Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/247
KARAR NO : 2023/484
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 31/03/2023
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—- 0 ada —-parsel sayılı arsanın maliki olduğunu, davalı arsa sahibi ile davalı —- Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi arasında, —–sahibi olduğu bu arsada bir Ticaret Merkezi inşaa edilmesi ve inşaa edilen bağımsız bölümlerin satışı ile hasılatlarının paylaşılmasına ilişkin olarak —–Noterliği 26.03.2018 tarih ve—— yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve / Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi / Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, Davalı firmalar arasında akdedilen işbu sözleşmeye göre arsa üzerinde yüklenici tarafından bir proje inşa edilecek ve projedeki bağımsız bölümlerin satışı arsa sahibi adına yine Yüklenici tarafından gerçekleştirileceğini, bu satışlardan gelen hasılatın ise %58’i arsa sahibi —-% 42’si yüklenici olan —— Ortaklığı’na ait olacağını, İnşaat ruhsatı alınmasından itibaren 48 ay sonra satışı yapılmamış olan bağımsız bölümler ise aynı oranlarda taraflar arasında paylaştırılacağını, işbu sözleşmeye göre —-satış yetkisi alan —- Adi Ortaklığı tarafından, davalı —–ise arsa sahibi/işveren olduğu —- ilçesi, —–Mah. 0 ada,—-parselde” kayıtlı taşınmaz üzerindeki —–Projesi kapsamında—– sayılı bağımsız bölüm iyi niyetli 3. Kişi olan müvekkile—–. Noterliği 13/11/2020 Tarih ve—–Yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile 1.109.000,00 TL (Kdv Hariç) bedel karşılığında satıldığını, müvekkilinin, işbu sözleşme gereği yüklendiği ödeme yükümlülüklerini eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini, sözleşme bedelinin tamamı, satış vaadi sözleşmesinde açıkça belirtilen —— Şubesi Müdürlüğü nezdindeki banka hesabına ödendiğini, ayrıca satış vaadi sözleşmesine ilişkin KDV ödemeleri de ——Adi Ortaklığı’nın belirtmiş olduğu hesaba yapılarak tamamlandığını, sözleşmeden kaynaklı ödemelerin tamamlandığına dair yüklenici —– Adi Ortaklığından alınan “Borcu Yoktur” yazısını dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davaya konu bağımsız bölümün bulunduğu —– Projesinin tamamlandığını, projedeki bağımsız bölümlerin kat irtifak tapuları arsa sahibi —–adına çıktığını, müvekkili tarafından ödenen satış bedelleri arsa sahibi ile yüklenici arasında sözleşmedeki oranlar üzerinden davalılarca paylaşıldığını, müvekkilinin, sözleşmeden kaynaklı tüm ödemelerini eksiksiz ve zamanında yaptığını, ancak arsa sahibi ——tarafından projeden bağımsız bölüm satın alan 3. Kişilere, yüklenici ile aralarındaki hasılat paylaşımı esaslı inşaat sözleşmesinin feshedileceği ve satışı yapılan bağımsız bölümlerin vaad alacaklılarına devredilmeyeceğinin bildirildiğini, Müvekkilinin, bedelini ödediği bağımsız bölümü devralmak adına Yüklenici —– Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi ile görüşmeler yaptığını, ancak Ortaklık, arsa sahibi firma ile uyuşmazlık içinde olduklarını, 3. Kişiler lehine tapu devirlerinin yapılamayacağının ifade edildiğini, tüm ödemelerin tamamlanmasına ve bağımsız bölümün teslime hazır durumda olmasına karşın ve tüm taleplerine rağmen müvekkili adına tapu devirleri yapılmadığını, satın aldığı ve bedelini ödediği bağımsız bölümün tapu devrini alamayan müvekkil adına davalılara —– Noterliği 29/03/2023 Tarih ve —–Yevmiye Numaralı ihtarnamesi gönderilerek bağımsız bölümün devri talep edildiğini, tapu mülkiyetinden doğan hakkını haksız ve kötü niyetli kullanan davalı —–tapu devrini yapmaktan açıkça kaçındığını, bağımsız bölümün satışından haberi olan ve ödenen bedelleri tahsil eden arsa sahibinin bu kötü niyetli davranışı göz önüne alındığında, yapı kullanım ruhsatı çıkan ve kat irtifakları kurulan dava konusu bağımsız bölümün davalı arsa sahibi tarafından 3. kişilere satılması kuvvetle muhtemel olacağını tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalması kaydıyla şimdilik; dava konusu “—–ilçesi, —-0 ada,—- parselde kain —-sayılı bağımsız bölüm üzerine davalıdır şerhi konulmasını, —- Adi Ortaklığı ile; Müvekkili —– arasında akdedilen —– Noterliği 13/11/2020 Tarih ve —– Yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’nin ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; —–Adi Ortaklığı ile davacı —–arasında akdedilen—-. Noterliği 13/11/2020 Tarih ve —–Yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’nin ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesi talepli tespit davasıdır.
Davacı, davaya konu ettiği taşınmazın—– Noterliği 13/11/2020 Tarih ve —– Yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile 1.109.000,00 TL (Kdv Hariç) bedel karşılığında kendisine satıldığını, işbu sözleşme gereği yüklendiği ödeme yükümlülüklerini eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini, sözleşme bedelinin tamamının, satış vaadi sözleşmesinde açıkça belirtilen—— Şubesi Müdürlüğü nezdindeki banka hesabına ödendiğini ancak taşınmazın adına tescil edilmediğini beyan ederek,—– Noterliği 13/11/2020 Tarih ve —–Yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’nin ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesini dava etmiştir.Davacının gerçek kişi olması nedeniyle, hakkında esnaf tacir araştırması yapılması için—-Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’ne, —— Vergi Dairesi Başkanlığına, ——Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkereler yazılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir. Somut olayda davacının gerçek kişi olduğu görülmektedir. Bu kapsamda davanın ticari dava olup olmadığının tespiti hususunda ilgili kurumlara müzekkere yazılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, —- Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’ne, —–Vergi Dairesi Başkanlığına,—– Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevapları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının tacir olmadığı, davaya konu ettiği sözleşmeyi şahsı adına imzaladığı, davanın TTK’nın 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, bu suretle mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli —– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,Dair, tarafların yokluklarında, verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.