Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/865 E. 2023/238 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/865 Esas
KARAR NO : 2023/238

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28.10.2022
KARAR TARİHİ : 08.03.2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili, —–hasım göstererek ——Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesi nezdinde ——- Esas sayılı dosya ile tasarrufun iptali davası açtığını, yapılan yargılama sürecinde mezkur şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden kaydının silindiğini, taraflarından açılan tasarrufun iptali davasında taraf teşkilinin sağlanması açısından işbu davayı açmak için taraflarına yetki verildiğini, İhyasını istedikleri —— şirketinin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki adresinin——- olduğunu, mezkur şirket ticaret sicilinden 09.10.2015 tarihinde re’sen silindiğini, İhyası istenilen şirketin son yasal temsilcisi—— olması nedeni ile davalı olarak hasım gösterilmiş olup aynı zamanda kendisini şirketi temsile yetkili kişi olarak tayin edilmesini talep ettiklerini, İhyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinden resen terkin ediliğinden bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini, izah edilen ve Mahkemece re’sen dikkate alınacak nedenlerle;——Ticaret Sicili Müdürlüğünün ——- sicilinde kayıtlı——-tüzel kişiliğinin şirket tüzel kişiliğinin ihyasına ve ticaret siciline yeniden tescil ve ilanına, şirketi temsilcisi olarak şirketin son yasal temsilcisi ——– tayin edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğü, 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün re’sen terkin işlemini, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğüne —– ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan ——-dosyasında yapılan inceleme neticesinde; dava konusu şirketin, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantısının yapılmadığı” ve “adresinin tespit edilemediği” hususlarının belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 09.10.2015 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğini, dava konusu şirketin ticaret sicilinden terkin edileceği hususu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici m.7/f.4-a kapsamında bu kapsama giren tüm şirketlerle birlikte ——ilan edildiğini, arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca re’sen terkin ve tasfiye edilen dava dışı ——- şirketinin ihyası talebidir.Dosya içerisine gelen Ticaret sicil müdürlüğünün kayıtlarının incelenmesi sonucu dava dışı şirketin TTK’nun geçici 7. Maddesine göre 09.10.2015 tarihinde resen terkin edildiği tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinin incelenmesi sonucu davacı ——– dava dışı şirketin yetkilisi olduğu ve tarihinin 05.12.2011 olduğu tespit edilmiştir.6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesinin 15. Bendinde “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacakları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler” maddesi uyarınca dava açmak için beş yıllık hak düşürücü süre ön görülmüştür. Ancak somut olayda beş yıllık sürenin dolduğu anlaşılmakla açılan davanın hak dürücü süreden dolayı reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın hak düşürücü süre sebebi ile REDDİNE,
Karar harcı 179,90 TL’ den dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı ——yasal hasım olduğundan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,İlişkin olarak taraf/davacı vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.