Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/84 E. 2023/260 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/84 Esas
KARAR NO: 2023/260
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 04/02/2022
KARAR TARİHİ: 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından gönderilen dava dilekçesinde özetle; “ Müvekkil şirket ile davalı şirket ticari ilişki içerisinde olup taraflar arasında mal/hizmet tedariki söz konusu olduğu, davalı şirket müvekkilimize olan cari hesap borcunu ve ferilerini ödemediğinden öncelikle ——dosyası ile cari hesap alacağına dayalı ilamsız takip başlatmış ve davalı şirket takibe haksız olarak itiraz ettiğinden takip durduğu, davalı şirketin müvekkilimize cari hesap ilişkisi kaynaklı borcunun olduğu ancak borcun ödenmediği hususu tarafların ticari defterleri incelendiğinde açıklığa kavuşturulacak olup Sayın Mahkemenizden ticari defterlerin incelenmesi amacıyla bir bilirkişi görevlendirmesi yapılmasını talep ettiği, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun davalının yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile—— takibinin devamına karar verilmesine, davalı takip konusu alacağa haksız olarak itiraz ettiğinden takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; “ müvekkilin hiçbir nam altında davacıya borcu bulunmamaktadır. bu nedenle, anılan alacak kalemlerinin kabulümüzde olmaması sebebiyle yapmış olduğumuz itiraz haklı ve hukuka uygundur. bununla birlikte icra takibinde alacağa uygulanan faiz oranı geçersiz, fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve süregelen bir ticari ve cari hesap ilişkisi bulunmadığı, alacak doğurur davacı tarafından müvekkile verilmiş bir hizmet ve/veya teslim edilmiş bir mal da bulunmadığı, fatura tek başına bir akit olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğinde olduğu, Faturaya dayalı bir borcun varlığı her şeyden önce muteber bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlı olduğu, Faturayı tanzim eden ve alan kimse arasında böyle bir temel borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonuç doğurması da söz konusu olduğu, bu nedenle faturada yazılı bedelin taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı sürece ——-haline geldiği de düşünülemeyeceği, borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan Faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olmasının onu borç altına sokacağı şeklindeki bir görüş mantıki ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğu, imzalanmış bir cari hesap sözleşmesi de bulunmadığı, davacı tarafından gerek sözleşmesel gerekse de cari İlişki nedeniyle teslim ve/veya ifa edilmiş bir mal/hizmet bulunmadığı ve sonuç itibariyle de bir teslim/ifa edilmeyen ve var olmayan ——– gösterilerek talep edilebilecek bir alacak da söz konusu olmadığı, faturalardaki malların firmaya teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,———–esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında mal ve hizmet alımı hususunda ticari ilişki bulunup-bulunmadığı, davacının cari hesaba dayalı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti ile davalı tarafça icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali ve icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlularının ise mahkememiz dosya davalıları olduğu; takibin — asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, davanın —— asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı doğrultusunda taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın ——- yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri ——üzerinde mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapıldığı, mali müşavir bilirkişi tarafından 10/09/2022 tarihli raporda özetle; davacı —— Davalı —— tutarlı uyuşmazlık konusunda ; Tüm dava dosyası kapsamında belgeler ve Davacının —– yılları yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri üzerinde yaptığım incelemeler ve değerlendirmelerim neticesinde; sayın Mahkemenin, tarafların ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgelerinin 07.07.2022 günü saat 10:00’da mahkeme kaleminde inceleneceğine dair kararına istinaden anılan gün ve saatte, kalemde hazır bulundum. Davacı —-Ticari defterlerinin yerinde incelenmeleri için talep dilekçesi verdiği, bu nedenle gelmediği , Davalı —– ise incelemeye gelmediği, ticari defterlerinin yerinde incelenmeleri hususunda dilekçe vermediği tespit edildiğinden, davalının ticari defterleri incelemesi yapılamadığı, davacının incelenen ——- yılları yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK.’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun, açılış kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde olmak üzere tasdiklerinin yapılmış, onaylı oldukları ve ticari defterlerin birbirini doğruladığı ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edildiği, somut olayımızda davacı tarafından düzenlenip davalıya gönderilen faturaların —– oldukları, irsaliyelerinin bulunduğu ve davalı tarafından herhangi bir teknik problem nedeniyle 7 gün içinde iptal edilmemiş oldukları tespit edildiği, davacının, davalı adına düzenlediği ve Ticari defter kayıtlarında yer alan—– hariç aylık satış toplamları 5.000,00TL. üstünde olan satışlarını toplam —- adet belgede 330.277,00TL. Olarak —- Davalıdan gelen iade faturalarını —– adet belgede 24.201,00 TL. olarak ——- beyan ettiği, —– yapılan beyanların davalıya mail yoluyla mutabakat için bildirildiği, yapılan incelemelerde tespit edildiği, davacının incelenen —- yılları yasal ticari defterleri kayıtlarının muavin defter hesap hareketleri ile örtüştüğü ve muavin defter bakiyesinin davalı aleyhine olmak üzere 331.012,87 TL. borç bakiyesi verdiği tespit edildiği, nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı —- Davalı —– cari hesaba dayalı takibe konu 331.012.87 TL tutarında alacağı bulunduğu, taraflar tacir olduklarından ——- sayılı yasaya istinaden davacının —— asıl alacağına 02.12.2021 takip tarihi itibariyle başlamak üzere % 10 ve değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasının gerekeceği kanaati hasıl olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından mahkememizce kurulan ara karar gereğince davacı şirket ticari defterlerinin incelendiği, davalı şirketin ise duruşmada hazır bulunan vekiline ihtarat yapılmasına rağmen ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, yerinde incelenme talebinde de bulunmadığı, davacı şirketin incelenen —– yılları yasal ticari defterlerinin usulünce tutulduğu lehine delil olma niteliklerinde olduğu, defter bakiyesinin takip tarihi itibariyle 331.012,88-TL borç bakiyesi verdiği, davalının borcunun olmadığına dair soyut itirazı dışında delil sunmadığı, yine davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalı tarafın ticari defterlerinin incelenemediği, davacı tarafın ticari defter kayıtları ile davalı tarafın ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davacı tarafından düzenlenip davalıya gönderilen faturaların —– oldukları, irsaliyelerinin bulunduğu ve davalı tarafından iptal edilmemiş oldukları tespit edildiği, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafın defterleri ile alacağını ispatladığı varsa bir ödemenin davalı tarafça ispatlanması gerektiği ancak davalının ispat şartını yerine getiremediği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takip tarihinden itibaren işleyecek faize ilişkin talep bakımından ise iş bu davanın takibe sıkı sıkıya bağlı olması karşısında takip talebinde faiz türü belirtilmediğinden yasal faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiş, (yine ödeme emrinde TTK’nın 1530. maddesi gereğince temerrüt faizi ibaresinin bulunduğu görülmüş ise de TTK 1530. maddenin konuluş amacına baktığımızda, mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, tacirler arası hizmet alım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmadığı) ve alacağın fatura dayalı olması nedeniyle likit olduğu değerlendirilerek icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının —— esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 331.012,88-TL üzerinden ve asıl alacağa yasal faiz türünden devamına,
-Davalının asıl alacak tutarının %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 22.611,48-TL harçtan başlangıçta alınan 3.997,82-TL harcın mahsubu ile kalan 18.613,66-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 3.997,82-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 61,00-TL tebligat ve posta gideri ile 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.641,7‬0-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 49.341,68 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..14/03/2023