Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/81 E. 2023/953 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/81 Esas
KARAR NO:2023/953
DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/01/2023
KARAR TARİHİ: 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
müvekkili firmanın, —— adlı ürünün ithalatının yapılması için 10.09.2020 tarihinde hizmet aldığı davalı ——-müşaviri ile iletişime geçtiğini, davalının konu
hakkında talep ettiği tüm bilgi ve belgeyi kendisine gönderdiğini, davalı yaptığı inceleme neticesinde,
——– kodu ile ithalatının yapılmasının uygun olduğuna karar verdiğini, buna göre resmi işlemler yürütüldüğünü, ancak—— yaptığı inceleme neticesinde ithalatı yapılan ilgili ürünün beyan edilen —– numarasının hatalı olduğunu ifade ederek müvekkili aleyhine —– sayılı ve — tutarlı ceza kararı ile—- sayılı 7.727,40 TL tutarlı ek tahakkuk kararı verdiğini, bu kararların tebliği akabinde müvekkil, davalı ile görüşse de davalı bu işlemlere dair makul bir gerekçe bildiremediğini, bu sebeple müvekkil daha fazla zarara uğramamak adına —–sayılı ceza kararı için — tarihinde uzlaşma süreci başlatmış ve —- tarihinde faizi ile birlikte —- ödeme yaptığını, aynı şekilde müvekkil, —sayılı ek tahakkuk kararı için —- tarihinde uzlaşma süreci başlatmış ve —- tarihinde faizi ile birlikte — ödeme yaptığını, davalının mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermemesi sebebi ile müvekkil maddi zarara uğradığını, müvekkilinin, davalıdan ithalat ve ihracat işlemlerinin yürütülmesi için ——-müşavirliği hizmeti
aldığını, bu kapsamda yapılan işlemlerin eksiksiz ve hatasız yürütülmesinden bizzat davalı sorumlu olduğunu, objektif bir değerlendirme neticesinde—– numarasını belirleme yükümlülüğünün ———-müşavirlerinde olduğu, Netice olarak; davalının üstlendiği yükümlülüğü gereği gibi ifa edememesi sebebi ile müvekkilin uğradığı 19.550,80 TL tutarındaki maddi zararın ———-Kanunu 181. maddesi kapsamında, TTK 1530/7 hükmü gereği en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve avukatlık ücreti KDV’sinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı sunduğu dilekçe ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmeye aykırılık sebebiyle uğranılan zararların tazmini talebine ilişkindir.Davacı, dava konusu ürünlerin ihracat ve ithalatı sebebiyle —— alınmasın hususunda davalıdan hizmet alımı için anlaşma sağlandığını, davalının —– yanlış tespit etmesi sebebiyle —– tarafından ceza ve ek vergi tahakkuk edildiğini, uzlaşma süreci ile toplam 19.550,80-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalının eksik ve ayıplı hizmeti sebebiyle fazladan ödemiş olduğu ceza tutarı ve ek tahakkuk vergisinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—– tarafların sicil kayıtları celp edilmiş, —– davaya konu kayıtlar celp edilmiş, — tarihli bilirkişi raporu alınmış, — tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporunda özetle, “…Davalı —— şirketinin, dolaylı temsil sıfatıyla davacı adına—–tescil ettirdiği —– sayılı beyannamede (beyanname uyaptan görülemedi) beyan ettiği —– aksine, eşyanın tarifesinin ———idaresinin belirlediği — olduğunun anlaşıldığı, davalı —- müşaviri (çalışanı) —- davacıya eşya hakkında, Kokuyu yayıyor mu yoksa püskürtüyor mu diye soru yönelttiği, Davacı adına, —–davalıya; püskürtme sistemiyle koku yaymakta, ve – —— ile çalıştığı bilgisinin verildiği, dolayısıyla da, davalı ———-müşavirinin bu teknik bilgi sonrasında eşyanın beyan edilmesi gereken —– olması gerektiğinibilmesi/anlamış olmasının mesleğinin icabı
olduğu, —-tarafından hatalı beyan edilmiş olmakla birlikte, davacı yanın ek vergilere karşı zararının söz konusu olmayacağı, çünkü eşya baştan —- beyan edilmiş olması halinde, ek tahakkuka konu edilen miktarın eşyanın asıl vergisi olduğu, dolayısıyla uzlaşma sonrası davacı tarafından ödenen ve eşyanın asıl vergisi olan ve uzlaşı ile 10.550,80-TL olarak ödenen tutara karşı, davalı ——–müşavirlik firmasının sorumluğunun bulunmadığı, ancak hatalı —— beyanı nedeniyle ———-idaresince tatbik edilen 9.000 TL para cezasından davalı ———-müşavirlik firmasının sorumlu olması gerektiği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 10.10.2023 tarihli raporunda özetle,”…Davacı yanın itiraza konu ettiği ve gerçek ödenmesi gereken 7.727,40 TL noksan vergi eşyanın ithali esnasında yani ithalat işleminin yapıldığı 2020 senesinde ödenmesi gereken vergi olduğu, ancak bu vergiler —————idaresi tarafından Ek Tahakkuk çıkarılmakla, davacının bu parayı 2 yıl sonra 2022 yılında ödediği, dolayısıyla da; davacının 2 yıl yaralandığı bu tutar hakkında 2.823,40 TL faiz ödemesinin olağan olarak değerlendirildiği, bu konu hakkında nihai karar sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu, tarafların dilekçelerine konu ettiği sair hususların, KÖK RAPORDA ayrıntılı anlatım ve görsellerle cevap verildiği, tarafların; raporda ulaşılan kanaatleri değiştirecek yeni bir belge ibrazları bulunmadığından KÖK RAPORDA varılan kanaatleri aynı şekli ile tekrarı gerektiği, kanaatine varılmış…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; alınan kök ve ek bilirkişi raporu gereğince davalının dava konusu ürüne ilişkin —— kodunu yanlış tespit ettiği sabittir. Davacı taraf davalının — kodunu yanlış tespit etmesi sebebiyle —- tarafından ceza ve ek vergi tahakkuk tutarını ödediğini beyan etmekte ise de alınan kök ve ek rapor gereğince davacının ödememiş olduğu 7.727,40-TL vergi dava konusu ürünün asıl vergisi olup davalı tarafça —— kodu doğru beyan edilmiş olsa dahi bu bedeli davacının ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davacının salt vergiye yönelik talebinin yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Davalı sözleşmeye konu edimini uygun ifa etmiş olsa idi davacı taraf bu zararları ödemek zorunda olmayacağından davalının —- yanlış tespit etmesi sebebiyle davacının ödemek zorunda kaldığı vergi cezası ve vergiye yönelik faizlerden de davalı sorumludur. Aksi yöndeki kök ve ek bilirkişi raporlarındaki tespitlere, davacı ve davalı itirazlarına itibar edilmemiş, davacının asıl vergi borcu dışındaki yaptığı ödemlerden davalının sorumlu olduğu değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne, 11.823,4‬0-TL’nin 05/11/2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-11.823,4‬0-TL’nin 05/11/2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar harcı 807,66-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 333,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 473,78-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 333,88-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 179,90-TL başvuru harcı, 25,60-TL vekalet harcı, 102,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.208,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.940,05-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.886,83-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 1.233,17-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 11.823,4‬0-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 7.727,40-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2023