Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/944 E. 2023/872 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/944 Esas
KARAR NO:2023/872
DAVA:Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23.11.2022
KARAR TARİHİ:07.11.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın davacılar aleyhine —– değişik iş dosyası üzerinden ——-düzenleme tarihli 2 adet senet borcunun varlığı iddiasıyla ikame ettiği davada ihtiyati haciz isteminde bulunulduğunu, bu talep üzerine davacılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilerek ——-esas sayılı dosyası üzerinden davacıların banka hesapları bloke edildiğini, ticari ilişkide bulunduğu üçüncü kişilere haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve tüm mallarına haciz konulduğunu, iki adet senet kapsamında davacılar tarafından ödeme yapıldığı, ——— değişik iş dosyasında davacılar tarafından ihtiyati haciz talebine itiraz edildiğini, mahkeme tarafından senetlere ilişkin borçların ödenmiş olduğunun tespit edildiği, davalının haksız ihtiyati haciz talebinin reddedilerek davacı malları üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verdiğini, davalı, ihtiyati haczin devamı için istinaf kanun yoluna başvurduğunu, dosyanın derdest olduğunu, davalının sebep olduğu ihtiyati haczin davacılar üzerinde yıkıcı etki doğurduğunu, E-ticaret sektöründe faaliyet gösteren davacıların mali yönden ciddi oranlarda zarara uğradığını, itibar kaybı yaşadıklarını, hem maddi hem de manevi anlamda birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını, davacıların senetlere ilişkin borçlarını eksiksiz bir şekilde ifa etmelerine rağmen davalının ihtiyati haciz talebinin akabinde ihtiyati haciz kararı aldırması davacıların içinden çıkılamayacak kadar zor durumda bıraktığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davalının davacıların malları üzerine haksız ve kötü niyetli bir şekilde ihtiyati haciz koydurmasından kaynaklı olarak birçok zarara sebebiyet vermesi nedeniyle davacılar lehine yapılacak bilirkişi incelemesinde de tespit edileceği üzere HMK madde 107 hükmü uyarınca belirsiz alacak olarak kabulü ile, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın ödenmesine, davalının davacının malları üzerine koydurduğu haksız ihtiyati hacizden kaynaklı olarak oluşan zararlar neticesinde davacıların yaşadığı elem, keder, saygınlıklarının ve ticari itibarlarının zedelenmesi nedeniyle davacılar lehine 10.000,00-TL’den az olmamak üzere manevi tazminatın ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu —— tarafından davalı lehinde verilen —– düzenleme tarihli, —— bedelli senetlerin ———- isimli şirkete —- alınabilmesi için ——isimli şirkete çek ile ödeme yapılmak karşılığında; dava konusu ——– bedelli senetlere karşılık olarak kesildiğini, borçlu şirket hesabından dava konusu ——- kalan kısmına ilişkin vadesinden sonra parça parça ve ——- senedin tamamına ödemeler yapıldığını, ——— ödeme ise cari hesap ödemesi olduğunu, davacının davalıdan 2 ay vadeli çekleri borç olarak istemesi üzerine çek ile ödemelerine ilişkin tahsil eden ——- ödemeyi yapan davalı —— şirketlerine kaşeli imzalı tahsilat makbuzlarının sunulduğunu, sonrasında —- şirket yetkilisi ——–alınabilmesi için çeke ihtiyacı olduğunu, —–karşılığında borç olarak davalıdan işbu bedelli 2 aylık vade ile çek vermesi istendiği, yeni bir senet tanzim edilmeyerek dava konusu senetlerin davalıda bırakıldığı, cari hesapta toplam meblağa çok yakın bir borç olması sebebiyle aynı senetlerle yeniden borçlandırıldığı, davacı ——–bizzat senedin borcu kapatılmaz ise kendilerinde olduğu için istenildiği zaman hukuki yollara başvurabileceğini defaten yüzlerine söylediklerini, alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmemesi için senetlerin ihtiyati haczi talep edildiği, ihtiyati haciz işlemleri taraflarınca gerçekleştirildiğini, ——– dosyasında karşı tarafça dava konusu senetlerden borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davası açıldığını, iş bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddini, işbu davayı kötüniyetle açtıklarının tespiti ile %20 kötüniyet tazminatı ve icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmişledir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
HMK150/1 maddesinde; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” düzenlenmiştir. Aynı kanunun 320/4 fıkrasında ise ; ” Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” denilmektedir.Somut olayda, davaya basit yargılama usulü ile başlanıldığı, davacının 16.05.2023 tarihli duruşmaya katılmaması sebebiyle dosyanın HMK 150.maddesi gereğince 1 kez işlemden kaldırıldığı ve davacı talebi ile yenilendiği, yenileme tensip zaptı ve duruşma gün ve saatinin taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, bu kez mazeret dilekçesi sunduğu ancak dilekçe içeriğinde mazeretin bildirilmediği, sadece ”mesleki faaliyetlerimiz nedeni ile katılamayacağız” şeklinde belirtildiği ve mazeretin belgelendirilmediği anlaşıldığından mazeretinin reddine karar verilmiş, HMK 320/4 maddesi dikkate alındığında eldeki davanın basit yargılama usulüne tabi olması sebebiyle birden fazla takipsiz bırakılamayacağından HMK 150, HMK 320/4 maddeleri gereğince usulüne uygun bir şekilde takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar harcı 269,85-TL’den davacı taraflarca peşin olarak yatırılan 187,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 81,99-TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 7/1 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.200,00-TL arabuluculuk ücreti davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacılar vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 05.12.2023