Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/163 E. 2023/718 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/163 Esas
KARAR NO:2023/718
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/03/2023
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sahibi olduğu, sürücü —–idaresindeki — plakalı — ile davalıların sürücüsü ve sahibi oldukları — plakalı –06.01.2022 tarihinde, saat 10’da kazaya karıştığı; sürücü —– kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, — plakalı —-kaza nedeniyle hasar gördüğü; değer kaybettiği ve onarım süresince mahrumiyet zararı olduğunu, davalılardan zararın tahsili için yapılan arabuluculuk görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlandığı açıklanarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, —-plakalı — hasar tutarının 100 TL kısmının, değer kaybının 100 TL kısmının ve mahrumiyet zararının 100 TL kısmının kaza tarihi 06.01.2022 itibariyle avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından sunulan eksper raporlarının kabul edilmediği; kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiği; —-plakalı —–sigortacısı —– davanın ihbarı ve reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —- usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maddi tazminat talebine ilişkindir.Davacı, 06/01/2022 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle —-plakalı araçta maddi zararın oluştuğunu, davalıların meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı——- davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- tarafların sicil kayıtları dosya arasına alınmış, davacıya ait aracın hasar kayıtları —- celp edilmiş, — tarihli bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 19.06.2023 tarihli raporunda özetle, “…Kazaya karıştığı beyan edilen —- plakalı —–hasarların birbirleri ile ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olmadığı; beyan edilen kazanın doğru olmadığı; Mahkeme görevlendirmesinin yerine getirilmesinde eksiklik olmaması için işbu raporda beyan edilen kaza ve hasar için değerlendirme yapıldığı ancak bu durum beyan edilen kazanın doğru olmadığı gerçeğini değiştirmediği; Davalı sürücü — idaresindeki — plakalı—kavşaklara yaklaşırkenyavaşlamadığı ve kavşaktan çıkmak üzere olan — kasasına çarptığı için KTK 52/a ve KTY 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; Dava dışı sürücü —-idaresindeki — plakalı —– kavşaktan çıkmak üzereyken —kasasının arka sol kısmına çarpması sonucu kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; Davalı —-sahibi olduğu — plakalı aracın sürücüsü —kusurundan KTK 85/1-5 maddesi gereğince kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan
zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu; Tazminata konu —— marka tipi,
— tarihinde trafiğe çıkmış, —— tarihinde yaklaşık 6 ay kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, ——adına tescilli kamyonette dava konusu kaza nedeniyle meydana gelmiş herhangi bir hasar tespit edilmediği ve bu nedenle dava konusu kaza nedeniyle oluşmuş değer kaybından veya mahrumiyet zararından söz edilemeyeceği; Davacının talep edebileceği tazminat olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından trafik kazası sebebiyle tazminat talep edilmekte ise de; alınan bilirkişi raporu ve rapor ekinde verilen fotoğraflarda araçlardaki hasar ve kazaların birbiri ile uyumlu olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Araçlardaki kaza ile hasar arasında açıkça uyumsuzluk bulunmaktadır. Kaza tutanağı ve kazaya ilişkin iddialar gerçeği yansıtmadığından davacının dava konusu kaza sebebiyle tazminat talebinde bulunamayacağına kanaat getirilmiştir. Davacı tarafından dosyaya raporu sunan bilirkişi ile aralarında husumet olduğunu beyan etmektedir. Ancak rapor içeriği, kaza ile araçlardaki hasar oranı ile kaza fotoğrafları dikkate alındığında bilirkişi tespitlerinde herhangi bir eksiklik ve usule aykırılık gözlenmediğinden davacının yeni bilirkişi raporu alınmasına yönelik beyan ve itirazlarına itibar edilmemiş, davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı ——-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——–verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2023