Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/166 E. 2018/82 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2013/166 Esas
KARAR NO : 2018/82

ESAS DAVA (İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/166 Esas)

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/06/2011

BİRLEŞEN DAVA (Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/298 Esas)

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 04/04/2011
KARAR TARİHİ : 07/02/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu esas ve birleşen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 29.11.2010 tarihinde “— yolu toprak işleri sanat yapıları üst yapı işleri” işinin taşeron sözleşmesi imzalandığı ve müvekkil şirketin işi alt yüklenici olarak yapacağı, sözleşmenin 11. maddesi gereğince yüklenici(davalı) hak edişi işverenden tahsil ettikten sonra 3 gün içinde alt yükleniciye (davacı) ödemesi gerektiğini ancak, sözleşmenin bu hükmüne rağmen 25.11.2010 tarihli 316.683,58 TL’lik hak edişin ödenmediğini, bu miktarın ödenmesi hususunda 27.01.2011 tarihinde Ankara — Noterliği’nden—yevmiye numaralı ihtarname çekilerek davalının temerrüde düşürüldüğünü ayrıca Kadıköy —-İcra Müdürlüğünün — sayılı dosya ile iflas talepli takip başlatıldığını; ancak, davalı ihaleli işlerde kesin hesap yapılmadan alacağın tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bu takibe itiraz edildiğini; davacı şirketin birçok imalat yapmasına rağmen bir hak edişe bağlanmadığı gibi davaflı tarafça haksız bir şekilde sözleşmeyi tek taraflı fesh edildiğini; bu haksız fesih karşısında yapılan iş ve şantiyede bulunan malzemenin tespiti amacıyla Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinin — D. İş sayılı Delil Tespit talebinde bulunulduğunu; bu tespite ilişkin 01.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda 29.11.2010-31.03.2011 tarihleri arasında yapılan imalata esas 325.166,19TL hakediş olduğu ve bunun dışında bilirkişi tarafından hazırlanan 110.783,86 TL hak ediş olmak üzere toplam 435.950,05 TL sonucuna ulaşıldığını; davalının halen 271.672,86 TL’lik borcunun olduğunu; alacağın tahsili Kadıköy —-. icra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile takibe geçildiğini; ancak, davacının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına %40’tan az olmamak kaydıyla icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine ayrıca takip dışındaki fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere 10.000,00 TL tutarındaki alacağın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; 29.11.2010 tarihli “Alt Yüklenici Sözleşmesi”nin, davacı tarafından sözleşmeden doğan yükümlülükleri ihlal etmesi sebebiyle Kadıköy —-Noterliği’nden 17.02.2011 tarihinde — yevmiye numaralı eksikliklerin giderilmesi maksadıyla keşide edilen ihtarnameye rağmen eksiklik giderilmediğinden Kadıköy —.Noterliği’nin — yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tek taraflı olarak fesh edildiğini; davacının iş yaptığı dönemde sadece 1 hakediş yaptığını, ihaleli işlerin şartnameye uygun yapılıp yapılmadığının ancak kesin kabul ile belli olduğunu, bu nedenle yüksek mahkemelerin içtihatlarında da görüldüğü gibi ihaleli işlerde geçici hak edişler avans mahiyetinde ödendiğini, davacının Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinin —- D. İş sayılı delil tespit davasında; 15.12.2010 tarihli bilirkişi raporlarında yer alan kesin hak edişlere ayrı ayrı gerekçeleriyle itirazda bulunulduğunu ve bunun tek başına delil niteliğine haiz olmadığını; sözleşmenin davacının kendi kusur ve eksiklikleri nedeniyle fesh edilmesinden dolayı yarım kalan kısmının tamamlanması için yeni bir taşeronla sözleşme imzalanmak zorunda kalındığı için ödenecek bedel daha yüksek olduğu takdirde aradaki farkın sözleşmenin 19. maddesi gereğince davacı tarafından ödenmesi gerektiğini; sözleşmenin süresinden önce sona erdiğinden taraflar arasındaki borç-alacak (zarar -ziyan) durumu kesinleşmeden davacının, davalıdan alacak talep etmesinin hukuken olanak bulunmadığını, ihtilafın çözümlenebilmesi için davacının akdin feshindeki kusurunun ve hak edişindeki tutar kadar alacağının bulunup bulunmadığı ile davalının uğradığı zararların açıklığa kavuşması