Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/801 Esas
KARAR NO:2023/1045
ASIL DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
ASIL DAVA TARİHİ:29/09/2016
BİRLEŞEN DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ:27/09/2018
KARAR TARİHİ:19/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ailesini ziyaret etmek için —– gittiğini, — gitmek için ise davalı —– ile anlaşıp bilet aldığını, —-firmasına ait olan——plakalı yolcu —- ile —- tarihinde —aldığı yolcularını —– ilçesine götürmek üzere hareket ettiğini, ——- yolda kaza yaptığını, bu kazanın oluşumunda —— plakalı araç sürücüsü —-kusurlu olduğunu, araç içinde bulunan yolcuların 13 ünün ağır şekilde yaralandığını, kazada müvekkilinin sol kolu ve parmaklarının işlevsiz hale geldiğini, müvekkilinin uzun süre çalışamadığını, bedensel zarara uğradığını, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL maddi,150.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aynı olay nedeniyle ——– sayılı dosyası tazminat talepli dava görülmekte olduğunu, olaya karışan —– plakalı araç davalı sigorta şirketince ——–tarihleri arasında zorunlu—-sigortalı olduğunu, —- plakalı araç sigorta şirketi —— başvuru yapıldığını,—— dosya açılmış ancak sigorta şirketi başvuru sürecinin uzun bir süre geçmesine rağmen sonlandırılıp kendilerine bilgi verilmediğinden sigorta şirketi aleyhine işbu davayı açmak zorunda olduklarını bu nedenle davanın dava konusu ile aynı olan ——- dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Asıl davada davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığını, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Asıl davada diğer davalı —- usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen — plakalı aracın müvekkil şirket —– vadeli —– sigortalandığı,—- tarihinde meydana geldiği iddia edilen trafik kazasında — tarafından Maluliyeti kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebiyle müvekkil şirket aleyhine —— Sayılı dava açıldığı ve ret kararı verildiğini, dava şartlarını düzenleyen HMK m.114-1 i bendi uyarınca “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” şartı arandığı, bu halde aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılması halinde davanın reddinin gerektiğini, açılmış olan davanın,——-dosyası ile tarafları, konusu ve dava sebebi aynı olduğundan kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Asıl ve birleşen dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Asıl ve Birleşen davada davacı,— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkili —-malul kaldığını, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, asıl ve birleşen dosyadaki davalıların oluşan zarardan ——-gereğince sorumlu olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davada sigorta şirketi , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştirAsıl davada davalı ——usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Dosyanın safahatı incelendiğinde; davacı tarafından davalılar sigorta şirketi, işleten ve sürücüye karşı —– davanın açıldığı, mahkemece bu davanın ilk celsesinde davalı sigorta şirketi yönünden KTK 97. md. gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, Mahkemece aynı duruşmada diğer davalılar —- yönünden tefrikine karar verildiği ve iş bu davanın esası olan —-kaydının yapıldığı, davacı tarafından daha sonra aynı kaza ve aynı sigorta şirketi hakkında—-Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve —– sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiği ve yargılamanın mahkememiz dosyası üzerinden yürütüldüğü, mahkememizin ——–kararı ile “…Davanın KISMEN KABULÜNE; ASIL DAVA YÖNÜNDEN; Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 784,36-TL tedavi gideri ile 19.417,88-TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar —— kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik talebinin (4.000,00-TL) REDDİNE, Manevi tazminat talebi yönünden;
3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———- alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
4-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 784,36-TL tedavi gideri ile 19.417,88-TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik talebinin (4.000,00-TL) REDDİNE…” karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili, davalı —– vekili ve birleşen dosya davalısı sigorta vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya —- gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi sonucunda——- Karar sayılı —- tarihli ilamı ile; —-Davacı vekili, davalı —–vekili ve birleşen dosya davalısı sigorta vekilinin istinaf başvurularının AYRI AYRI kabulü ile başlıkta bilgileri yazılı bulunan istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/3.maddesi hükmü gereğince KALDIRILMASINA…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrasında mahkememizin —– esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile —— taraflara tebliğ edilmiş ve dava sonuçlandırılmıştır.Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden göre, davacının, ——- iline seyahat ederken meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, davalı —– davacının yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü ve kayıt maliki olduğu, davacının taşınmasına ilişkin işlemin kendisine dava yöneltilen —-şirketi adına yapıldığı, bu suretle davacı ile davalı —–şirketi arasında taşıma sözleşmesi kurulduğu görülmüştür.———- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Somut olay bakımından değerlendirme yapıldığında, ——- sayılı kaldırma ilamı gereğince dava konusu uyuşmazlığın davacı ile davalı ——- arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının tüketici sıfatına sahip olması ve davacı yolcu ile davalı taşıyan arasındaki taşıma sözleşmesinin dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalması sebebiyle davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu anlaşılmış, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin ——– Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
4-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli ———-Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
5-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
6-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
8-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile ———— Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/12/2023