Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/457 E. 2023/660 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/377 ESAS
KARAR NO:2023/659
DAVA:Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24.05.2023
KARAR TARİHİ:12.09.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ ——- tarihli ——– akdedildiğini, müvekkili şirketin, sözleşme kapsamında imalatı, montajı vd işlerin yapılacağı asansörleri —– satın aldığını, satın alınan asansörün paslanmaz saç olan kapılarının paslandığını, bu durumun da tespiti akabinde 01.03.2022 tarihinde müvekkili şirket yetkililerinden —– karşı taraf —– yetkilisi ——gönderilen mesaj ile durumun bildirildiğini, müvekkili şirket —- yetkililerinden ——– adresine gönderilen email ile de asansör kapılarında meydana gelen paslanma sorununun bildirildiğini ve asansör kapılarının mevcut durumunun görseller ile —-yetkilisine iletildiğini, ——–gönderilen email ile asansör kapılarında meydana gelen paslanmaların Covid-19 riskine karşı kullanılan solüsyonlar ile yüzeylerin temizlenmesi halinde meydana gelmiş olabileceği ihtimalini ileri sürerek ayıplardan sorumlu olunmadığı ve bu nedenle değişiklik yapılmayacağının bildirildiğini, müvekkili ———- yukarıda belirtilen ve email ile tutanak şeklinde —– tebliğ edilen eksik ve ayıpların giderilmesi ve —— kapsamında kapıların paslanmaz nitelikte olduğu hususunda tarafların mutabık olmasına rağmen kapılarda meydana gelen paslanmalar nedeni ile paslanan ürünlerin değiştirilmesi talebini, aksi halde hukuki yollara başvurulacağı bildirimini içeren ihtarnameyi her türlü talep ve dava hakkını saklı tuttuğuna dair kayıt ile ——– ihtarnamesini keşide ettiğini, —- tarafından müvekkil —–teslim edilen sözleşmeye konu asansörlerin sözleşmede belirtilen nitelikleri taşımadığını, ——-aracılığıyla hem de ihtarname aracılığıyla yapılan bildirime verdiği yanıtlar ile paslanmaların kullanıldığı iddia edilen temizlik malzemelerinden kaynaklı olduğunu ileri sürerek teslim ettiği asansörlerin bildirilen nitelikleri taşımadığını da kabul ettiğini, paslanmaz çelik olan asansör kapısının paslanmış olması halinde hangi nedenle paslandığının bir önemi olmadığı gibi, —— tarafından paslanma sorunu için sebepler ileri sürülmesi de paslanan asansörün aslında paslanmaz çelikten olmayarak Sözleşme’ye aykırı olarak teslim edildiğinin ve ayıplı mal niteliğini taşıdığını, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile Sözleşme’ye aykırılıkların giderilmesi amacı ile şimdilik 40.000,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 30.04.2022 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödetilmesini, temerrüt tarihi olan 30.04.2022 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre içerisinde şimdilik günlük 5.069,88-TL geçici kabul noksanları cezası’nın ticari faizi ile davalı’dan alınarak davacı’ya ödetilmesini, delil tespiti dosyasının harç, yargılama giderleri ve masrafları ile işbu huzurda bulunan dosyaya ait yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada mahkemenin yetkisiz olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği işbu davaya bakmaya yetkili olan mahkemenin İstanbul merkez mahkemeleri olduğunu, bu nedenle huzurda görülmekte olan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarını dayandırdığı ———- Değişik İş sayılı dosyasından yapılan delil tespitinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil aleyhine yapılan delil tespitinde de mahkemenin yetkisiz olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği delil tespitinde bulunmaya yetkili olan mahkemenin ——-mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisiz mahkemede yapılan işbu tespitin dikkate alınmaması gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde teknik şartnamede paslanmaz çelik olarak belirtilmesine rağmen asansör kapılarının paslandığını iddia ettiğini, bu iddiasını da paslanmaz çeliğin paslandığını bu sebeple müvekkil şirketin ayıplı ifada bulunduğunu iddia ettiğini, davacının bu iddiasının da yerinde olmadığını, somut olaya emsal olacak nitelikteki müvekkili şirketin tarafı olduğu————-sayılı dosyadan alınan alanında uzman ehil bilirkişiler tarafından tanzim edilmiş raporda; bir paslanmaz çeliği iyi kondisyonda tutmanın en büyük şartı, onun için iyi bir bakım planının uygulanması olduğu ve adı paslanmaz çelik diye tüm paslanmaz çelikler her ortamda paslanmayacaktır gibi bir düşünce nin oldukça yanlış olup bilimsel olarak hiçbir geçerliliği de bulunmadığı ortaya konulduğunu,
bir paslanmaz çeliği iyi kondisyonda tutmanın en büyük şartının, onun için iyi bir bakım planının uygulanması olduğunu, üzerinden çıkartıldığı düşünülen kirlilik veya pisliğin altında bulunan ve kör noktalarındaki temizlenmemiş yüzeyler bakımından paslanmaz çelik, korozyon için ekstra hassas olduğunu, burada korkulanın ”depozit hücumu altında kalma” gerçekleşebileceğini, havadaki oksijen ile yetersiz değiş tokuşundan doğan bir korozyon formasyonu olduğunu, söz konusu olan, aşınma izlerinin içerisine pisliğin girmesi neticesinde korozyon formasyonunun oluştuğunu, aynı zamanda, kendi kendini iyileştirebilme etkisi de yeterli derecede gerçekleşmeyeceğini, tüm bu nedenlerle; davacının haksız davasının öncelikle yetkisizlik nedeniyle usulden reddini, mahkemenin kanaati aksi takdirde ise davacının işbu haksız davasının esastan reddedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile; eser sözleşmesine dayalı tazminat davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın niteliği gereği taraflar arasında kurulan sözleşmenin 53.maddesiyle ”..Bu sözleşmenin yerine getirilmesi veya yorumlanması veya işlerin gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak bu sözleşmeye taraf olanlar arasında anlaşmazlık halinde her iki taraf mutabık olur ise, tahkim yolu seçilir. Taraflardan herhangi biri hakeme gidilmesini istemez ise, anlaşmazlıkların halinde İstanbul Merkez Mahkemeleri yetkilidir..” hususunun kararlaştırıldığı, mahkememizin davaya bakmada yetkili olmadığı ve uyuşmazlığın———-Asliye Ticaret Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğinden, mahkememizin yetkisizliğine yönelik aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir:

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye yetkisinin ——– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşıldığından MAHKEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın yetkili ——– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına,
3-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
4-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davaya yetkili mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12.09.2023