gerektiğini ve bundan dolayı davacının bu aşamada davalı şirket nezdinde likit ve muaccel bir alacağı bulunmadığını; ayrıca, davacı şirkete Sinop Asliye Mahkemesinde — E. Sayılı dosya ile zilyetliğin korunması ve tazminat davası açıldığını; bu nedenle, kusurlu ve eksik imalatlar açığa çıkmadan davacıya ödeme yapılmasına imkan bulunmadığını; davacının ayrıca mahkemenizde açılmış olan DSİ 7.Bölge Müdürlüğü işiyle ilgili üstlenmiş olduğu taşeronlukla bağlantılı — sayılı dosya bulunduğunu; bu dava ise davalının Karayolları 7.Bölge Müdürlüğü işiyle ilgili üstlenmiş olduğu taşeronlukla bağlantılı olduğunu; iki iş birbirinden bağımsız olmakla birlikte aynı şantiyeden her iki işte yürütüldüğünü; davacının, iflas takibinde bulunmasına rağmen dava dilekçesinin talep kısmında sadece itirazın kaldırılması ve takibin devamı talebinin olması nedeniyle davalının iflasına karar verilmesinin imkansız olduğunu ve itiraz üzerine duran iflas takibinin de haciz yoluyla takip yapılmış gibi takibin devamına karar verilmesinin de uygulanabilirliliği olmayan bir karar olacağından davanın esasına girmeden ret edilmesi gerektiğini ve davanın değiştirilmesine/genişletilmesine muvafakat vermediklerini; sonuç olarak, yukarıda belirtilen gerekçeler çerçevesinde haksız ve mesnetsiz davanın ve davacının likit ve muaccel bir alacağı bulunmadığından tazminat ile faiz isteminin reddine; karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Davada (Kadıköy —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas) davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Karayolları 17. Müdürlüğü ile yaptığı sözleşme gereği taahhütü altında bulunan “— Yolu Toprak İşleri, — Yapı İşleri Km:44+500-54+368,69 yol inşaatı” işinin idari sözleşme ve feni kurallara göre yapılmasını işini 29/11/2010 tarihli taşeron sözleşmesi ile davacıya verildiğini; taraflar arasındaki sözleşmede hakedişlerin nasıl ödeneceğinin düzenlendiğini; bu düzenlemeye rağmen davalının, davacıya hakedişlerini sözleşme şartlarına göre ödemediğini; davalının, fatura düzenlediğini ve alacağının tahsili amacıyla davalıya ihtar gönderdiğini; ihtara rağmen ödeme yapılmayınca davalı hakkında Kadıköy —. İcra Müdürlüğü’nün— sayılı dosyası ile iflas talepli icra takibi başlattığını; takibe rağmen ödeme yapmayan davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini; sözleşmenin 12.maddesine göre davacının, davalıya 468.094,00 TL bedelli teminat senedi verdiğini; davalının sözleşmeyi haksız fesih üzerine söz konusu senedin iadesi için davalıya ihtar gönderildiğini; ancak, senedin iade edilmediğini; davalının sözleşmeyi haksız fesih üzerine teminat senedinin karşılıksız kaldığını belirterek 468.094,00 TL bedelli teminat senedi nedeniyle davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Birleşen Davada (Kadıköy— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas) davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalının, taraflar arasındaki sözleşmesi davacının sözleşme şartlarına uymadığı için feshettiğini; davacının yaptığı iş karşılığında birinci hakedişini aldığını ancak, davalının, davacıya ne kadar ödeme yapacağının kesin hakediş yapıldıktan sonra belli olacağını; kesin hakedişin henüz yapılmadığını; davacının, davalıya verdiği teminat senedinin hukuki durumunun taraflar arasındaki sözleşmenin 12., 19. ve 33.maddelerinde düzenlendiğini; bu maddelerdeki koşullar gerçekleşmediği müddetçe yani senedin teminat vasfının gerektirdiği riskler ortadan kalkmadığı sürece davacının teminat senedinin iadesini talep edemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Esas dava; taraflar arasında yapılan yazılı eser sözleşmesi kapsamında, davacı/ alt yüklenicinin yapmış olduğu iş karşılığı bakiye iş bedeli alacağının davalı/ ana yüklenici-iş sahibinden tahsili için giriştiği icra takibine davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine; ilişkindir.
Birleşen dava; taraflar arasında yapılan yazılı eser sözleşmesi kapsamında davacı/ alt yüklenici tarafından, davalı/ ana yükleniciye verilen teminat senedinin taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle bedelsiz kaldığından bahisle, davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine; ilişkindir.
