Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/863 E. 2023/807 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/863 Esas
KARAR NO: 2023/807
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/10/2022
KARAR TARİHİ: 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında davacı şirket ile davalı arasında iki buçuk aylık belirli süreli hazır beton satış sözleşmesi yapıldığını, davalı ile davacı şirket, hazır betonun teslimi ve satışı hususlarında anlaşmaya vardıklarını,
aralarındaki anlaşma kapsamında davacı tarafından, davalının talep ettiği siparişlerin satışı gerçekleşmiş ve usulüne uygun şekilde davalı tarafından belirlenen adrese tesliminin
gerçekleştirildiğini, bu siparişler için fatura düzenlenmiş ve düzenlenen faturalar davalıya teslim edilmiş ve davalı faturalara ve faturaların içeriğine ilişkin hiçbir itirazda bulunmamış ancak davalı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasındaki anlaşmaya ve ticari ilişkiye aykırı davranmış, fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davacı şirket, cari hesapta gözüken bakiye alacak için ——sayılı dosyasıyla davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı, aralarındaki sözleşemeye aykırı davranışıyla müvekkili zarara uğrattığı gibi başlatılan takibe karşı borca haksız şekilde itiraz ederek takibi durdurmuş borcunu ödemekten imtina ettiğini, davalı aleyhine başlatmış olduğumuz icra takibine haksız olarak itiraz eden borçlu icra müdürlüğüne sunmuş olduğu dilekçesinde borcunun bulunmadığını söylemiş ancak dosyaya borcunu ödediğini gösterir herhangi bir belge sunmadığını,” beyan ederek, borçlunun icra takibine yaptığı borca ilişkin itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiz ve diğer tüm ferileriyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında ——–yapıldığını, söz konusu sözleşme ile sözleşmede cinsi ve kalite standartları belirtilen hazır betonun hazırlanması ve yine sözleşmede belirtilen fiyat üzerinden teslimi hususlarının düzenlendiğini, ilgili sözleşmenin ——- alım-satımı konusunda anlaşma sağlandığını, bu kapsamda davalı tarafından davacıya peşin ödeme yapıldığını ve yapılan ödeme sözleşmenin Ödeme Koşulları başlıklı 4. Maddesinin 4.3. Bendine “Toplam 202.000 TL (iki yüz iki bin) nakit (EFT) ödeme alınmıştır.” ibaresi ile eklendiğini, davalı icra takibine yapmış olduğu itirazda belirttiği üzere davalıdan 75 m3 hazır beton alacaklı olduğunu, bu bakımdan davacının iddialarının yerinde olmadığını ve davanın reddinin gerekli olduğunu, bununla birlikte davacının değişen fiyatlar üzerinden hesaplama yaparak alacaklı olduğunu iddia ettiğini, oysa ki taraflar arasında yapılan sözleşmenin 3. maddesinde; “Alıcı, sözleşmede taraflar arasında anlaşılan standart hazır beton haricinde, farklı çevresel etki sınıfı, kıvam, ilave çimento, mineral katkı, kimyasal katkı, çelik tel, lif vb. maliyet artışına sebebiyet verecek malzemeleri talep ettiği takdirde bunlara ilişkin ilave bedelleri ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Belirtilen fiyatlar sözleşme tarihindeki cari fiyatlar olup, satıcının
hazır beton maliyetine giren hammadde, akaryakıt, işçilik vs. Giderlerinde ve cari piyasa koşullarında meydana gelecek fiyat artışlarına paralel olarak yeniden düzenlenecek ve tespit edilen yeni hazır beton fiyatları, değişikliğin yapıldığı tarihten itibaren alıcıya faks veya elektronik posta ile bildirilerek uygulamaya sokulacaktır. Satıcı, işbu sözleşme ile alıcıya herhangi bir fiyat garantisi vermemekte olup, fiyat artışları alıcıya bildirim tarihinden itibaren, başkaca bir ihtara gerek kalmaksızın, uygulamaya konulacaktır.” hükmü olduğunu, bu maddede de açıkça belirtildiği üzere hazır beton fiyatlarında bir değişiklik olduğu takdirde bu değişikliğin alıcıya faks veya elektronik posta yolu ile bildirilmesinin gerektiğini, oysa ki böyle bir usulün izlenmediğini ve cari hesap oluşturulduğunu, bu nedenle cari hesaba itiraz ettiklerini, davalı tarafından teslim alınmış olunan hazır betonlara ilişkin irsaliyelerin ekte sunulduğunu, bu irsaliyeler de incelendiği takdirde davalının peşin ödemiş olduğu bedele karşılık hazır beton teslim almadığını, bu nedenle davacının iddia ettiği gibi alacaklı olması durumu söz konusu olmadığını, aksine davalının davacıdan alacaklı olduğunu,” beyan ederek öncelikle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı hakkında yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——–kayıtları celp edimiş, 13.06.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen 13.06.2023 tarihli raporunda özetle, “…Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’ ve 1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, Davalı tarafından ibraz edilen 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’ ve 1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, Tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, kayıtların birbiri ile örtüştüğü, Davacı şirket tarafından düzenlenen 11 adet faturanın Davalı tarafından ——- beyan edildiği, Tarafların 2022 yılı ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle Davalı şirketin Davalı —– ALACAKLI olduğu, İtirazın iptali ile ikame edilmiş davanın kabulü ve talebin haklılığına hükmedilmesi halinde; Davacı şirketin Davalı taraftan takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği, Davacı’ şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ ye ait bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——-İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——- üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların —– üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından —— bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin malı kabul edip ——- bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. ——–Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.———Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının ——– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin aynen DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 12.910,89-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.282,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.628,18-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.282,71-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 91,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.683,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 30.240,70-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2023