Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/959 E. 2023/268 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/959 Esas
KARAR NO : 2023/268

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13.10.2022
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——- göstererek—- dosya ile hizmet tespiti ve kurum işleminin iptali davası açtığını, ancak müvekkilinin ikame etmiş olduğu bu davada—- işverence— yatırıldığını ve bu şirketinde — sicilden resen silindiğinin yargılama sürecinde öğrenildiğini, ihbar olunan olarak davaya dahil olunan şirketin —Esas sayılı dosyada taraf teşkilinin sağlanabilmesi açısından— işbu davayı açmak için mehil verildiğini belirterek— Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı—. unvanlı — dosyasında taraf teşkili sağlanması maksadıyla tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, — terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi” ve — tarihli ve — sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “— Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” — kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği— İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Dava konusu —- edildiği sırada hakkında derdest bir davası bulunsa dahi bu husus, başlı başına müvekkil — kusurlu olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahsedilmesine sebep teşkil etmediğini, gerçekten de, dava konusu — dosyasında yapılan incelemede; bu hususta herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, müvekkil — re’sen terkin kapsamında yer alan şirketlerden hangisinin derdest davası veya icra takibi bulunduğunu saptayacak sistemle —- bulunmaması, bu hususu tespit etmenin hukuken ve fiilen mümkün olmaması karşısında ve son olarak aşağıda yer alan içtihatlar da gözetilerek müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hukuka ve nesafet kurallarına aykırılık teşkil edeceğini, Müvekkil davanın açılmasına sebep olmamıştır, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını beyan eder cevap dilekçesi sunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca şirketin ihyası talebidir.
Dosya içerisine gelen ——- kayıtlarının incelenmesi sonucu dava dışı şirketin TTK’nun geçici 7. Maddesine göre 13.08.2014 tarihinde resen terkin edildiği tespit edilmiştir.
——- yazı cevabı incelenmesi sonucu—-dava dışı şirketin yetkilisi olduğu göreve başlama tarihinin —- bitiş tarihinin ise 29.04.2018 olduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesinin 15. Bendinde —- alacakları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak—- ihyasını isteyebilirler” maddesi uyarınca dava açmak için beş yıllık hak düşürücü süre ön görülmüştür. Ancak somut olayda beş yıllık sürenin dolduğu anlaşılmakla açılan davanın hak dürücü süreden dolayı reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın TTK Geçici 7/15 Maddesi uyarınca hak düşürücü süreden REDDİNE,
Karar harcı 179,90 TL’ den dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İlişkin olarak e duruşma ile katılan davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.