Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/923 E. 2023/840 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/923 Esas
KARAR NO:2023/840
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2022
KARAR TARİHİ:26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu davalı şirketin 24 Mart 2022 tarihinde satın aldığı ürünün bedelini davacı şirkete ödemediğini, davalı şirketin yedi (7) ayı aşkın süre içerisinde faturaya, irsaliyeye, borç tutarına veya herhangi bir ayıba karşı itirazda bulunmadığı gibi borcunu da yazılı olarak ikrar ettiğini, davalı şirketin başlatılan ilamsız icra takibine, borcu daha önceden ikrar etmiş olmasına karşın kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, alacağı tahsil amacıyla davalı şirket aleyhine —– sayılı dosya ile başvurulduğunu ve Davalı şirketin malları üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasının talep edildiğini, davacı şirketin beyanları anılan mahkemece haklı
görülerek ihtiyati haciz talebinin kabul edildiğini, davalı şirketin ihtiyati haciz kararına itiraz edilmediğini 4 Ekim 2022 tarihinde bakiye alacak tutarı 5.637,50 USD için ——- ilamsız icra takibini başlatıldığını, ödeme emrinin davalı şirkete 16 Ekim 2022 tarihinde tebliğ edildiğini, 19 Ekim 2022 tarihinde davalı şirket tarafından borca itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, davalı şirketin itirazında haksız olduğunu beyan ederek —— sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibi kapsamında davalı şirketin sunmuş olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takibe konu borcun, ödeme tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte icra takibi ödeme emrinde talep edildiği üzere davalı şirketten tahsiline, kötü niyetli ve haksız olarak borca itiraz eden davalı şirket tarafından davacı şirket’e takibe konu asıl alacağın %40’ı tutarında (ve herhalde %20’sinden aşağı olmamak üzere) icra inkar tazminatı ödenmesine, tüm yargılama giderleri, icra giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket fatura bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile dava açmışsa da, davalı şirkete teslim edilen malların tam, eksiksiz, uygun kalite ve standartta olmadığını, davalı şirket tarafından bu hususlar dile getirilerek, eksiklikler ve uygunsuzlukların giderilmesinin istendiğini, davacı şirketin itirazlarına rağmen hatalı ürünlerin değiştirilmesi ve eksikliklerin giderilmesine yanaşmadığını, bunun yerine bedelin tahsili için icra takibi başlattığını, davacının iddiasının haksız olduğunu, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturanın bir kısmını ödemesine rağmen bakiye bedeli ödemediğini, bakiye fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, — davalının —- kayıtları celp edimiş, —- davacının esnaf kaydı bilgileri celp edilmiş,——-davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bilgileri celp edilmiş, 12.06.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen 12.06.2023 tarihli raporunda özetle, “…Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’ ve 1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre
açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, Davalı tarafın ticari defterlerini incelemek üzere ibraz etmediği, Davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen ———- seri nolu faturanın davalı şirket tarafından —–beyan edildiği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 5.637,50-USD ALACAKLI olduğu, İtirazın iptali ile ikame edilmiş davanın kabulü ve talebin haklılığına hükmedilmesi halinde; Davacı şirketin Davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği, Davacı’ şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ ye ait bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile——üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların —— formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından —— bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen fatura alacağına ilişkin malı kabul edip —– bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle faturaya konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. ——Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı gibi ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçındığı, davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının ——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 5.637,50-USD asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihine kadar kamu bankalarınca USD cinsi yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.Her ne kadar davalı tarafça faturaua konu malların ayıplı olduğu iddia edilmemiş ise de; davalı tarafça faturaya konu malların ayıplı olduğu ile ilgili somut herhangi bir delilin sunulmadığı gibi ticari defter ve kayıtların ibrazından da kaçındığı, HMK 222/3 md gereğince davacı kayıtlarının esas alınması gerektiği değerlendirilmiş, aksi yöndeki davalı itirazlarına itibar edilmemiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.———Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının——— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 5.637,50-USD asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihine kadar kamu bankalarınca USD cinsi yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden takibin DEVAMINA,
-Hükmedilen 5.637,50 USD asıl alacağın dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden belirleecek Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacak bedelin %20’si oranında belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 7.183,23-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.851,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.332,10-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.851,13-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 75,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.167,7‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.097,06-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 3.018,33-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 101,67-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.542,21-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/10/2023