Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/59 E. 2023/241 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/30 ESAS
KARAR NO : 2023/243

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/02/2018 tarihinde —-yakınlarında davalı taraf sigorta şirketine—–poliçe numaralı ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan —–Plakalı otobüs sürücüsünün 8/8 kusuru ile meydana gelen trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı ağır şekilde yaralandığını, davaya konu kazadan önce öğretmen olarak görev yapan müvekkilinin yaralanması nedeniyle uzun süre tedavi gördüğünü, birden fazla ameliyat geçirdiğini, müvekkilinin tedavi sürecinde çalışmadığını ve bakıma muhtaç kaldığını, halen müvekkilinde tam bir iyileşme olmadığını, geçici ve sürekli iş göremezlik ile bakıcı gider zararı mevcut olduğunu, bu nedenlerle; 100,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 100,00-TL, bakıcı gideri olarak 100,00-TL olmak üzere 300,00-TL maddi tazminatın, (aracın ticari olması sebebiyle) davalı sigortaya başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … için—– müvekkil sigorta şirketi tarafından 02.04.2019 tarihinde 8.750,00 TL ve 19.03.2019 tarihinde 93.267,92 TL olmak üzere toplam 102.017,92 TL ödeme yapıldığını, Davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve —– ihbarı gerektiğini, davacı taraf herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde tarafından tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafça ZMMS genel şartlarında belirtilen ve ibrazı zorunlu olan belgelerle yapılmış bir başvuru bulunmuyor ise dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, huzurdaki dava derdest ise reddi gerektiğini, müvekkil şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, İşbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığın, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, manevi tazminat talepleri ZMMS teminatı dışında haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, davanın ihbarını, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın; 05/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yolcu olarak bulunduğu—— Plakalı ticari aracın kaza yapması sebebiyle davacının ağır yaralandığı iddiasına istinaden davacının geçici ve sürekli maluliyeti ile bakıcı ihtiyacının oluşup oluşmadığı, varsa miktarı davalının söz konusu zarardan kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen aracın ZMMS’si olması sebebiyle sorumlu olup olmadığı, kazadaki tarafların kusur oranları, davacının kaza sebebiyle başlatılan savcılık soruşturma dosyasında dava dışı sürücü/işleten ile uzlaşıp uzlaşmadığı, davalı tarafından yapılan ödemelerin KTK 111/2 madde hükmü kapsamında yetersiz olup olmadığı, davacının yapılan ödeme tutarını aşan miktarda zararın olup olmadığı, varsa davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise miktarı, temerrüt tarihi ve faizin türü hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı hakkında ilgili kolluk birimine müzekkere yazılarak sosyal ve ekonomik durum araştırma raporu dosyamız arasına alınmış, hasar dosyası, ZMMS ve Genişletilmiş Kasko Poliçeleri, trafik kaza tespit tutanağı, davacının tedavi evrakları, ——.Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilgili dosyasının evrakları celp edilmiştir.

Davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıda sürekli ve/veya geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığının, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre tespiti için dosya davacı vekilinin talebi doğrultusunda —– gönderilmiştir.—– 09/11/2020 tarihli raporunda özetle; “…Yukarıda rapor tetkik, Fizik Tedavi Rehabilitasyon konsültasyon ve muayene bulguları yazılı olan —— oğlu 1989 doğumlu —— 05.02.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası olayı neticesinde sol el dördüncü parmakta fraktür, sol el ve yüzde yara izleri olduğu, sol el dördüncü parmaktan ameliyat edilip medikal tedavi uygulandığı, iyileşme sürecinin tamamlandığı anlaşılmıştır. Şahsa Fizik Tedavi Rehabilitasyon kliniğinden konsültasyon istenmiş olup ilgili klinik tarafından yapılan muayenede eklem hareket açıklığına etki edecek bir kırığı olmadığı anlaşılmıştır. Şahısta sekel mahiyetinde sol el dorsal yüzde hipertrofik skar meydana gelen yaralanması ile ilgili olarak; a) 30 Mart 2013 tarih ve —–sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre; Lezyon (sol el dorsumunda deri sekeli): Deri Arızaları, diğer deri hastalıkları, hafif derecede deri sekellerine göre kişinin özür oranı kıyasen %2 (yüzde iki) olduğu, b) Şahsın gerçekleşen trafik kazası neticesinde 20(yirmi) gün süre ile geçici iş göremezlik süresi içerisinde olacağı…” şeklinde kanaat belirttiği görülmüştür.
Davacı vekilinin—–raporuna ilişkin itirazları doğrultusunda yeniden değerlendirilmek üzere ek rapor istenmiştir.
—— 30/12/2020 tarihli ek raporunda özetle; “…Yukarıda rapor tetkik, Fizik Tedavi Rehabilitasyon konsültasyon ve muayene bulguları yazılı olan —– oğlu 1989 doğumlu—— 05.02.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası olayı neticesinde sol el dördüncü parmakta fraktür, sol el ve yüzde yara izleri olduğu, sol el dördüncü parmaktan ameliyat edilip medikal tedavi uygulandığı, iyileşme sürecinin tamamlandığı anlaşılmıştır. Şahsa Fizik Tedavi Rehabilitasyon kliniğinden konsültasyon istenmiş olup ilgili klinik tarafından yapılan muayenede eklem hareket açıklığına etki edecek bir kırığı olmadığı anlaşılmıştır. Şahısta sekel mahiyetinde sol el dorsal yüzde hipertrofik skar meydana gelen yaralanması ile ilgili olarak; a) 11 Ekim 2008 tarih ve—– sayılı—– yayınlanan —– Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’ine göre; Lezyon(sol el dorsumunda hafif hipertrofik skar alanı): A cetveli XIV. liste, Arıza Sıra No: 1A, Arıza Ağırlık Ölçüsü: 7, B cetveli Meslek Grup No: 1, C cetveli Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A, D cetveli 38-39 yaşındaki sigortalının Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı Kıyasen: %3 (yüzde üç), E cetveli 30 ve 31 yaşındaki sigortalının Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı: %2.3 (yüzde iki nokta üç) olduğu, b) Şahsın gerçekleşen trafik kazası neticesinde 20(yirmi) gün süre ile geçici iş göremezlik süresi içerisinde olacağı, c) Mevcut tıbbi durumunun başkasının bakımına muhtaç olmasını gerektirir nitelikte olmadığı…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.Davacı vekilinin —— raporuna ilişkin itirazları doğrultusunda yeniden değerlendirilmek ve kati son rapor düzenlenmek üzere ek rapor istenmiştir.
