Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/159 E. 2023/367 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/159 ESAS
KARAR NO : 2023/367

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/03/2023
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında mevcut servis taşımacılığı sözleşmesi uyarınca tanzim edilen 31.03.2022 tarih ve 12.514,32 TL bedelli ve 28.02.2022 tarih ve 7.245,18 TL bedelli fatura tutarlarının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine —- İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını Ancak davalı tarafça kötü niyetli olarak yapılan takibe ve borca itiraz edildiğini, vaki itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafça —– öğrenci servis taşıma ihalesini aldığını ve yapılan sözleşme uyarınca müvekkilin de aralarında bulunduğu birçok servis sahibi ile bu hizmetin gerçekleştirilmesini sağlandığını, müvekkilinin—— plakalı servis aracı ile öğrenci servisi olarak davalıya taşıma hizmeti sunduğunu, önceki dönemlerde sunulan hizmetin bedelleri müvekkiline ödendiği halde takibe konu fatura bedelleri müvekkiline ödenmediğini ve yapılan icra takibine de kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davanın kabulü ile davalının—- İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle —–. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine, davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.—— Vergi Dairesinden davacı ve davalının BA/BS kayıtları, —– davacı ve davalının esnaf kaydı bilgileri,——Ticaret Odası’ndan davacı ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bilgileri celp edilmiştir.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut olayda, gelen müzekkere cevaplarına göre; davacının ve davalının gerçek kişi ticari işletme kayıtlarının bulunmadığı, davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu itibarla davacının tacir olmadığı anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının tacir olmadığının gelen müzekkere cevapları ile sabit olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı ve bu suretle mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli ——ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,Dair, tarafların yokluklarında, verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.