Esas davada; davalı vekilinin cevap dilekçesinin 2. sayfasında bulunan açıklamaya göre; taraflar arasındaki ihtilafın bir parçası olarak, davacı şirket tarafından, idarenin münhasıran sözleşme konusu işte kullanılmak üzere tahsis ettiği dere yataklarından getirilen malzemeyi şantiye sahasında kum çakıl haline getirip kendi adına ve hesabına satması ve akdin feshinden sonra da şantiye sahasına depolanan yaklaşık 40.00,00 m3 miktarındaki malzemeyi sahiplenerek şantiye sahası dışına nakletmesi sebebiyle, Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi’nde — E. sayılı dosya ile zilyetliğin korunması ve tazminat davası ikame edildiğinin beyan edildiği; bu açıklama da dikkate alınarak; esas ve birleşen davada; dava konusu ile Sinop Asliye Hukuk Mahkemesi’nde — E. sayılı dosyasındaki dava konusu arasında doğrudan bağlantı bulunmadığı; bu nedenlerle, bu dosyanın sonuçlanması mahkememizce bekletici mesele yapılmamamıştır.
Sinop Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — D.İş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; tespit talep edenin — Hiz. Tic. Ltd. Şti., karşı tarafın …olduğu; taraflar arasında 29/11/2010 tarihinde imzalanan taşeron sözleşmesine dayalı olarak 31/03/2011 tarihli tespit talebi üzerine mahkemece alınan kararla mahallinde bilirkişiler marifetiyle tespit yapıldığı; bilirkişiler—– ve —tarafından müştereken düzenlenen 01/06/2011 tarihli raporun dosyaya sunulduğu; bir nüshasının taraflara tebliğ edildiği; tespite karşı tarafça itiraz edildiği; görülmüştür.
Sinop Sulh hukuk Mahkemesi’nin — D.iş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; tespit isteyenin —- Hiz. Tic. Ltd. Şti., karşı tarafın …olduğu; 29/11/2010 tarihinde imzalanan taşeron sözleşmesine göre muhatap şirketin DSİ 7.Bölge ile imzaladığı 18/12/1996 tarihli sözleşme ile taahhütü altında bulunan “—-” işi ile ilgili 31/03/2011 tarihli tespit talebi üzerine mahkemece alınan kararla mahallinde bilirkişiler marifetiyle tespit yapıldığı; bilirkişiler —- ve — tarafından müştereken düzenlenen 01/06/2011 tarihli raporun dosyaya sunulduğu; bir nüshasının taraflara tebliğ edildiği; tespite karşı tarafça itiraz edildiği; görülmüştür.
Kadıköy — İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 29/03/2011 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — Hiz. Tic. Ltd. Şti., karşı tarafın … olduğu; takibin 25/12/2010 tarihli, —nolu, 325.166,19 TL bedelli açık fatura bakiye alacağı açıklamasıyla 271.672,86 TL asıl alacak, 6.791,82 TL temerrüt faizi ile birlikte toplam 278.464,68 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik iflas yoluyla yapılan adi takip olduğu; örnek no:11 ödeme emrinin borçluya 08/04/2011 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen 14/04/2011 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; görülmüştür.
Karayolları Genel Müdürlüğü 7. Bölge Müdürlüğü’nün 02/03/2017 tarih ve —sayılı ve 15/03/2017 tarih ve — sayılı yazıları uyarınca; — Yolu Km:44+500-54+36869 arası toprak işleri, sanat yapıları ve üst yapı işlerinin yapılması kapsamında; km: 51+170-51+340 arasındaki duvar imalatlarının projesinde belirtilen km’de proje boyutlarına uygun imal edildiği yönünde bilgi verildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- [Ankara —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Talimat] tarafından düzenlenen 16/05/2013 havale tarihli rapora göre; davacı şirketin 2010 ve 2011 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelenmesinde; bu defterlerin noter açılış tasdiklerinin yaptırıldığını; ancak, kapanış noter tasdiklerinin yaptırılmadığının tespit edildiğini; takip ve esas dava konusu 25/12/2010 tarihli 15301 nolu, “—- 44+500-54+368.69 1 nolu hakediş bedeli” açıklamalı 325.166,19 TL’lik fatura, yevmiye defterinin 30/12/2010 tarih ve — nolu yevmiye maddesinde “—” hesabında gelir olarak kayıtlı bulunduğunu; davalı şirketin bu faturadan davacıya borçlu bulunduğunu; karşılığında bu faturaya dair davalıdan herhangi bir tahsilat kaydının bulunmadığını; ancak, bu fatura bedelinin icra takip aşamasında dava konusu fatura bedelinden mahsup edildiğini; bu tutardan davalının kestiği kiralama faturası- 53.493,33 TL mahsup edildiğinde; davacının, icra takibindeki asıl alacak tutarı olan 271.672,86 TL’nin bulunduğunu; birleşen davanın konusu olan (esas davanın konusu iş için davalıya verilmiş olan) 468.094,00 TL’lik senedin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Bilirkişiler —-, —- ve — tarafından müştereken düzenlenen 07/12/2015 tarihli 1.ek rapor ve 06/11/2017 tarihli 2. ek rapora göre; davalı şirketin 2010,2011,2012 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelendiğini; davacının, davalıdan 29/03/2011 takip tarihi ve 23/06/2011 dava tarihi itibariyle 298.580,51 TL alacaklı olduğunun saptandığını; önceki bilirkişinin tespitlerine göre davacının, davalıdan 271.672,86 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiğini; ancak, düzeltme kayıtlarının yapılması sonucunda davacı ile davalının cari hesaplarının mutabık olduğunu; iki bilirkişi raporu arasındaki farkın 26.927,65 TL olduğunu; bu farkın Bozkurt İnşaatın davalı adına düzenlemiş olduğu elektrik faturası tutarı 9.043,73 TL’nin dikkate alınmamasından, gelir vergisi stopajı 8.482,60 TL, KDV tevkifatı 8.482,60 TL + 898,72 TL= 9.381,32 TL’den kaynaklandığını; bu farklarda dikkate alındığında, iki cari hesap arasında farkın bulunmadığının tespit edildiğini; davalı şirketin beyanlarına göre davacı şirketin kusur ve eksiklikleri nedeniyle feshedilmiş olan sözleşmenin 19.maddesinin son bendine göre başka bir taşerona yaptırılan işlerin dökümü ile ilgili davalı nezdinde ki cari hesap ekstresinin toplamının 225.000,00 TL olduğunu; dava konusu “—işi” ile ilgili davacı/ alt yüklenici ile davalı/ yüklenici arasında dosyaya sunulan hakedişler üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda 29/11/2010-28/03/2011 tarihleri arasında davacının bitirmiş olduğu işlere nazaran davacı/ alt yüklenicinin 388.567,01 TL alacaklı bulunduğunu; davacı/ alt yüklenicinin inşaat sorumluluk sigortasından (All Risk) 29/11/2010-28/03/2011 tarihleri arasında sorumlu olduğu dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre; 60.494,00 X 4/12= 20.164,00 TL bedelle sorumlu olması; bu durumda davalı yüklenicinin 20.164,00 TL alacaklı, davacı/ alt yüklenicinin bu miktar borçlu olduğunu;
Taraflar arasında imzalanan 29/11/2010 tarihli taşeron sözleşmesi gereğince davacı/ alt yüklenicinin, davalı/ ana yükleniciye vermiş olduğu 468.094,00 TL bedelli teminat senedinin iadesi hususu anılan sözleşmenin 18/a ve 18/b maddesinde belirlenmiş olmakla; fesih ve sonrasındaki işin tamamının 3. şirkete devir edilmesi sonucunda davacı/alt yüklenici ve davalı/ana yüklenici açısından geçici ve kesin kabulü imkan vermemesi nedeniyle, taraflar arasındaki sözleşme hukuku kapsamında senedin iadesi hususunun mahkemenin takdiri yetkisinde bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Esas ve birleşen davada taraflar arasında; 29/11/2010 tarihinde “— İşleri” işinin taşeron sözleşmesi imzalandığı; bu sözleşme kapsamında davacı tarafından, davalı/ ana yüklenici- iş sahibine 468.094,00 TL bedelli teminat senedinin verildiği; davacı/ alt yüklenici tarafından sözleşme kapsamındaki işlerin bir kısmının yapıldığı ve davalı/ ana yüklenici-iş sahibinden bir miktar iş bedeli alacağının tahsil edildiği; davalı/ iş sahibi tarafından, davacıya keşide edilen Kadıköy —-Noterliği’nin 17/02/2011 tarih ve — yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ihlal edildiğinin bildirildiği; bilahare Kadıköy —- Noterliği’nden keşide edilen — yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği; davacının, bakiye iş bedeli alacağını tahsil için davalı aleyhine Kadıköy —-. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyası üzerinden bakiye alacağını tahsil için iflas yoluyla adi takip yaptığı; davalı/ iş sahibi tarafından, yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğu; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Esas davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı/ alt yüklenici şirket tarafından yapılan imalatlar karşılığı davalı/ ana yüklenici iş sahibinden bakiye alacağının bulunup bulunmadığı; varsa miktarının ne olduğu ile bu alacağını tahsil için takip türü itibariyle işbu itirazın iptali davasını açmakta haklı bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Birleşen davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı/ alt yüklenici şirket tarafından, davalı/ ana yüklenici-iş sahibi şirkete verilen teminat senedinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı; teminat senedinin bedelsiz kalıp kalmadığı; bu kapsamda, davacının, teminat senedinden dolayı boçlu olmadığının tespiti istemli işbu davayı açmakta haklı olup olmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Kural olarak; iflas yoluyla takibe itiraz edilmesi üzerine, açılacak dava itirazın kaldırılması ve iflas davasıdır; dava sonunda, iflas talebi yönünden bir karar verilmesi gerekir; dava, İİK.nun 67. maddesi anlamında itirazın iptali davası niteliğinde olmadığından itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilemez.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre;
