Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/81 E. 2023/131 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/81 Esas
KARAR NO : 2023/131

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ihtilafa ilişkin olarak dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, —– arabuluculuk numaralı dosya kapsamında yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, davacı —– şirketlerinden olduğunu, dava dışı —– sırasındaki risklere karşı ——-altına aldığını, —– taşınması işi, davalı—— üstlenildiğini ve fiili taşımanın da bu şirket tarafından gerçekleştirildiğini, Davalı tarafından yapılan — taşıması sırasında, emtianın kaybolarak bulunamadığını, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde sigortalının 63.427,09 TL tutarında hasarı olduğunun tespit edildiğini ve bu zararın davacı tarafça karşılandığını ve sigortalısının haklarına TTK m.1472 uyarınca — olduğunu, sigortalının düzenlediği temlikname ile tüm hak ve alacaklarını davacı tarafa devrettiğinden davacının akdi halef de olduğunu; sigortalı tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini, dava konusu icra takibi dayanağı rücu alacağına sebep zarar, davalı sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliye esnasında meydana geldiğinden, davalının, taşıyıcı sıfatıyla meydana gelen zarardan—— uyarınca sorumlu olduğunu, davacı —- sorumlu olan davalı aleyhine dava açma hakkına sahip olduğunu, TTK hükümleri uyarınca taşıyan sıfatıyla sorumlu olduğunu, TTK m. 875 “——– üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, —- hasarından veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” —-, taşınmak üzere eşyayı teslim aldığı andan itibaren başlayarak ve eşyayı alıcısına teslim ettiği anda sona ereceğini, taşıyanın bu sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluk niteliğinde olduğunu, davalının, ödeme emrine itirazında sorumluluğunu kabul ederek icra dosyasına bir kısım ödeme yaptığını ancak kalan kısım bakımından ise itirazda bulunduğunu belirterek —- davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu gönderinin varış —————söz konusu ilişkinin —— olduğunu, Davalı’nın söz konusu ilişkide ——olduğunu, gönderinin geliş-varış yeri —– sözleşmelere tabi olması ile uyuşmazlığın çözümünde —– —– Sözleşmesi ve Protokolleri’nin —- uygulanacağını; ——- Sözleşmesi’nin 1. maddesi uyarınca “Bu Sözleşme ücret karşılığında ———– —– için geçerlidir.” denildiğinden uyuşmazlık konusu ——- gönderinin ——– nedeniyle —- —-ilişkisi söz konusu olup uyuşmazlığın çözümünde —– uygulanacağını; —- gönderinin kayıp olması nedeniyle Davalı’nın sorumluluğunun,—————— kapsamında “Taşıyıcının Sorumluluğu ve Hasar İçin Tazminatın Kapsamı” başlıklı bölüm kapsamında olduğunu;—– taşımacılığa ilişkin olarak gecikme,—- bağlantılı olarak taşıyıcının sorumluluğu sınırlandırılmış ve taşıyıcının sorumluluğu kusur sorumluluğu olarak kabul edildiğini, ——– yüke ilişkin sorumluluğu —– düzenlendiğini; söz konusu hükümler uyarınca taşıyıcının sorumluluğunun mutlak ve sınırlı nitelikte olduğunu; — Sözleşmesi’nin 22. maddesinin 3. fıkrası uyarınca—– taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda gönderen—— ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumu gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe,—-tahrip olması, kaybolması ya da —– hasar gelmesi halinde — sorumluluğu —- sınırlı olduğunu; diğer durumda, ödenecek toplamın, gönderinin varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğunu ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacağını; gönderinin kaybolması durumları için gönderici tarafından —- bulunulmaması ve gönderi hakkında —– yapılmadığı durumlarda taşıyıcının sınırlı sorumluluğu düzenlendiğini, davacının dava dışı sigortalısının—— numaralı gönderinin için —- beyanında bulunulmadığı ve gönderisinin —- olduğu da gözetildiğinde somut olayda davalının sadece sınırlı sorumluluğundan söz edilebileceğini, —- Mahkeme Kararları ile —- içtihatları uyarınca da taşıyanın sınırlı sorumlu olduğu —- Sözleşmesi’nin —- uygulanacağı kabul edildiğini, davacının talep ve iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Davalı’nın —– nedeniyle sorumluluğu gerek Davacı’nın dava dışı —– kabul edilen davalının—– Koşulları gerekse —–Sözleşmesi’nin 22. