Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/986 E. 2022/1017 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/986 Esas
KARAR NO : 2022/1017

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04.10.2022
KARAR TARİHİ : 07.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesine ekli olarak sunulan ——- göre müvekkili şirketin davalıdan alacağının kesin olduğunu, müvekkili şirketin alacak tutarının, düzenlenen faturalar ve ——- olarak görüldüğünü, davalı şirkete müvekkili şirket tarafından gönderilen——- ihtarname ile mutabık kalınan borcunu ödemesinin ihtar edilmesine karşın borcunu ödemediğini,——- borcunu ödememekte ısrar eden davalıya karşı, mutabık kalınan, kabul ettikleri alacak ——- ile icra takibi yapıldığını ve fakat davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın, borç ve miktarı konusunda mutabık kalınması karşısında haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davamızın kabulüne, davalının itiraz dilekçesinde yer alan tüm itirazların iptaline ve icra takibinde talep edilen tutar ve faiz oranı üzerinden takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan davanın Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca zorunlu arabulucuğa tabi olduğunu, davacı tarafca dava dilekcesi ekinde arabuluculuk tutanağının dosyaya sunulmadığını, davacıya arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulması için bir haftalık kesin süre verilmesine rağmen verilen süre içerisinde davacı tarafından ——– tutanağının dosyaya
sunulmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde açıkça
hangi delilin hangi vakıayı ispatlamaya yönelik olduğunun belirtilmediğini bu sebeple de görülmekte olan davanın usulden reddine karar verilmesi
gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise; başlatılan icra takibinin kötü niyetli, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek, sözleşme hükümlerine aykırı, haksız ve hukuka aykırı olarak haksız ve hukuka aykırı olarak ilgili miktar alımı ve süre tamamlanmadan sözleşmeyi feshettiğini, ürün gönderimini durdurduğunu, taraflar arasındaki yazılı münhasır delil sözleşmesi
uyarınca müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının kesin delil kabul edildiğini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ——— kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde davalı/borçlunun itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin ——- ile; mahkememizin———- dosyası ile davacı————- tarafından, davalı —- açılan İtirazın İptali davasının (asıl davanın) tefrikine karar verilerek, bu davanın mahkememizin————–kaydı yapılmıştır.
HMK’nun 138.maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almakla; 19.12.2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın (5.) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 sayılı Kanunun (23.) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A (2) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesinde, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Huzurdaki itirazın iptali davasında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması ve buna ilişkin arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulması gerekmekte olup, bu husus dava şartı olarak düzenlenmiştir. Bu duruma ilişkin olarak mahkememizin ——————- ara kararı ile; ”Dava dilekçesi ve eklerinde — tutanağına rastlanılmadığından, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bir haftalık kesin süre içinde mahkememize sunulması, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtar ve tebliğine, ” karar verildiği, bu tensip tutanağının davacı vekiline ——- tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin verilen kesin sürede arabuluculuk tutanağını sunamadığı gibi —- tarihli dilekçesi ile; arabuluculuk dava şartı yerine getirilemediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından, davanın TTK 5/A ve HUAK’nun 18 ve devamı maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, TTK’nun 5/A ve HUAK’nun 18 ve devamı maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar harcının, dava açılırken peşin olarak açılan 52.844,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 52.764,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli —– 7/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.