Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/822 E. 2023/310 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/822 Esas
KARAR NO: 2023/310
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/10/2022
KARAR TARİHİ: 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin tacir olup, kargo taşımacılığı ticari vekillik sözleşmesi ile davalının——sorumlusu olduğunu, müvekkilinin ticari vekillik sözleşmesi uyarınca ekte sunulan faturalara dayalı olarak davalı-borçludan alacaklı olduğunu müvekkilinin bu alacağı için——-dosyası ile icra takibi yapılmış, davalı-borçlu haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı-borçlunun itirazı sadece borca ilişkin olup, aralarındaki ticari ilişkiye ve e-fatura konusu ticari işe yönelik herhangi bir itirazları olmadığını, davalı-borçlu borca itiraz ettiğini ancak borcu ödediklerine ilişkin herhangi bir belge dosyaya ibraz etmediklerini, davalı-borçlunun takibe itirazları haksız ve kötü niyetli olup, takibi sürüncemede bırakma ve bu aşamada mal kaçırarak müvekkilin alacağını ödememe amacına yönelik olduğunu, davalı-borçlu haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenle davalı-borçlunun %20’den az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, davalı-borçlu borca itiraz ile birlikte takibi sürüncemede bırakmak ve bu sürede tüm malvarlığını kaçırarak alacağın tahsilini imkânsız hale getirme gayesi içinde olduğunu, davalı-borçlunun e-faturayı kabul etmesi, itiraz dilekçesinde sadece borca itiraz edip buna ilişkin belge ibraz etmemesi, aralarında kargo taşımacılığı vekillik sözleşmesinin bulunması, müvekkilinin alacaklı olduğu sabit olmakla müvekkilimizin mağduriyetinin önlenmesi ve davalı-borçlunun kötü niyetli olarak alacağın tahsilinin imkânsız hale getirme amacının önlenmesi için dava konusu alacağımız için davalının menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişlilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesi, açıklanan nedenlerle davalı-borçlunun takibe itirazları haksız ve mesnetsiz olduğundan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı-borçlunun alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi ve dava konusu alacağı için davalının menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini, davalı-borçlunun haksız ve kötü niyetle ——– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağının takip tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı-borçludan tahsiline, dava konusu alacağımız için davalının menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişlilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesine, davalı-borçlunun, alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, duruşma günü beklenmeksizin tarafların bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı, davalı vekilinin duruşmadaki beyanında eksik hususların giderilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —— ve cari hesap sözleşmesi sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– sayılı İcra Dosyası —– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, ——-müzekkereler yazılarak taraf kayıt bilgileri celp edilmiş ve dava sonuçlandırılmıştır.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——-Davalı tarafından takip dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinde açıkça icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan belgeler dikkate alındığında davacı ile davalı arasında —– imzalandığı ve anılan sözleşmelerde — Mahkemeleri ile icra dairelerinin yetkili kılındığı görülmektedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. ——
Somut dosyada, gelen müzekkere cevapları dikkate alındığında davacı ve davalının tacir olduğu sabit olup, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi geçerlidir. Başka bir deyişle, dava konusu takip yetkisiz icra dairesinde başlatılmıştır.
İtirazın iptali davalarının dinlenebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibinin varlığı şarttır. Zira itirazın iptali davalarına bakmaya yetkili olan mahkeme, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. ——–Davacı tarafından takibin yetkisiz icra dairesinde yapılması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.527,86-TL harcın mahsubu ile artan 2.348,06‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 7/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/03/2023