Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/894 E. 2023/891 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2022/894 Esas
KARAR NO:2023/891
DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:07.11.2022
KARAR TARİHİ:14.11.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– plaka sayılı aracın davacı şirketçe —– tarihleri arasında —— teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile poliçede yer alan rizikolar kapsamında teminat altına alındığını, —- tarihinde sürücü—– sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile seyir halinde iken davacı şirkette sigortalı olan —– plakalı araca çarptığıını, kazanın oluşumunda karşı araç —— plakalı aracın %100 kusurlu bulunduğunu, davacı şirketçe sigortalı araç için 47.459,00-TL sigorta tazminatı ödemesi yapıldığını, %100 kusurlu olan —- plakalı araca karşı rücu imkanı olduğunu, önce aracın —– olan ——– şirketine başvuru yapıldığını, 41.000,00-TL poliçe limitleri dahilinde tahsil edildiğini, Kazaya sebebiyet veren —- plaka sayılı araç karşı taraf olan ——- kapsamında sigortalandığından karşı tarafta sürücünün sebep olduğu kaza neticesinde meydana gelen hasarın tamamından sorumlu olduğunu, bu nedenle bakiye kalan 6.459,00-TL için —– ödeme sorumluluğu bulunduğunun, halefiyet prensibi gereği davacı şirket tarafından yapılan ödemenin rücuen tazmini amacıyla ilk önce davalıya—- üzerinden rücu talebi gönderildiğini, olumlu cevap alınamadığını, davalı sigorta şirketi aleyhine davacı şirket tarafından ——dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketçe itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması koşuluyla, davanın kabulü ile,—– icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptaliyle takibin devamını, davalı/borçlunun işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görüldü.

SAVUNMA :Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı davacının sigortalısına ödediği bedelin —- davalı sigorta şirketinden rücusu için başlatılan —— esas sayılı icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ——- sayılı kararında da değinilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—— sayılı İcra Dosyası —- üzerinden celp edilip incelenmiş, —– araç tescil kayıtları ve sigorta şirketlerinden hasar dosyası celp edilmiş, 10.07.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.İtirazın iptali istemine konu, ———–sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 06.10.2020 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosyası davacısı, borçlunun davalı olduğu; takibin 6.459,00-TL asıl alacak, 164,04-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.623,04-TL alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 22.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27.10.2020 tarihli borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçeleri sundukları, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın 07.11.2022 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 6.459,00-TL alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 10.07.2023 tarihli raporunda özetle, “Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, dosya muhteviyatına sunulmuş olan bilgi, belge ve dokümanların incelenmesi neticesinde dava konusu araçta ——— hariç ve işçilik dahil 54.119,56 TL( İskontosuz) hasar meydana gelmiş olduğu, bu kapsamda söz konusu aracın dava konusu kazadan öncede kazalı olarak 2. El piyasa rayiç değerinin 110.000,00 TL olduğu dikkate alındığında onarımın ekonomik olmaması nedeni ile pert total olarak kabul edilmesi gerektiği, ( 110.000,00 TL x %50 = 55.000,00 TL ) davaya konu trafik kazası kapsamında; —- plaka sayılı araç sürücüsü —— % 100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, söz konusu kaza kapsamında aracın maliki ve işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil soruumluluk yönünden değerlendirilmesinin mahkemenin takdirlerine maruz olduğu, söz konusu kazanın —- plaka sayılı aracın takip mesafesini korumayarak arkadan çarpma eylemi nedeni ile —– plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, söz konusu aracın sovtaj değerinin 62.228,57 TL olduğu, bu kapsamda normal şartlarda gerçek zararın 110.000,00 TL – 62.228,57 TL = 47.771,43 TL olacağı, davacı tarafından poliçe limiti kapsamında kendilerine 41.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu beyan edilmiş olduğundan 47.771,43 TL 41.000,00 TL = 6.771,43 TL bakiye alacağının bulunduğu, dosya kapsamında davacı tarafından talep edilmiş olan ve icraya konu edilen 6.459,00 TL nin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, söz konunu ödemenin —- davalı —— sorumluluğunda olup olmadığı hususundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin taktirlerine maruz olduğunu, görüş ve kanaatine varıldığı” yönünde görüşlerini bildirmiştir.—– plaka sayılı aracın davacı şirketçe ———- tarihleri arasında sigortalı olduğu, bu kapsamda davacıya 47.459,00 TL ödeme yaptığı, —- plaka sayılı aracın davalı —– tarafından —– tarihlerinde genişletilmiş ——sigortalandığı ve sigorta sözleşmesinde ihtiyari mali sorumluluk klozunun bulunduğu görülmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.Eldeki dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davalı tarafın———–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak olan 6.459,00-TL yönünden iptali ile takibe bu miktar üzerinden takip talebinde belirtilen şartlar aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 441,21-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 110,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 330,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 110,31-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 129,25-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.221,45-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.459,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 13/12/2023