Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/92 E. 2023/951 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/92 Esas
KARAR NO: 2023/951
DAVA: İtirazın İptali (Cismani zarar nedeniyle rücuen tazminat)
DAVA TARİHİ: 04/02/2023
KARAR TARİHİ: 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Cismani zarar nedeniyle rücuen tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Sigorta şirketi nezdinde —–bulunan müvekkili —- tarihinde karıştığı ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olayı sonrasında, araç içerisindeki yolculardan——– vefatı sebebi ile mirasçıları tarafından müvekkili şirket aleyhine manevi tazminat davası istemi ile ——- nezdinde dava açıldığını, —- sayılı kararı ile müvekkili şirket aleyhine manevi tazminatın kabulüne karar verildiğini, taraflarınca bu kararın temyiz edildiğini, ancak ——— mirasçılarınca müvekkili şirket hakkında —- icra takibine girişildiğini, müvekkili şirketçe girişilen icra takibi sebebi ile davacılara manevi tazminat, yasal faiz, avukatlık vekalet ücreti, yargılama giderleri, icra vekalet ücreti, icra masrafları, icra dosya harçları olmak üzere toplamda 211.130,79 TL ödemede bulunulduğunu, taraflarınca ve—- mirasçıları tarafından mahkemece verilen hüküm istinaf edilmiş olup, —– Karar ile davacı yana toplamda 54.851,74 TL ek bakiye tazminat ödenmesi şeklinde kesin hüküm kurulduğunu,—- verilen karar sonrasında ——-Mirasçılarınca müvekkili şirket hakkında —- sayı ile ikinci bir icra takibine girişildiğini, müvekkili şirketçe ilgili icra takibi sebebi ile icra dosyasına yargılama giderleri, icra vekalet ücreti, icra masrafları, İcra dosya harçları olmak üzere toplamda 63.457,22 TL İkinci bir ödemede bulunulduğunu, taraflarınca davalı sigorta şirketine gönderilen ihtarname ile müvekkili şirketçe mahkeme kararlarına istinaden icra dosyalarına yapılan ödeme kasko poliçesi kapsamında talep edilmiş olup, davalı şirketçe hukuki dayanaktan yoksun gerçek dışı ve kabul edilebilirliği hukukun mümkün olmayan afaki gerekçelerle tazminat taleplerinin kabul edilmediğini, taraflarınca davalı şirketçe ödemekte imtina edilen tazminat tutarları yasal faizleri de eklenmek üzere —– marifeti ile icra takibine girişildiğini, davalı sigorta şirketinde kendilerine tebliğ edilen icra emrine hukuki dayanaktan yoksun olarak keyfi bir şekilde 07.09.2022 tarihinde itiraz edildiğini, yapılan itiraz sonrasında icra takibi durdurulduğunu beyanla öncelikle davalı sigorta şirketince hukuki dayanaktan yoksun yapılan itirazın iptal edilmesini——icra takibinin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı sigorta şirketinin %20 ‘den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, iş bu dava kapsamında yapılan yargılama giderleri, takip tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte avukatlık vekalet ücretine hükmedilmesini ve davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen—— plakalı araç müvekkil şirket tarafından —– poliçesi sigortalandığını, davacı müvekkil şirket nezdinde düzenlenmiş poliçede “Sigorta Ettiren” sıfatını haiz olduğunu, dolayısıyla davacı ve müvekkili şirket arasında akdedilmiş bir sigorta sözleşmesi mevcut olup; huzurdaki yargılamada anılan sözleşme hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, davacı yan tarafından, anılan maddede yer alan belgelerin hiçbiri müvekkil şirkete ulaştırılmadığından temerrüt
gerçekleşmediğini, bu yönüyle de kaza tarihinden işlemiş bulunan faiz alacağının müvekkili şirketten talep edilmesi usul ve yasa gereği mümkün olmadığını, mahkemece gerek görülür ise bilirkişi incelemesi yapılarak Sigorta Genel Şartları ve ilgili kanun hükümleri kapsamında değerlendirme yapılarak; faiz ve diğer ferilerden “ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi” nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığının tespitini beyanda bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından trafik kazası sebebiyle dava dışı mirasçılara yapılan ödemenin kasko poliçesi hükümleri gereğince davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, 07/11/2017 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle dava dışı üçüncü kişi olan ——– vefatı sebebiyle mirasçılarına tazminat ödemesi yapıldığını, —–plakalı aracın davalı tarafça kasko poliçesi ile sigortalandığını, oluşan zarardan davalının kasko poliçesi hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının haksız bir şekilde itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı sigorta şirketi, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——-sayılı dosyası —- üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, dava konusu poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, 20.10.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi heyetinin 20.10.2023 tarihli raporu nda özetle, “…Hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacı tarafından davalılar aleyhine olarak açılan rücuan alacak davasında: Davacı – alacaklı ——–tarafından dosya borçlusu —–Şirketi aleyhine olarak—– Esas sayılı dosyasından yapılan icra başlatılan takibinde, dosya borçlu tarafından borca ve faize yapılan itirazın kısmen iptali ile 267.683,44 TL. asıl alacak 44.516,76 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 312.200,20 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——–İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Eldeki davada, davacı trafik kazası sebebiyle dava dışı mirasçılara yapılan ödemeden kasko poliçesi hükümleri gereğince davalının sorumlu olduğu iddia edildiğinden, oluşan zarardan davalının kasko poliçesi gereğince sorumlu olduğunun davacı tarafça yöntemince ispat edilmesi gerekmekte olup ispat yükü davacı taraftadır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından dava dışı üçüncü kişi olan ———- mirasçılarına tazminat ödemesi yapıldığı, alınan bilirkişi raporu nazara alınarak davaya konu tazminatın ——kapsamında olup davalının kasko poliçesi gereği davacı tarafça yapılan ödemeden sorumlu olduğu, 20/10/2023 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların—— uygun olup raporun denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacının bilirkişi raporundaki tespitleri aşan taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının—— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 267.683,44-TL asıl alacak, 44.516,76-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——- Dosyaya konu alacağın kesinleşmiş mahkeme ilamına dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile 267.683,44-TL asıl alacak, 44.516,76-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avasn faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 21.326,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.138,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.188,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 6.138,34-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 179,90-TL başvuru harcı, 25,60-TL vekalet harcı, 61,25-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.266,75‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 3.705,99-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 2.709,95-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 410,05-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 48.830,03-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2023