Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/331 E. 2023/870 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/331 Esas
KARAR NO:2023/870
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ: 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——-dairesinin davalı şirket nezdinde yangın ve ek teminatları hasarlarına karşı —— no.lu poliçe ile sigorta güvencesine alındığını, ——- tarihinde şehir su şebekesindeki arıza sebebiyle su sızıntısının meydana geldiği ve muhtelif eşyaların hasarlandığı, davalı şirkete usulüne uygun 06/09/2016 tarihinde hasar ihbarı yapıldığını, ekspertiz incelemesi neticesinde zararın teminat dışı kaldığının belirtildiğini, bu hususta ——- dosyası ile keşfen inceleme yapıldığı ve zararın 9.500,00 TL olarak belirlendiğini, davalı şirket aleyhine —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı sebebiyle dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiği ve ———– dosyası ile işleme devam edildiğini işbu dosyadan gönderilen ödeme emrine itiraz sebebiyle davanın açıldığını, davalı borçlunun icra takibinden önce şirketlerine başvuru zorunluğunun dava şartı olduğu itirazında bulunduğunu ancak davalıya hasar başvurusunun yapıldığı ve talebin reddedilmesi sebebiyle tekrar başvuru zorunluluğu olmamasına rağmen 19/07/2017 tarihinde tekrar başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, dava konusu zararın poliçe teminatında kaldığını ve davalının zarardan sorumlu olduğunu beyanla, davanın kabulüne, —- dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ev eşyalarının davacıya ait olmadığını, davacının kiraya verdiği konutta ikamet eden kiracının ev eşyası zararlarını talep ettiğini, dava konusu zararların teminat kapsamında bulunmadığını, su hasarları içerisinde şehir su şebekesi arızası nedeniyle akan veya sızan suların sebep olacağı zararların teminat kapsamına alındığını, ancak hasara sebep olan su şebekesi konutun bulunduğu bina su şebekesi olmayıp, sokaktaki su şebekesi olması sebebiyle dahili su hasarları kapsamına girmediğini, talep olunan zararın fahiş olduğunu, ekspertiz incelemesinde zarar bedelinin 2.650,00 TL olarak belirlendiğini beyanla davanın reddi ile %20’den az olmamak kaydı ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 06/09/2016 tarihinde meydana gelen şebeke suyu sızıntısı sebebiyle davacıya ait taşınmazda meydana gelen zararların poliçe hükümleri gereğince davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, 06/09/2016 tarihinde meydana gelen şebeke suyu sızıntısı sebebiyle dava konusu taşınmazdaki eşyalarında hasarın meydana geldiğini, oluşan hasardan poliçe hükümleri gereğince davalının sorumlu olmasına rağmen davalının hasarın teminat dışı olduğu ileri sürülerek ödeme yapmaktan kaçındığını, oluşan zararın davalıdan tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde;——Karar sayılı görevsizlik kararı ile —– Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmiş, —— sayılı ikinci görevsizlik kararı ile de ——Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmiş olmakla mahkememizde —— Esas sayılı numarasına tevzi edilerek yeniden yargılamaya geçilmiş, mahkememizin ——— Karar sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilmiş, dosya istinafa gönderilmiştir.——— tarihli kararı ile “…6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince—— Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE…” karar verilerek işbu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.
Yapılan yeniden yargılama sonucunda mahkememizin tensip zaptı ile dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 11.09.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin 11.09.2023 tarihli raporunda özetle, “…Meydana gelen zararın ——– kapsamında bulunduğu, Davalı şirketin KDV dahil 9.500,00.- TL zarardan sorumlu bulunacağı, Takip tarihine kadar işlemiş faizin 285,00.- TL olacağı, Keyfiyeti kanaat olmak üzere Sayın Mahkemenin takdirlerine…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Somut olayda, dava konusu taşınmazdaki eşyaların şebeke suyu sebebiyle hasar gördüğünün ve oluşan hasarın teminat kapsamında olduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerekmekte olup ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce dava konusu zararın tespiti ve zararın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığının tespit için dosya bilirkişi heyetine gönderilmiş, 10/09/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu alınmış, alınan rapor gereğince davacının zararının 9.500,00-TL olduğu, sigorta şirketinin davacının hasar talebi ret tarihinde (30/09/2016) temerrüde düşmesi sebebiyle davacının 325,37-TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, davacı tarafça 285,00-TL talep edildiğinden taleple bağlılık gereği 285,00-TL işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu tespit edilmiş, 10/09/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alınması gerektiğine kanaat getirilmiş, anılan gerekçelerle davanın kabulüne, davanın kabulüne, davalının———-takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—- Dosyaya konu alacağın —– esas sayılı dosyasındaki miktara dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu, zararın meydana geldiği tarih, alınan raporlar ve yargılama süreci dikkate alınarak takdiren hükmedilen asıl alacak miktarı —– %50’si üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının ——– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin AYNEN DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın takdiren %50’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 668,41-TL’den davacı tarafça tamamlama harcı olarak yatırılan 168,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 500,41-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 168,00-TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 287,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.037,75‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.785,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2023