Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/956 E. 2023/442 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/956 Esas
KARAR NO: 2023/442
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25.11.2022
KARAR TARİHİ: 16.05.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ticari iş gereği —— davalı şirkete teslim ettiğini, davacının yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiği halde davalı şirket tarafından fatura borcu, ürünler teslim alınmasına rağmen ödenmediğini, davalı şirketin davacıya borcunu ödememesi sebebi ile borçlu davalı şirket aleyhine —– dosyasından borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket vekili tarafından haksız olarak dosya borcuna, faiz ve ferilere itiraz edilerek icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirketin teslim aldığı ———- borcunu ödemediğini, icra takibi öncesi düzenlenmiş olan e-faturaya ilgili yasal süresinde bir itirazı bildirmediğini, faturayı iade etmediğini, davalı şirketin müvekkilinden teslim aldığı ürünleri şirket adresinin bulunduğu marketinde satışını yaptığını, kötüniyetli şekilde borca itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, davanın kabulüne, davalı şirketin dava konusu icra takibine vaki haksız ve mesnetsiz tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçlu şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.

SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu——–faturanın davalı şirkete tebliğ edilmediğini, davalı şirketin ticari kayıtlarında bulunmadığının, bu faturada yer alan malzemelerin davacıdan satın alınmadığının, davalıya teslim edilmediğinin, davalı şirket ile davacı arasında ticari satım faaliyeti gerçekleşmediğinin, davalı şirket, davacı ile hiçbir şekilde görüşmediğinin, aralarında geçerli bir sözleşme kurulmadığının, davalının yağ alışverişini davacıdan farklı şahıstan satın almış olduğunu, malların ödemesini de sipariş oluşturup anlaştığı, sözleşmenin kurulduğu bu kişiye yaptığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, davacının alacak talebinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
———-sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere; bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Davacının gerçek kişi olması sebebiyle tacir olup olmadığı ve tacir değilse bile faaliyetlerinin esnaf faaliyeti sınırını aşıp aşmadığı hususundaki bilgiler ticaret sicil müdürlüğünden ve vergi dairesinden celp edilmiş ve taraflarca sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Celp edilen ———- kayıtlarında davalının esnaf kaydına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan dilekçeler, toplanan deliller ve taraf beyanları doğrultusunda; uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ——— yazılan yazılara verilen cevaplarda davalı tarafın tacir olmadığı dolayısı ile nispi ticari davanın da bulunmadığı anlaşılmakla; HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli ——- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, taraf vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı…16/05/2023