Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/983 E. 2023/331 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/983 Esas
KARAR NO : 2023/331

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 05.12.2022
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bugün itibarıyla tek ortağı olduğu —–. 22/12/2010 tarihinde işe başladığını, 2010 yılında 2 ortaklı olarak kurulduğunu, daha sonra üç ortaklı olarak devam ettiğini, nihai olarak tek ortaklı olarak devam ettiğini, kuruluşa ilişkin ana sözleşmenin —– 29 Aralık 2010 tarih,—-sayı ve ——Sayfasında yayımlandığını, bugün itibarıyla —–Vergi Dairesi … Vergi Numarası ile faaliyetine devam ettiğini, halen —— Sicil Numarası ile ——Ticaret Odasında kayıtlı göründüğünü, ardından hisse devirleri olduğunu, davalı şirketin fiili olarak uzun zaman önce faaliyetine son verdiğini, şirketin resmi olarak bir tebligat adresi olmasına rağmen ekonomik nedenlerle fiili olarak bu adresin kullanılamadığını, davalı şirketin vergi kaydı olmakla birlikte yaklaşık olarak beş (5) yılı aşkın süredir herhangi bir ad altında satış ve benzeri ticari faaliyeti bulunmadığını, bunun yanı sıra davalı şirketin hiçbir banka hesabı, üzerine kayıtlı taşınır ve/veya taşınmaz malı bulunmadığını, davalı şirketin Gelir İdaresi Başkanlığına ve Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları 7326 Sayılı Yapılandırma Kanunu ile yapılandırıldığını, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “Sona Erme Sebepleri ve Sona Ermenin Sonuçları” başlıklı 636/3. Maddesi; ..Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir.” şeklinde olduğunu, yasaya göre haklı sebebin varlığı halinde şirketin feshinin talep edilebileceğini hüküm altına alındığını, Kanun maddesi açıkça hangi sebeplerin haklı sebep olduğuna ilişkin açıkça bir düzenlemeye yer vermediğini, bununla birlikte yasal mevzuat çerçevesinde Limited Şirket faaliyetinin tamamen durmuş olması halinde haklı nedenin var olduğunun kabulü ile şirketin haklı nedenle feshedilebileceği anlaşıldığını, şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesi mümkün olmadığını, Şirketin kuruluşuna neden olan düşünceler bugün itibarıyla şirketin maksadının tamamlanmasını ve devam ettirilmesi imkanı mevcut olmadığını, şirket ortaklarının iradesi dışında gelişen piyasa koşullarına bağlı olarak meydana gelen olumsuz faktörlere binaen şirketin amacının gerçekleşmesi artık hem ekonomik olarak hem fiili olarak mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle Şirketin olağan genel kurul toplantılarının uzun bir süredir yapılmaması Uzun bir süredir şirketin ticari faaliyetlerinin sona ermiş olması, Şirketin faaliyetlerine fiili olarak uzun zaman önce son vermiş olması, beş yılı aşkın süredir herhangi bir ad altında satış ve benzeri bir ticari faaliyetinin olmaması, şirketin hiçbir banka hesabı, üzerine kayıtlı taşınır ve/veya taşınmaz malı bulunmaması nedenleriyle feshini talep etme zarureti olduğunu, haklı davalarının kabulünü, davalı şirketin Türk Ticaret Kanununun 636/3. maddesi uyarınca haklı nedenle tasfiyesiz olarak feshine, Karar verilmesini talep ettikleri görüldü.

SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; tek ortaklı ve münferiden davacının yetkili olduğu, —— TTK 636/3 maddesi uyarınca haklı nedenle fesih talebidir.Dosya içerisine gelen —— Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesi sonucu haklı nedenle feshi talep edilen—— 50.000,00 TL sermayeli olarak her türlü sulama boruları ve damlatma sulama sistemleri ile diğer işler konusunda kurulduğu, tek ortağının davacı … olduğu, aynı zamanda ortağın şirketin münferiden yetkilisi de olduğu, göreve başlama tarihinin 10.03.2016, görevinin bitim tarihinin 10.03.2026 olduğu tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 636/3 ”Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir diğer çözüme hükmedebilir.” maddesi bulunmakta olup bahse konu madde birden fazla ortağın mevcut olduğu, limited şirketlerin feshinde uygulama yeri bulmaktadır. Oysa somut olayda davacı, davalı şirketin tek ortağı ve münferiden tek yetkilisi olup kendi iradesi ile şirketin tasfiyesi yoluna gidebileceğinden mahkeme aracılığıyla şirketin feshini istemesinde hukuken bir yararı olmadığı tespit edilmekle açılan davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın HMK 114/1-h bendi uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğundan Reddine,
Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.