Taraflar arasındaki esas dava hakkında; davacı/ alt yüklenici tarafından, davalı/ ana yüklenici-iş sahibi aleyhine Kadıköy —-. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyası üzerinden bakiye iş bedeli alacağının fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik iflas yoluyla adi takip yaptığı; ancak, davalı şirket hakkında itirazın iptali davasının açıldığı; mevcut takibin türü kapsamında; davalı aleyhine itirazın kaldırılması ve iflas istemli dava açılması gerekirken doğrudan itirazın iptali davası açılmasının usule uygun bulunmadığı; bu nedenle, davada; özel şartına ilişkin yasal koşulları bulunmadığından HMK.m.114-(2) ve HMK.m.115-(2) uyarınca usulden reddine; karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki birleşen davada hakkında; tarafların incelenen kayıtlarına göre; davacı/ alt yüklenicinin, davalı/ iş sahibinden 29/03/2011 takip tarihi ve 23/06/2011 dava tarihi itibariyle 298.580,51 TL alacaklı olduğunun saptandığı; davacı/ alt yüklenicinin, bakiye bu iş bedeli alacağından [davacı/ alt yüklenicinin inşaat sorumluluk sigortasından (All Risk) 29/11/2010-28/03/2011 tarihleri arasında sorumlu olduğu dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre 60.494,00 x 4/12=] 20.164,00 TL mahsup edildiğinde; bakiye iş bedeli alacağının 278.416,51 TL kaldığı görülmekle; taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin davalı/iş sahibi-ana yüklenici tarafından tek taraflı olarak feshedildiği; kural olarak, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı bir irade beyanı ile geçersiz hale gelebilmesi için feshin haklı nedenlere dayanmasının gerektiği; haklı sebeple fesih hali gerçekleşmedikçe tek taraflı irade beyanı ile fesih, sözleşmeyi geçersiz duruma getiremeyeceği; ancak, karşılıklı taahhütleri kapsayan sözleşmelerde iki tarafın rızasıyla sözleşmeden rücu edilebileceği; davacı/alt yüklenicinin de sözleşme kapsamında verilen teminat senedinin iadesini yüklenimindeki iş tamamlanmadan işbu dava ile talep ettiğinden taraflar arasındaki sözleşmenin feshi hususunda taraf iradelerinde uyum bulunduğu; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi son bulduğundan tasfiyesi konusunda taraflar arasında çıkan uyuşmazlığın yargısal olarak çözümlenmesi gerektiği dikkate alınarak; davacı/alt yüklenicinin davalı/iş sahibi-ana yükleniciden alacaklı bulunduğu; bu kapsamda, davacı/ alt yüklenici tarafından, davalı/ana yüklenici iş sahibine verilen teminat senedinin teminat niteliğinin de kalmadığı; bu nedenle, davacının teminat senedinin iadesine ilişkin işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu birleşen davanın kabulü ile davacının, dava konusu tanzim edeni — Hiz. Tic. Ltd. Şti., lehtarı … olan 29/11/2010 tanzim tarihli, 468.094,00 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
A-Esas davanın [usulden] reddine,
B-Birleşen davanın (Kadıköy — Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — Esas) kabulü ile,
Davacının, dava konusu tanzim edeni — Hiz. Tic. Ltd. Şti., lehtarı … olan 29/11/2010 tanzim tarihli, 468.094,00 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
ESAS DAVADA HARÇ VE YARGILAMA MASRAFLARI:
1-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.891,45 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.855,55 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
2-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı 20,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA HARÇ VE YARGILAMA MASRAFLARI:
1-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 31.975,50 TL karar ve ilam harcından 6.951,20 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 25.024,30 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 32.673,76 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvuru harcı ve 6.951,20 TL peşin harç toplamı: 6.969,60 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.806,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C-Esas ve birleşen davada; taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2018