğunu, ancak şofben baca borusunun duvarda bulunan pvc boru içerisinde boşluk yapacak şekilde havanın geri teptiğini, banyo içerisinde buharlaşma ve her tarafın kapalı olması nedeniyle banyonun içerisinde bulunan oksijenin tükenmesi ile şofbenin sönmüş ancak tüp açık olduğundan su buharı ile beraber gaz birleşmesi sonucunda —-in zehirlenmesine yol açtığı, banyo içerisinde olan şofben ve şofbene gaz veren tüpte herhangi bir kaçak ve arızanın bulunmadığı ” bildirilmiştir.
Müteveffa —in ATK tarafından aldırılan otopsi raporunda ölümünün karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu meydana geldiği bildirilmiş, — C.Başsavcılığı tarafından 06.04.2009 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Evde kullanılan şofbenin —- marka şofben , kullanılan tüpün ise — marka olduğu anlaşılmıştır.
Aynı olayla ilgili öncelikle Kadıköy — Asliye Ticaret Mahkemesine ” Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında kusursuz sorumluluk esası gereği sorumlu olduğu gerekçesiyle —Sigorta hakkında 70.000 tl tazminatın tahsiline “ilişkin dava açılmış olup mahkemenin — esasına kaydedilen davanın yapılan yargılaması sonucunda olayın tüpün gaz kaçırmasından, tüpün infilakından veya tüpten kaynaklanan herhangi bir nedenden meydana gelmediği tespit edildiğinden ve tüpün bağlı bulunduğu cihazlardaki arıza nedeniyle meydana gelen rizikoların Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası teminatı içinde olmadığından davalı … şirketinin herhangi bir tazminat sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23.01.2013 tarih ve 2012/ 653 esas 2013/ 1419 karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği anlaşılmış, davacı vekilinin karar düzeltme istemi de aynı dairenin 30.04.2013 tarihli ilamıyla reddedilmiştir.
Yani onanan kararın kapsamından da anlaşılacağı üzere müteveffanın ölümüne neden olan olay , tüpün gaz kaçırmasından, tüpün infilakından veya tüpten kaynaklanan herhangi bir arızadan meydana gelmemiştir. Zira olayın hemen akabinde olay yerinde yapılan incelemede bilirkişi tarafından sunulan raporda banyo içerisinde olan şofben ve şofbene gaz veren tüpte herhangi bir kaçak ve arızanın bulunmadığı bildirilmiştir. Yine aynı raporda ” şofbenin sönmüş ancak tüp açık olduğundan su buharı ile beraber birleşerek müteveffanın ölümüne neden olmuştur “şeklinde kanaate varıldığı görülmüştür. Zehirleme olayına rağmen tüpün çalışmaya devam etmesi tüpte herhangi bir sorun -kaçak olmadığını, bağlantılarının düzgün yapılmış ve tüpün çalışmasına engel bir durum olmadığını göstermektedir. Kaldı ki tüpgaz hizmeti veren …nin olayda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı ( tüpün gaz kaçırmaması, olayın tüpgaz patlamasından-yanıcı,yakıcı maddelerden kaynaklanmaması , tüpün çalışır halde olması nedeniyle) Yargıtay 11.HD tarafından da dolaylı olarak kabul edilip kesinleşmiş olmakla davalı … firması yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında — marka şofbenin ne zaman satın alındığı, kim tarafından monte edildiği, şofben üretim yılının ne olduğu ve nezaman devreye alındığı konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Her ne kadar davacılar vekili “davacılar şofbeni nereden ,hangi bayiden ve hangi tarihte aldıklarını bilmemektedirler ” demek suretiyle şofbeni ilk elden satın alan kişilerin müvekkilleri olduğunu dile getirmekte ise de herhangi bir fatura bulunmadığı için şofbenin ilk alıcısının davacılar olduğu kesin ve sabit olmadığı gibi ürünün montajını yapan kişinin —markasının satışını yapan yetkili servis hizmetleri olduğu hususu da kesin değildir. Zira davalı … markası, verdiği cevabında ellerinde bu şofbenin şubeleri tarafından satıldığına ve yetkili servis tarafından takıldığına dair bir kayıt olmadığını dile getirmektedir. Bu beyan karşısında ispat yükü yer değiştirdiğinden ürünün davacılar tarafından davalının şubelerinden alındığı ve onlar tarafından takıldığı hususunun davacı tarafça ispat edilmesi gerekir. Oysaki bu beyanın aksini doğrulayan herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Hayatın olağan akışı gereği yetkili servisçe takılan ve 0 olarak alınan paketli/ yeni bir ürünün yetkili servis tarafından küçücük bir banyoya hem tüple birlikte aynı odaya konulmak hemde şofbenin dışarıya bağlanan bağlantı borusunun etrafında açık kalarak ve aradaki boşluğu bant yapıştırmak suretiyle kapatarak derme çatma bir kurulum yapmayacağı izahtan varestedir.
Ekonomik sebeplerle şofbenin ikinci el olarak alınma ve kendi imkanlarıyla taktırılma ihtimali bulunduğu gibi ikamet edilen evin davacılar tarafından sonradan satın alınması nedeniyle eski ev sahibinin taktırdığı düzen dahilinde kullanıma devam edilme ihtimali de bulunmaktadır. Bu husus şüpheli olup davacılar tarafından şofbenin satın alındığına dair herhangi bir fatura sunulmadığı gibi montajını kimin yaptığı belli olmadığından davalı firma aleyhine bir durum olarak değerlendirilmemiştir.
Kaldı ki ilk bilirkişi —- tarafından sunulan rapordan da anlaşılacağı üzere olaya sebebiyet veren şey, şofbendeki bozukluk veya arıza değildir. Çünki bilirkişi tarafından yapılan incelemede şofbende herhangi bir kaçak ve arızanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Hatta rüzgarlı havanın etkisiyle boru ile duvar arasındaki boşluktan geri tepme sonucu sızarak içeri giren karbonmonoksit gazının birikmesi nedeniyle şofbenin olası bir patlamayı önlemek için kendisini güvenliğe alarak kapatması yani sönmesi gözönüne alındığında olayın şofbenden kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu veriler gözönüne alındığında olaya sebebiyet veren tek şey, şofbenin ve tüpün hem aynı odaya /banyoya kurulması hem de şofben kurulumunun hatalı yapılmasından kaynaklanmaktadır. Çünki şofben baca borusu , banyo duvarına açılan bir deliğe PVC boru içerisinde spiral boru takılarak bağlanmış olup ,şofben baca borusunun duvarda bulunan pvc boru içerisinde boşluk yapacak şekilde olması nedeniyle havanın geri tepmesinden kaynaklı olarak bu olay meydana geldiğinden, eğer havanın geri tepmesine imkan verecek böyle bir açıklık olmasaydı yani kurulum bu şekilde hatalı yapılmasaydı olay meydana gelmeyeceğinden davalılara atfi kabil bir kusur bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden dosya kapsamında kusur durumuna ilişkin alınan bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek, mevcut durumun, davacıların ihmalinden kaynaklanması ve bundan doğacak sorumluluğun davalılara yükletilemeyecek olması nedeniyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 25,20 TL harçtan mahsubu bakiye 10,70 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalılar —- Fabrikası A Ş, ve … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tek bir kez alınarak bu davalılara eşit oranda paylaştırılarak verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2018