Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/937 Esas
KARAR NO: 2023/264
DAVA : Şirketin İhyası (TTK 547 Maddesi )
DAVA TARİHİ : 21.11.2022
KARAR TARİHİ: 15.03.2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirkete borçlu bulunan ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye işlemleri usulüne göre tamamlanmadan tasfiyesi kapatılarak —— tarihinde—— şirketin alacaklarının tahsili amacı ile başlattıkları — icra takibine ilişkin takip işlemlerinin tamamlanabilmesi bakımından, şirketin ——- terkin kararının kaldırılmasına işbu takip dosyası ile sınırlı olarak TTK. 547’inci maddesi uyarınca ek tasfiye kararı verilerek şirketin yeniden tescili suretiyle geçici ihyasına karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile; davacı müvekkil şirkete borçlu bulunan ve ——–hükümlerine göre tasfiye işlemleri usulüne göre tamamlanmadan tasfiyesi kapatılarak — tarihinde —- hakkında müvekkil şirketin alacaklarının tahsili amacı ile başlattığımız —icra takibine ilişkin takip işlemlerinin tamamlanabilmesi bakımından TTK 547’inci maddesi uyarınca şirketin — terkine ilişkin tescil işleminin kaldırılmasını; icra takip dosyasıyla sınırlı olarak yeniden —tesciline; bu surette geçici ve sınırlı olarak ihyasına; davalı ——- şirketin ——- kapatılmasının ve terkininin yasaya aykırı olduğunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirilen kişiler olması nazara alınarak, ek tasfiye amacıyla atanacak —– mahkemenizce re’sen seçilmesine; yargılama giderler ve vekalet ücretinin—— nolu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA: Davalı ———-vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının teminat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, —— sözleşmesi ——– bakımından muafiyet sağlamadığını, ——– da bu yönde olup davacının teminat göstermemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkillerden —- —– sıfatı ve dolayısıyla işbu dava bakımından pasif husumet ehliyeti olmadığını, davanın — bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının davasının haksız ve dayanaksız olduğunu, zira tasfiye süreci usulüne uygun olarak tamamlandığını, şirketin tüm malvarlığı, hak ve borçları tasfiye edilmiş ve —– terkin edildiğini, müvekkiller Türk Ticaret Kanunu’nda öngörüldüğü şekilde tüm tescil ve ilan süreçlerini tamamladığını, tasfiye sürecini usulüne uygun şekilde geçekleştirdiğini, davacı taraf ise yasal süreler içinde ve gereği gibi alacak bildiriminde bulunmadığını, davacı tarafından ihyası talep olunan şirkete geçerli ve süresinde bir alacak bildirimi yapılmadığını, davacı bu hususta dosyaya herhangi bir delil de ibraz edemediğini, davacının süresinden sonra ve şirketle bağı olmayan kişiyi muhatap alarak keşide ettiği ihtarnameyle hak iddia etmesi kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın müvekkillerle ilgili iftira kabilinden ortaya atmış olduğu “dolandırıcılık nedeniyle suç duyurusu” iddiaları ve alacak hakkı, eldeki davanın konusunu oluşturmadığından bu hususlarda gerekli savunmalar ilgili mercilerde yapılacağını, davacı taraf tasfiyenin usulsüzlüğüne dair somut bir sebep gösteremediğini, davacı tarafın süresinde ve geçerli bir alacak bildiriminde bulunmadığından mütevelli müvekkillere tasfiye süreci ve şirketin terkini sebebiyle atfedilebilecek bir kusur olmadığını, aksinin kabulü türk ticaret kanunu’nda öngörülen tasfiye usulü ve ilan sürelerini anlamsız kılacağını, arz ve izah edilen sebepler ve mahkemece resen gözetilecek diğer nedenlerle; teminat yatırılmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, müvekkil —– bakımından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, tasfiye sürecinde hukuka aykırılık bulunmadığı başta olmak üzere açıklanan diğer nedenlerle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini, şayet sayın mahkeme aksi kanaatte ise; davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmayan müvekkiller aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini saygılarımızla arz ve talep etmiştir.
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; —–, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkil —- aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava; TTK 547.Madde uyarınca —— sayılı dosyası için ihyası talebidir.
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
Şirketlerin tüzel kişiliği —- terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.
Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir
—- gelen müzekkere cevabının incelenmesi sonucu, şirket merkezinin yetki alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacının, takibe devam edebilmesi için şirketin ihyası davası açmasında ve tasfiye ve terkinden sonra takip başlatılması nedeniyle davacı bakımından tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığının kabul edilemeyeceği ve dava açmakta hukuki yararı olduğu sabittir.
Buna göre tasfiye işlemleri eksik yapılmış olup, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından tasfiye ——– sorumludur.
Dosya içerisine gelen dava dışı şirketin—- Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesi sonucu; ————-olduğu, şirketin son tescil tarihinin —-olduğu, şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden tasfiye edilmesine karar verilmiştir.
Davalı—- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı takibin/alacağın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında —-icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak——terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı —–yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı —sorumlu tutulmuştur. Davalı —– tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı —-sorumlu tutulması gerekir.
Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan ——- HMK’nun 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı —- tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz.
TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa,—bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin — yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.—-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile;
——– numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle——– terkin edilmiş olan— Esas sayılı dosyasının görülmesi ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yapılması için eski —— olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar — görevinin devam etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde——— TESCİL VE İLANINA,
4-Davalı —- için açılan davanın HMK 114/1-d uyarınca Pasif Husumet Yokluğu Dava Şartından REDDİNE
5- Karar harcı 179,90-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 99,20-TL harcın davalı —tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6- Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin harcın davalı — alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 173,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 253,70-TL yargılama giderinin davalı —- alınarak tarafa ödenmesine,
8- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — göre takdir edilen 9.200-TL maktu vekalet ücretinin davalı—–alınarak davacıya verilmesine
9- Davacı tarafla dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.