Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/55 Esas
KARAR NO:2023/969
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 19.01.2023
KARAR TARİHİ: 05.12.2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
11.10.2021 tarihinde saat 11:50 sıralarında—– yol kesim levhasına 200 metre kala sürücü — sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracı ile —- istikametine seyir halinde iken bahse konu yere geldiği esnada—– şeklindeki büyük demir parçasına aracının sol ön tampon, far, alt ve sol yan kısımları ile çarpması neticesinde tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, yapılan ekspertiz sonucu dava konusu araçta 23.076,84 TL hasar meydana gelmiş olduğu tespitinin yapılmış olduğunu, bu kapsamda dava dışı —– gerekli ödemenin davacı tarafından yapılmış olduğunu, davacının sigortalının halefi durumuna geçmiş olduğunu, bu kapsamda yapılan icra takibine davalı tarafından haksız şekilde itiraz edilmiş olduğunu ve takibin durdurulmuş olduğunu, açıklanan nedenler ile davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalının ——– bağlı bir kuruluş olduğunu, Sayıştay denetimine tabi olduğunu, mahkeme ilamına bağlı olmayan taleplerin ödenmesinin mümkün olmadığını, otoyol güzergahlarının rutin denetimlerinin yapıldığını, yolda meydana gelen olumsuzluklara 24 saat esasına göre müdahale edildiğini, dava konusu kaza mahallinde vardiya defteri incelendiğinde rutin kontrollerin yapılmış olduğunu ve herhangi bir olumsuzluğun rapor edilmemiş olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın yetki ve pasif husumet yokluğundan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından trafik kazası sebebiyle dava dışı —– poliçesi hükümleri gereğince yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ——– sayılı kararında da değinilmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——sayılı İcra Dosyası —- üzerinden dosya içerisine alınıp incelenmiş, kazaya konu hasar dosyasının, sigorta poliçesinin ve —- plakalı aracın tescil ve ruhsat kayıtlarının celp edilmiş, 25.08.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.İtirazın iptali istemine konu —– Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23.076,00 TL asıl alacak, 477,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.553,96-TL alacağın tahsili için 17.02.2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 23.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21.02.2022 tarihinde süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın 19.01.2023 tarihinde 23.553,96-TL üzerinden hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 25.08.2023 tarihli raporunda özetle,
“Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, dosya muhteviyatına sunulmuş olan—- tarihli ve —- Eksper raporunda dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV ve İşçilik dahil 23.076,84 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğu, bu kapsamda tarafımdan yapılan incelemede dava konusu araçta 23.068,24 TL hasar meydana gelmiş olduğu dikkate alındığında eksper raporunda belirtilmiş olan hasar tespitinin kaza tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun ve kadri maruf olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu, dava konusu kaza kapsamında; dosya muhteviyatında sadece kazalı araca ait fotoğrafların bulunduğu, kaza mahallinde bulunan ve çarpmadan hemen sonra çekilmiş fotoğrafların dosya muhteviyatında bulunmadığı, dosya muhteviyatına sunulmuş olan tek kare fotoğrafta da — bulunduğuna dair emare bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafından kazanın — çarpma şeklinde olduğunu belgelendirilmesi ve kolluk kuvvetleri tarafından tutanağın bu demir görülerek tanzim edilmiş olduğu dikkate alınması durumunda; — %70 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, —-plaka sayılı araç sürücüsü —- % 30 kusur oranı ile tali kusurlu olduğu, yol üzerinde —– bulunduğunun davacı tarafından belgelendirilmemesi durumunda —- kusur atfedilemeyeceği, (menfi) bu kapsamda davacının KTK madde 52/B kapamında asli ve tam kusurlu olarak değerlendirilmesi gerektiği, nihai karar ve takdirin mahkemeye ait olduğu, her ne kadar mahkemenin ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 Sayılı Bilirkişi Kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti hakim yetkisinde olduğu belirtildiği, dava kapsamında kaza mahallinde U demirinin bulunduğunun belgelendirilmesi durumunda gerçek zararın kusur oranı nispetinde 23.068,24TL x % 75 = 17.301,18 TL olduğunu, dava kapsamında kaza mahallinde —- bulunduğunun belgelendirilememesi ( menfi) durumunda davacının alacağının bulunmadığı” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Tüm dosya kapsamına göre davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı şirketin——- güvence altına alınmıştır. Kaza günü olan —— plakalı plakalı araç dava dışı sürücünün sevk ve idaresinde iken yolda bulunan demir levhaya çarpmıştır. Kazanın hemen ardından kaza tespit tutanağı tanzim edilmiş, tutanağa göre de aracın demir levhaya çarptığı belirtilmiştir. Kaza tespit tutanağı resmi evraktır ve aksi ispat olununcaya kadar geçerli kabul edilmelidir. Bu haliyle davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, zamanında bakım ve onarımı yapmadığı anlaşıldığından davalının kazanın meydana gelmesinde yüzde yetmiş kusurlu olduğu dava dışı dürücünün ise yüzde otuz kusurlu olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Asıl alacak haksız fiilden kaynaklanıyor olması sebebiyle davacının icra inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı tarafın ——-sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacağın 16.147,76-TL’lik kısmı yönünden iptali ile takibe bu miktar üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarla aynen devamına, asıl alacağa yönelik fazlaya ilişkin ve faize yönelik itirazın iptali taleplerinin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.103,05-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 284,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 818,57-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 284,48-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 179,90-TL başvuru harcı, 25,60-TL vekalet harcı, 68,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.773,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.901,41-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 2.138,96-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 981,04-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 16.147,76-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 7.406,20-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 20/12/2023