Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/88
KARAR NO : 2023/519
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2023
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —-Şirketi tarafından —- 08/08/2022 tarihli, —- ve—– nolu faturalar düzenlendiğini, bu faturalarda yer alan tutarlarda borçlu olmadıklarının tespiti talebi ile işbu davayı ikame ettiklerini “—– Numaralı Sözleşme D.V Yasıtma Faturası, —-Numaralı Sözleşme D.V Yasıtma Faturası,—– Nolu Söz.Dair Stopaj Yasıtma Faturası,—– Nolu Söz.Dair Stopaj Yasıtma Faturası” açıklamaları ile 47.380,99-TL tutarlı ——no’lu fatura düzenlendiğini, davalının bu faturalara dayanak oluşturan hiçbir alacağının mevcut olmadığını, taraflar arasında 13/12/2019 tarihli Birim Fiyat Tarifli İş Sözleşmesinin imzalandığını bu sözleşmede; —- uhdesinde bulunan—- Betonarme İşlerini yüklenen davalı tarafından davacı müvekkile verilen birim fiyat tarifeli işleri kapsadığını, bu sözleşmeye göre; faturaya konu edilen alacakların müvekkili şirkete yansıtılması söz konusu olamayacağını, sözleşmenin “3. Sözleşme Bedeli ve Ödemeler” başlığı altında yer alan 1.4. bendinde kesintilere örnek olarak “Güvenlik hizmet bedeli, şantiye katılım payı vs.” gösterildiğini, ancak damga vergisinin ve stopaj kesintisinin, burada belirtilen kesintiler arasına dahil edilebileceği düşüncesinin kabul edilemeyeceğini, sözleşmeyi imzalayan davalı tarafın basiretli tacir olduğu düşünüldüğünde; müvekkiline yansıtmış olduğu vergi ve stopaj kesintilerini yukarıda belirtilen 1.4. no’lu bent kapsamına dahil etme çabasının açıkça kötü niyet göstergesi olduğunu, bu sözleşmede damga vergilerinin ve stopaj kesintilerinin müvekkil şirket tarafından ödeneceğine dair ayrık bir düzenleme de bulunmadığını, davalının kendi üzerinde düşen vergi ödemelerini bu maddeyi kullanarak müvekkiline yansıtmasının, sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını ve hukuka aykırı olduğunu, davalının—firması ile yaptığı sözleşmeye ilişkin damga ve stopaj vergilerini müvekkile yansıtmasının usulsüz olduğunu, davalı tarafından “Sehpa Demir Kesintisi (—-Nolu Söz. Ek Protokulü) Yansıtma Faturası” açıklaması ile 16.461,93-TL tutarlı —–no’lu fatura düzenlendiğini, “Demir Sehpa” denen yapıların, sözleşme gereği yapılan iş kapsamında yapılması zorunlu olan yapılar olduğunu, bunların yapılmasının ekstra bir gidermiş gibi gösterilerek buna dair bir kesintiye gidilmesi ve yansıtma faturası düzenlenmesinin de hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin davalıdan olan alacakları nedeniyle —-. İcra Müdürlüğünün —- Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığını, bu ödemenin de taraflar arasındaki cari hesaba işlendiğini, davalı tarafından müvekkiline karşı —- Asliye Ticaret Mahkemesinin—- Esas Sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığını ve işbu davanın konusu olan faturaların da talep konusu edildiğini, davanın kabulü ile; 08/08/2022 tarihli, —-ve —– no’lu faturalardan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, —- ve —- No’lu faturaların iptalini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı —-tarafından müvekkil —– karşı menfi tespit davası ikame edildiğini, Tespit davalarının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 106. maddesinde düzenlendiğini, Kanunda belirtilen durumlar dışında tespit davası açan davacı dava açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir menfaati olduğunu ispatlamak zorunda olacağını, aynı kanunun 114. Maddesi uyarınca hukuki yararın dava şartlarından biri olduğunu, işbu dosya müvekkili ile —- arasında yapılan alt taşeronluk sözleşmesine istinaden müvekkili şirket tarafından —-100.000,00-TL teminat senedi verildiğini, müvekkili ile —–arasında akdedilen sözleşme gereğince —- cari hesabından yapılan kesintiler düşüldüğünde müvekkili şirketin —— 9.549,12-TL borcu kalmış olması ancak 9.549,12-TL tutarlı bakiye borç sebebiyle hiçbir şekilde tahsile verilmeyeceği kararlaştırılmış olan 100.000,00-TL bedelli teminat senedinin —– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas Sayılı dosyası ile takibe konu edilmesi ve cebri icra baskısı sebebiyle borçlu olmadığı bu parayı taksitler halinde ödemek zorunda kalan müvekkilin açmış olduğu istirdat talepli dosya olduğunu, istirdat davasının bilindiği üzere genel hükümlere göre açılan ve davacının borçlu olmadığı bir parayı icra takibi sonunda vermiş olduğunu ispat etmesi gereken bir eda davası olduğunu, Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. (İİK 72/5. Md) eda davalarının ise niteliği gereğince dava konusu hakkın mevcut olup olmadığının tespit edildiği, bunun akabinde davalının (davanın kabulü halinde) talebe mahkum edildiği davalar olduğunu, müvekkili tarafından—–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde —– Esas Sayılı dosya ile ikame edilen istirdat davasında mahkeme nezdinde tespiti talep edilen hususlar hakkında —– Asliye Ticaret Mahkemesi hakimliğince tespit yapılarak istirdat talebi hakkında hüküm kurulacağını, işbu dava ile davacı —–tarafından müvekkili —–karşı mahkemeniz nezdinde açılan işbu tespit davasında davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir menfaatinin olmadığını, mahkemeniz nezdinde açılan işbu davanın dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddini, usul hukuku bakımından eksiklikler sebebiyle davanın esasen değerlendirilmeden reddi gerektiğini, müvekkili —– taahhüt işleri yapan bir firma olarak faaliyet yürüten bir ticaret şirket olduğunu, müvekkil ile —- arasında, —–Metrosu —– ilave betonarme yapım işleri için sözleşme akdedildiğini, işe başlama aşamasında müvekkil şirket —- yaşadığı ekonomik sıkıntılar sebebiyle projenin müvekkili şirket tarafından tamamlanmasındaki zorluk öngörülerek günün şartlarına göre ekonomik marjı çok yüksek olan bu proje—- alındığı fiyatın bire bir aynı bedeliyle müvekkili tarafından davacı—– bırakıldığını, aralarında yapılan sözleşmeye göre,—– ile —–arasında yapımı kararlaştırılan işi, —– yapacağını, bu nedenle müvekkili —–, işlerin yapımı için alt yüklenici olan davacı —— ile bir alt taşeronluk sözleşmesi olarak Birim Fiyat Tarifli İş Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili —– ile —–arasında akdedilen Birim Fiyat Tarifli İş Sözleşmesi’nin Sözleşme Bedeli ve Ödemeler Başlıklı 3. Kısmının 1.4 maddesi gereğince; “ana yükleniciden işlerle ilgili herhangi bir yansıtma gideri kesintisi yapılırsa işverene, bu kesintiler yüklenici tarafından kabul edilir.” şeklinde hüküm altına altına alındığını, davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde tarafların bütün bu hususlar bakımından mutabık kaldığını, yapılan işin devamı süresinde —– tarafından müvekkili —-birtakım kesintiler gerçekleştirdiğini, müvekkil—– ile —– arasında akdedilen Birim Fiyat Tarifli İş Sözleşmesi’nin Sözleşme Bedeli ve Ödemeler Başlıklı 3. Kısmının 1.4 maddesi gereğince; “ana yükleniciden işlerle ilgili herhangi bir yansıtma gideri kesintisi yapılırsa işverene, bu kesintiler yüklenici tarafından kabul edilir.” şeklinde hüküm altına alınan anlaşma maddesi ve taraflar arasında yapılan anlaşmanın doğası gereği ana yüklenici olan —–, —– gerçekleştirdiği bu kesintileri, —— aynen gerçekleştireceğini, müvekkili şirket tarafından faturalandırılmış olan bu kesintilerin tamamının sözleşmeye istinaden yapıldığını, haklı kesintiler olduğunu, davacı şirketin kesintilere yönelik itirazlarının kötü niyetli olduğunu, müvekkiline karşı açılmış bulunan davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacınının, davalı tarafından düzenlenen 08/085/2022 tarihli 47.380,00-TL ve 16.461,93-TL’lik yansıtma faturalardan kaynaklı borçlu olmadığının tespiti talebiyle açtığı menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili; taraflar arasında 13/12/2019 tarihinde “birim fiyat tarifli iş sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmenin 1.4.maddesinde yapılacak kesintilerin düzenlendiğini, bunların güvenlik hizmet bedeli ve şantiye katılım payı vb. Şeklinde olduğu, damga vergisi ve stopaj kesintisinin bu bende dahil olmadığını, davalının üzerine düşen vergi yükümlülüklerini davacıya yansıtmaya çalıştığını, yine demir sehpa gibi sözleşme gereği yapılması zorunlu yapılarla ilgili de yansıtma faturası düzenlenemeyeceğini, kendilerinin alacakları için —-.İcra Dairesi’nin —– esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının ödeme yaptıktan sonra —-ATM’nin—– esas sayılı dosyasında istirdat davası açtığını beyan ederek davasının kabulünü istemiştir. —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-esas sayılı dava dosyasının UYAP üzerinden mahkememizce incelenmiştir.
—-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dava dosyasının yapılan incelenmesinde; davacısının, mahkememiz davalısı —–. olduğu, davalısının mahkememiz davacısı —–olduğu; dava konusunun —.İcra Dairesi’nin—-esas sayılı dosyasında ödenen 90.450,88-TL’nin istirdadına ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesinde özetle; ana yüklenici olan —-kendilerine yansıtma faturası düzenlediğinde kendilerinin de davalıya yansıtma faturası düzenlediklerini, bu kapsamda —–kendilerine 63.842,92-TL’lik yansıtma faturası kestiğini, kendilerinin de bu kesintiyi faturalandırarak cari hesaptan düştüklerini beyan ettiği ve dolayısıyla dosyamıza konu yansıtma faturalarına dayandığı anlaşılmıştır.
HMK 166. maddesi davaların birleştirilmesi hususunu düzenlemektedir. HMK 166/4 maddesinde; davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda davalar arasında fili ve hukuki bağlantı bulunduğu, 166/1 maddesi gereğince de yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya mahkemece ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, yukarıda açıklanan nedenle davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve birbiri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla; —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—–esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; dosyanın taraflarının mahkememizdeki işbu dosyanın tarafları ile aynı olduğu, davaların aynı yansıtma faturalarına dayandığı, dosyalar arasında irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek davanın diğer davayı da etkileyebileceği dikkate alınarak iş bu dava dosyasının HMK.166/2.maddesi gereğince —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin bu dava dosyasının —Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası ile HMK nun 166. maddesi uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–esas sayılı dosyası üzerinden devam etmesine,
3-Birleştirme nedeniyle bu dosyanın esasının kapatılmasına,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,İlişkin olarak, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kesin olarak ve nihai kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.