Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/99 E. 2023/766 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/99 ESAS
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09.02.2022
KARAR TARİHİ: 10.10.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ve davalı arasındaki ticari ilişki devam ederken davalının düzenlemiş olduğu faturalarda yapması gereken —— yapılmadığını, davacı şirket yetkilileri davalı şirketi uyarmasına rağmen davalı şirketin faturaları tevkifatsız olarak düzenlemeye devam ettiğini, bu sebepten ötürü davacı şirketin —- iadesi amacıyla başvuru yaptığında davaya konu bu faturaların tevkifatsız düzenlenmesi sebebiyle —–iadesinin mümkün olmadığının anlaşıldığını, söz konusu faturaların tevkifatlı olarak düzenlenmesi gerektiğine dair gerek mevzuatta gerekse —- hiçbir tereddüt bulunmadığını, davacı şirketin ise tevkifatsız düzenlenen faturalar gereği iki defa ——- ödemişçesine zarara uğradığını, söz konusu zararın tazmini için görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine davalı şirket aleyhine —— numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğinin ardından karşı tarafın yetki itirazında bulunmasına binaen tarafınca dosyanın yetkili —– İcra Müdürlüklerine gönderilmesi talep edildiğini, bunun ardından dosya ——– numarasını aldığını, ardından davalı şirketin bu dosyadan tebliğ edilen ödeme emrine de haksız bir şekilde itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, tüm bu nedenlerle ve resen dikkate alınacak sebepler göz önünde bulundurularak ve fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak koşuluyla;——– sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalı şirketin yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının düzenlemiş olduğu faturalarda yapması gereken —–tevkifatını yapmadığını, bu sebepten ötürü davacı şirketin —- iadesi amacıyla başvuru yaptığında davaya konu bu faturaların tevkifatsız düzenlenmesi sebebiyle — iadesinin mümkün olmadığının anlaşıldığını, davacı şirketin tevkifatsız düzenlenen faturalar gereği iki defa —— ödemişçesine zarara uğradığını, söz konusu zararın tazmini için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş; davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmamış, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——- sayılı icra dosyası —- üzerinden celp edilmiş, —– kayıtları celp edimiş,——-tarafların sicil kayıtları alınmış, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.—- esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, takibin ayrı ayrı belirtilen faturalara istinaden 12.980,52-TL alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla takibe ilişkin olduğu anlaşılmıştır.Davacı şirket —- olması nedeniyle öncelikle davacı defter ve belgelerinin incelenmesi için talimat yazılmıştır.Bilirkişinin 13/12/2022 tarihli raporunda özetle; “…Yukarıdaki tablolardaki hesap dökümüne göre; 31/12/2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.984,96-TL tutarında alacaklı olduğu, ayrıca davacının —– tarih ve —— kapanış yevmiye maddesi kaydına göre de davalıdan 12.984,96-TL tutarında alacaklı olduğu…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Davacının defterlerinin incelenmesi akabinde davalının defterlerinin incelenmesi için dosya Mali Müşavir bilirkişiye verilmiştir.Bilirkişinin 12/06/2023 tarihli raporunda özetle; “…Davacının ——-dosyasında takip dayanağı fatura — alacağı talebine ilişkin tarafların ticari defter kayıtları ve dosya kapsamında sunulan deliller incelendiğinde; davacının delil listesi ekinde sunmuş olduğu ——yazısı içeriğinde;—– kanunu genel uygulama tebliğinin, genel açıklamalar başlığı altında belirtilen ve internet —- aracılığı ile göndermiş olduğunuz tevkifatlı işlemlerin gerçekleştiği döneme ilişkin indirilecek ——listelerinin tetkiki neticesinde hazır beton hizmeti aldığınız anlaşılmıştır. Almış olduğunuz hazır beton teminine ilişkin olarak tevkifat uygulanmadığı ve —- beyannamenizde beyan etmediğiniz anlaşılmaktadır…” şeklinde belirtildiği, bu kapsamda davacının 19.04.2019 tarihinde vergi dairesine cevabi yazı ekinde geçmişe yönelik, kanuni süresinden sonra —– düzeltme beyannamesi hazırlamak suretiyle——taleplerini davalı ——– tutarında ——tahakkuk ettirerek vergi dairesine olan müteselsil yükümlülüğünü yerine getirdiği, Eş deyişle
davalının tevkifat uygulamadan düzenlemiş olduğu faturalarda —— hesaplandığı, tevkifat uygulanmadığı, az yukarıda detaylı olarak izah edildiği üzere ikinci kez davacının vergi dairesine ilgili faturalarda yazılı matrahlar üzerinden —- tespit ve talebi üzerine 3/10 oranında —– uygulayarak davalı adına katma değer vergisi tahakkuk ettirdiği tespit edilmiştir. Tüm bu tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde davacının takipte talep etmiş olduğu 12.980,52-TL tutarlı asıl alacak talebine ilişkin ispat karinelerinin oluştuğu, hiç şüphesiz nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde kanaat belirttiği görülmüştür.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Kural olarak, — tevkifatı satıcıya ödenen tutara ek olarak belirlenmiş, — belli oranda düşürülmesi ve vergi dairesine ödenmesidir. Yani satıcıya ödenen ——–değerinin bir kısmı veya tamamı ana tutardan düşürülerek vergi dairesine ödeme yapılmasıdır. Kısmi tevkifat hesaplanan verginin ——- belirlenen kısmının alıcı tarafından beyan edilip ödenmesi, diğer kısmının ise işlemi teslim ve hizmeti yapan tarafından beyan edilip ödenmesi gerekir. Tevkifatlı faturanın normal veya irsaliyeli faturadan bir farkı yoktur. Tevkifatlı faturayı diğerlerinden ayıran özelliği, faturaya konu olan verginin alıcı ve satıcı arasında bölüştürülerek ikisinden de alınmasıdır. Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının tevkifat uygulamadan düzenlemiş olduğu faturalarda —- %18 hesaplandığı, tevkifat uygulanmadığı, ikinci kez davacının vergi dairesine ilgili faturalarda yazılı matrahlar üzerinden,—– tespit ve talebi üzerine —- oranında ——— uygulayarak davalı adına katma değer vergisi tahakkuk ettirdiği; bu suretle davacının davalının —yapmamasından kaynaklanan alacağını ispatladığı anlaşılmakla; davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——–Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Davalının ———– sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile; takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 886,70-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 156,78-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 729,92-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 156,78-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.316,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 12.980,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca———— bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin e duruşma ile yüzüne karşı ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 10.10.2023