Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/307
KARAR NO : 2023/483
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—– adıyla oto kaporta tamir hizmeti verdiğini, davalıya ait—- plakalı aracın 08.06.2021 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle karşı aracın trafik sigortacısı olan —– açılan ——nolu hasar dosyasına istinaden onarım için müvekkiline getirildiğini, müvekkilinin aracın onarımını tamamlayarak davalıya teslim ettiğini, 17.700-TL davalıya onarım faturası kestiğini, kaza resimleri, kaza tutanağı, ruhsat resimleri, poliçe ve takibe dayanak fatura suretini ekte mahkemeye sunduklarını, davalıya ait aracın onarımı tamamlanarak davalıya teslim edildiğini, davalının müvekkilinin kestiği faturaya göre hasar bedelini —— tahsil ettiğini, ancak bu bedeli türlü gerekçelerle müvekkiline ödemekten kaçındığını, bunun üzerine faturaya dayalı onarım bedelinin tahsili için —-. İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı icra dosyasıyla icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine icra takibi durdurulduğunu, vaki itiraz üzerine tarafımızca arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamadığını, borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacak fatura, ekspertiz raporu ve oluşturulan hasar dosyasındaki belgelerle sabit olduğunu, borçlunun likit alacağa yaptığı itirazın iptaline ve kötü niyetli itiraz sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha önce aracında meydana gelen bir kazaya ilişkin davacıdan onarım hizmeti aldığını, bu hizmete ilişkin 21.000-TL ödeme yaptığını, bu ödeme yapılırken davacı; paraya ihtiyacı olduğunu, bu nedenle müvekkilinden önden ödeme yapmasını istediğini, bu parayı daha sonra sigortadan tahsil edebileceğini söylendiğini, fakat yapılan eksper raporu sonucunda müvekkilinin 9.000-TL ödeme aldığını, bu nedenle müvekkilinin 12.000-TL zarara uğradığını, müvekkilinin davacıya bu durumdan dolayı şikayetçi olacağını söylediğini, davacı da ileride meydana gelecek bir kazada, bu tutarı mahsup ederek hizmet vereceğini söylemesi üzerine müvekkilinin de iyi niyet göstererek bu durumu kabul ettiğini, dava konusu kaza meydana gelince müvekkilinin de mahsup alacağının ödeneceği vaadi ile yine davacıdan onarım hizmeti aldığını, fakat davacının iki taraf arasında verilen sözlere aykırı davranmadığını, faturanın tamamının talep ettiğini, hasarın onarımı için gerekli olan tüm parçaları müvekkilince karşılandığını, davacı sadece onarım hizmeti verdiğini, bu nedenle müvekkilinin sigortadan aldığı para üzerinden davalının hak edişi de davalının ileri sürdüğü gibi 17.700-TL olmadığını, sigorta eksper raporu mahkemece celbedildiğinde durum daha net anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacının davalı aleyhine—- İcra Müdürlüğü’nün—–Esas sayılı dosyasında başlattığı takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davadır.Davacı vekili; davacının oto kaporta tamir hizmeti verdiğini, davalıya ait —plakalı aracın 08/06/2021 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle karşı aracın trafik sigortacısı olan— açılan —- nolu hasar dosyasına istinaden onarım için müvekkiline getirildiğini, müvekkilinin aracın onarımını tamamlayarak davalıya teslim ettiğini, 17.700-TL davalıya onarım faturası kestiğini, aracın onarımının tamamlanarak davalıya teslim edildiğini, davalının müvekkilinin kestiği faturaya göre hasar bedelini —-tahsil ettiğini, ancak bu bedeli kendisine ödemediğini, onarım bedelinin tahsili için davalı aleyhine takip başlattığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini beyan ederek icra takibine yapılan itirazın iptalini dava ve talep etmiş; davalı vekili ise, müvekkilinin meydana gelen bir kazaya ilişkin davacıdan onarım hizmeti aldığını, bu hizmete ilişkin 21.000-TL ödeme yaptığını, davacıya borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Tüketici Mahkemesi’ne hitaben açılan dava —-Tüketici Mahkemesi’nin—– esas sırasına kaydedilmiş, mahkemenin 13/12/2022 tarihli kararı ile “…Dava konusu —-plakalı aracın tescil kayıtlarına göre kullanım şekli/cinsinin ticari taksi-ticari olduğu, bu nedenle dosyamız davalısının 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici vasfı taşımadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici kanununda tanımlanan tüketici ve satıcı ilişkisine uymadığı…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacının ve davalının gerçek kişi olması nedeniyle, haklarında esnaf tacir araştırması yapılması için—–Birliği’ne, —-Vergi Dairesi Başkanlığına,—– Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkereler yazılmıştır.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir. Somut olayda davacının ve davalının gerçek kişi olduğu görülmektedir. Bu kapsamda davanın ticari dava olup olmadığının tespiti hususunda ilgili kurumlara müzekkere yazılmıştır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları,—- Birliği’ne,—- Vergi Dairesi Başkanlığına,—— Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevapları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının bilanço usulüne göre defter tutup tacir sayıldığı, ancak davalının ticari işletmesi bulunmadığı, taksi ile yolcu taşımacılığı işi ile uğraşıp basit usulde defter tuttuğu ve tacir olmadığı, onarıma konu aracın ticari araç olmasının tek başına uyuşmazlığı ticari dava yapmaya yetmeyeceği, davacının tacir olduğu, davalının tacir olmadığı itirazın iptali davasının TTK’nın 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, bu suretle mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin—–Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin—– Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3—– Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından karar istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın —— BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri, vekalet ücreti ve karar ilam harcının yargı yeri belirlendikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile—–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.