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hesaplanacak yöntem ile bulunacak olan rakam ile sınırlı olduğunu, söz konusu sınırlı sorumluluktan kaynaklanan —- olup bu tutar üzerinden alınan dosya kapak hesabının davacıya ödendiğini ve davalının davacı’ya hiçbir borcu bulunmadığını, davacının iddia ve taleplerinin reddi gerektiğini, ekspertiz raporu ——- yapılmaksızın eksik inceleme neticesinde hazırlandığını, ekspertiz raporunun —–ışığında hazırlanmadığını, ekspertiz raporu hiçbir surette tarafsızlık vasfını haiz olmamakla birlikte eksik incelemeye dayandığını, söz konusu rapor incelendiğinde “Mevcut belgelerin incelenmesi neticesinde ——-sorumluluğunda ——dahilinde kaybolduğu sonucuna varılmıştır.” şeklinde iddia olunan hasarın nasıl ve şekilde oluştuğu dahi bilinmez iken sadece davalının “—– olması nedeniyle müvekkil şirket iddia olunan zarardan sorumlu tutulmaya çalışıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan ekspertiz raporu’nda hasarın davalının herhangi bir eyleminden meydana geldiğine ilişkin herhangi bir tespit ve davacının da böyle bir iddiası bulunmadığını; davacı tarafından dosyaya sunulan ekspertiz raporunun hükme esas alınmaması gerektiğini, davalının sınırsız sorumluluğu olduğunun kabulü mümkün olmadığını zira, sözleşmelerde sınırsız sorumluluk halleri yalnızca yolcu —- düzenlendiğini, davacının iddia ve taleplerini kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bu halde, davalı’nın her halükarda sınırlı sorumluluğundan söz edilebileceğini, davacının da davalının kastı ya da kasta yakın kusurlu eylemi olduğuna ilişkin herhangi bir iddiası da bulunmadığını, —— Sözleşmesi’nin 22. maddesinin 5. fıkrası uyarınca “Bir çalışanın ya da acentenin bir fiil ya da ihmalinin gerçekleşmesi durumunda çalışan ya da temsilcinin istihdamları kapsamında hareket ettiklerinin de ispatlanması kaydıyla, eğer hasarın, taşıyıcının, bir çalışanının ya da temsilcisinin hasar vermek niyetiyle ya da hasarın muhtemelen oluşacağı bilinerek dikkatsizce yaptığı bir fiili veya ihmali neticesinde oluştuğu ispatlanırsa, bu maddenin—- olmayacaktır.” şeklinde taşıyıcının, çalışanlarının ya da temsilcisinin gönderinin kaybolmasında kasıtlı veya kasta yakın kusurlu eyleminin gerçekleşmesi halinde taşıyıcının sınırsız sorumluluğundan söz edilebileceği ve bu durumunda ancak ispatlanması kaydıyla geçerli olabileceğinin düzenlendiğini, somut olayda davalının kastı ya da kasta yakın kusurlu eylemi olduğundan söz edilmesi kesinlikle mümkün olmadığını; davalı ve/veya çalışanları her daim teslim aldığı gönderiler için gerekli özeni en—- göstermekte ve alıcısına hiçbir sorun yaşanmadan teslim etme gayesi ile çalıştığını;—– göndericiden teslim alınması ile hasarsız şekilde alıcıya teslim edilmesi üzerine kurulmuş ve bu doğrultuda —– atlanmadan çalışıldığını her daim müşteri memnuniyetine önem vermekte olup davacının dava dışı —- olmaması için gereken çabayı da gösterdiğini, davalı ve/veya çalışanlarının kastı ya da kasta yakın kusurlu eylemi bulunmadığı davacının dava dışı sigortalısının gönderisinin kaybolması ile sağladığı/sağlayacağı herhangi bir kazanç olmayıp müvekkili şirket için de zarar doğurmakta olup müvekkili şirketin gönderiyi kasıtlı kaybetmesi durumu söz konusu olamayacağını, davacının da müvekkili şirketin kastı ya da kasta yakın kusurlu eylemi olduğuna ilişkin herhangi bir iddiası da bulunmadığını, davacının iddia ve taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dosyada davalının kastı ya da kasta yakın kusurlu eyleminin olduğunu ortaya koyan hiçbir delil ve —- —- tespit de bulunmadığını, yalnızca sınırlı sorumluluğundan söz edilebileceğini, davacının iddia ve taleplerinin reddi gerektiğini, davacının dava dışı sigortalısının uğramış olduğunu iddia ettiği zararları davalı’nın kötü niyetli olarak talep edilmekte olduğunu gösterdiğini, bu nedenle, davacı aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacının davalı aleyhindeki sair iddia ve taleplerini kabul etmediklerini—- —- numaralı gönderinin kaybolmasında davalının kastı ya da kasta yakın kusurlu eylemi olduğundan söz edilemeyeceğinden ilgili mevzuat uyarınca davalının sadece sınırlı sorumluluğu bulunduğundan tamamen kötüniyetli, haksız, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın esastan reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, dava konusu olan—— yapılacak nakliyesi işini davalıya yaptırdığını, emtianın —- sırasında kaybolması sebebiyle dava dışı sigortalının zarara uğradığını ve uğranılan zararın sigortalıya ödenerek dava dışı sigortalının haklarına TTK 1472 maddesi gereğince halef olunduğunu, emtianın kaybolması sebebiyle akdi ve fiili taşıyıcı olan davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu, —– ödenen bedelin tamamının davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—- tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin— raporunda özetle, “…Davacının ödeme—davacının ödeme tutarı bakımından— tazminat ödemesinin somut olaya uygun olduğu, Somut olayda taşımanın —- —- değerlendirildiğinde, taşıma senedinde kaydın gümrük için yazıldığı, sorumluluk sınırını yükseltmek için yazıldığının değerlendirilmediği, sayın mahkemece aksi kanaat halinde fatura tutarının sorumluluk tavanı olarak değerlendirilebileceği, —- varsayımında sınırlı sorumluluk limitinin —-veya beyan edilmiş özel menfaat tayini esasına göre ————— kabul edilmesinin nihai takdirinin yüce mahkemeye ait olduğu, Öte yandan, taşımanın——– olduğu ve zararın nerede meydana geldiği açıklanamamakla, kargonun alıcısına da ulaştırılmadığı gözetilerek, davalının tam tazminattan sorumlu tutulabileceği, bu durumda da TTK —- hükümlerine —- etmesi gerektiği söylenebileceği, Neticeten, davacının ödemesi—- edebileceği tazminat olup, davalının sınırlı sorumluluğu değerlendirmesinde —tam tazmin sorumluluğu değerlendirmesinde —- tazminatın davalının sorumluluğunda olduğu kanaatlerine varılabileceği, bu alternatifler bakımından hukuki niteleme, değerlendirme ve takdirin yüce mahkemeye ait olduğu,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Somut olayda dava dışı—- —- taşınması davacı tarafından akdi ve fiili taşıyıcı sıfatıyla üstlenilmiştir. Somut olayda taşıma işi — taşıması ——– şeklindedir. Davalı, —-şeklinde tüm taşıma sürecini —— taşıma taahhüdü ile üstlenmiştir. —- taşımalara ilişkin —- taraf olduğu —– bulunmadığından somut olayda TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. —-
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; saf —–değil, —— ile —- kararlaştırılan yük için —-taşımanın söz konusu olduğu, bu sebeple uyuşmazlıkta TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava konusu emtia yönünden kayıp sebebi açıklanmaması sebebiyle davalı taşıyanın sınırlı sorumluluk ilklerinden faydalanmayacağı, oluşan zararın tamamından —- sorumlu olduğu, davalının dava tarihinden önce ödemiş olduğu—- mahsup edilmesi neticesinde (talep gibi) kalan bakiye tutardan davalının sorumlu olduğu, aksi yöndeki davalı itirazların dosya kapsamı ve yasal mevzuata aykırı olması sebebiyle yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının———–asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —- açıklanan gerekçelerle dosyaya konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —-esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, — asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 4.171,10-TL’den davacı tarafça yatırılan 725,64-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 317,14-TL harç olmak üzere toplam 1.042,78‬-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.128,32‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin ile icra dosyasına yatırılan 317,14-TL harç olmak üzere toplam —- harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan— başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 79,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —- arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.769,81-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.