—– 24/02/2021 tarihli ek raporunda özetle; “..Yukarıda rapor tetkik, Fizik Tedavi Rehabilitasyon konsültasyon ve muayene bulguları yazılı olan —— oğlu 1989 doğumlu …’ın 05.02.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında; A) Sol el dördüncü parmakta falanks fraktürü, sol el ve sol kaş üzerinde yumuşak doku travması geliştiği, sol el dördüncü parmak falanks kırığına yönelik opere edildiği, medikal tedavi uygulandığı, yara iyileşme sürecinin tamamlandığı, B) Şahsın 28.10.2020 tarihinde Fizik Tedavi Rehabilitasyon Kliniğinde ve —– Dalında muayenesi yapılmış olup söz konusu kırığın sekel bırakmadan iyileştiği, eklem hareketlerinin tam olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu trafik kazasında yukarıda ayrıntılı olarak verilen yumuşak doku yaralanmasına bağlı olarak sol el üzerinde hipertrofik skar geliştiği, sol kaş üzerinde ise 3 cm-.lik cilt renk ve seviyesini önemli derecede almış skatris geliştiği, C) Ciltte bulunan lezyonlar bakımından maluliyet değerlendirilmesi “hipertrofik skar veya keloid” halini almış lezyonlara göre yapılmaktadır. Bu nedenle davacı vekil tarafından itiraz edilen ve şahsın sol kaş üzerinde bulunan, cilt renk ve seviyesini önemli derecede almış skatrisin bu kapsamda değerlendirilmediği ve herhangi bir maluliyet oluşturmadığı, D) Sol dördüncü parmak falanks kırığının özelliği itibari ile başkasının sürekli bakımına muhtaç olmasını gerektirir nitelikte olmadığı, E) Şahsın mevcut tibbi durüumuü aşağıda belirtilen yönetmeliklere göre değerlendirildiğinde; I. 03.08.2013 tarih ve ——sayılı ——yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında değerlendirildiğinde: şahısta Ek-1 hastalık listesi kategorisine giren lezyon olmadığı ve beden çalışma gücünün en az 60’ını kaybetmediği, sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, IL. 11 Ekim 2008 tarih ve —– sayılı —-yayınlanan —– Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’ine göre; Lezyon(sol el dorsumunda hafif hipertrofik skar alanı): A cetveli XIV. liste, Arıza Sıra No: 1A, Arıza Ağırlık Ölçüsü: 7, B cetveli Meslek Grup No: 1, C cetveli Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A, D cetveli 38-39 yaşındaki sigortalının Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı Kıyasen: 63 (yüzde üç), E cetveli 32 ve 33 yaşındaki sigortalının Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı: 902.3 (yüzde iki nokta üç) olduğu, H, Bakıcı ihtiyaç süresinin 10 (on) gün olduğu, sürekli bakıcı ihtiyacı olmadığı, IV. Şahsın geçirdiği trafik kazası neticesinde 20 (yirmi) gün süre ile geçici iş göremezlik süresi içerisinde olduğu…” şeklinde kanaat bildirdikleri; bu şekilde alınan her üç rapor arasında herhangi bir çelişki kalmadığı görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının tespitinden sonra; dosyanın mahkememizce resen seçilecek trafik kazalarında uzman kusur bilirkişisi, aktüer bilirkişi niteliği bulunan bir uzman bilirkişiye tevdi ile davacının davaya konu olay nedeniyle talep edebileceği tazminat tutarları bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise ne kadar olduğu hususlarında ve davaya konu trafik kazası nedeniyle kazaya karışan araç sürücülerinin orantısal kusur durumlarının tespiti ile davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli ve hüküm kurmaya uygun rapor alınmasına karar verilmiş, davacı vekili yapılan ihtara rağmen bilirkişi ücretlerini yatırmamış, çıkan maluliyet oranına göre, bakiye zarar çıkmayacağından ücreti ödemeyeceğine dair dilekçe sunmuştur.Tüm dosya kapsamına göre; meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının sürekli iş göremezlik oranın %2, geçici iş göremezliğin ise 20 güne kadar uzayabileceğinin —– raporlarından anlaşıldığı, davacı vekiline kusur/zarar konusunda bilirkişi incelemesi ücretini yatırması için ihtarlı tebligat yapıldığı, davacı vekilinin 02/02/2022 tarihli dilekçesi ile, çıkan maluliyet sonucunu kabul etmediğini, bu sonuca göre bakiye zarar çıkmayacağından ücreti yatırmayacağını beyan ettiği, davacının bilirkişi ücretini yatırmayarak, davalının 02/04/2019’da ödediği 8.750,00-TL ve 19/03/2019’da ödediği 93.267,92-TL olmak üzere toplam 102.017,92-TL dışında talep edilen tazminat kalemlerine ilişkin sorumlu olduğuna dair iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 125,5‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 307,50-TL yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.